Dava konusu taşınmazlarda "... kızı ..." isminde 32/128 ve 3/128 pay maliki olarak iki ayrı kayıt bulunmakta olup davacının talebi ve iddiası sadece 3/128 pay maliki kaydı ile ilgilidir. Diğer 32/128 pay maliki ...:... ile ilgili davacının bir talebi olmadığı gibi tapulama tutanaklarında 32/128 pay maliki ...:...'in 1322 doğumlu, davacı ...:...'in ise 1951 doğumlu olduğu yazılı olup, her iki kayıt malikinin aynı kişi olup olmadığı incelenmediği gibi 32/128 pay maliki ile ilgili davacının talebi yoktur. Bu nedenle HUMK.nun 74 ve 389. maddeleri gereğince davacının 3/128 pay maliki ile ilgili talebine hasren karar verilmesi gerekirken her iki kayıt malikini de kapsayacak şekilde karar verilmesi doğru değildir. Karar, açıklanan nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, 29.06.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildI....
durumun 27.01.2020 tarihinde ortaya çıktığını, müvekkili şirketin pay defterine, müvekkili şirketin ortaklık yapısında herhangi bir değişim yaşanmadığından dolayı, şirketin ortaklık pay defterinin de kullanımına ihtiyaç duyulmadığını, bugün itibariyle de, müvekkili şirketin ortaklık yapısındaki birtakım değişiklikler yaşanması durumu karşısında, pay defterine ihtiyaç duyulduğunu, söz konusu pay defterinin ise şirket ortaklarının ve mali müşavirin yoğun araştırmalarına/çabalarına rağmen bulunamadığını, konuya ilişkin olarak şirket ortakları tarafından da , pay defterinin bulunamadığının öğrenildiği tarih olan 27.01.2020 tarihinde, derhal bir tutanak tutulduğunu, şirketin pay defterinin, şirket ortaklarının tüm dikkat ve özenine rağmen iradeleri dışında kaybolduğunu beyan ederek, müvekkili şirketin mevcut pay defterine ilişkin olarak zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir....
-Davacı vekili her ne kadar mahkememize sunduğu dava dilekçesi ile davacı şirkete ait pay defterinin rızası hilafında kaybolduğundan bahisle huzurdaki davayı açmış ise de; tacir olan davacının talebe konu pay defterini güvenli bir şekilde muhafaza etmesi gerektiği, basiretli bir tacirin bu dikkat ve özeni göstermesi gerektiği, nedeni ne olursa olsun pay defterinin güvenli bir yerde güvenli bir şekilde muhafaza edilmemesi nedeni ile davacının özen görevini yerine getirmediği, bu yönde gereken duyarlılığı göstermediği ve kusurlu olduğu, ayrıca Kanunda zayi belgesi verilebilecek hallerin TTK.82/7 maddesinde sınırlı olarak sayıldığı, pay defterinin rızası hilafında kaybedilmesi hususunun bu kapsamda değerlendirilemeyeceği anlaşılmakla sübut bulmayan davanın reddine dair karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur....
Noterliği'nin 01.12.2021 tarihli .... yevmiye numaralı limited şirket pay devri sözleşmesiyle davalı şirketin % 50 hissesini satın aldığını, pay devri için genel kurul kararı alındığını, satış işleminin ve ortaklık payının Ticaret Sicil Müdürlüğüne tescili ve gazetede ilanı için başvuru yapıldığını, ancak dava dışı TSM’nün 03.12.2021 tarihli kararı ile hisse devir sözleşmesinin karar tarihinden önce yapılması ve pay defterine pay devir tarihinin işlenmesi gerektiğinden bahisle talebin reddedildiğini, bunun üzerine şirketin diğer ortağı olan ...’dan yeniden karar alınması ve pay defterine tarihin işlenmesi için talepte bulunduklarını, ancak dava dışı ortağın bu eksikliği gidermediğini, şirket defter ve belgelerini de vermekten imtina ettiğini, TTK m. 520 gereğince ve TMK m. 2 gereğince hakkın kötüye kullanıldığını belirterek tedbiren müvekkilinin ortaklık payını İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü nezdinde geçici olarak tescili ve gazetede ilan edilmesi için tedbir kararı verilmesine, ayrıca yargılama...
Hisse devri yapacağımız sırada Hayrettin Bey bize ben pay defterini ...Bey den teslim almadım dedi. Pay defterini bulamadık. 10 yıllık arşivleri dahi aradık bulamadık. ...bey de olduğunu düşündük. Pay defteri çok lazım olan birşey olmadığı için herhalde önemsemeyip biryere attılar bilmiyoruz." şeklinde beyanda bulunmuştur. 6102 sayılı TTK 'nun 82/7.maddesi uyarınca; " Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgeler yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde ziyana uğrarsa tacir ziyanı öğrendiği tarihten itibaren 15 gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir...." düzenlemesini getirmiş olup anılan madde hükmü uyarınca bu davayı açmak için yasal 15 günlük hak düşürücü süre belirlenmiştir. Davacı şirket yetkilisi pay defterinin, kaybolması nedenine dayanmıştır....
Mahkemece bozma ilamına uyularak yeniden pay hesabı yapılmış ise de, kök muris ...’ın dava açmayan mirasçıları ...’a ait miras paylarının davalı taraf üzerinde bırakılması gerekirken, bu husus gözardı edilerek adı geçenlere ait payların davanın taraflarına dağıtılmak suretiyle davacılara fazla pay verilmesi ve bozmaya uyulmakla oluşan kazanılmış hakların bu şekilde ihlal edilmesi isabetsiz olup, davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.06.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
yapılan yargılama neticesinde davalının dava dışı kişiden edinmiş olduğu 1/2 pay yönünden tenkis talebi bulunmadığı gerekçesiyle bu pay yönünden davanın reddine, mirasbırakan adına kayıtlı iken davalıya satış yolu ile devredilen ½ pay yönünden ise murisin tapuda davalı lehine yaptığı satış işleminin gerçek ve bedeli ödenmiş bir satış olmadığı gerekçesiyle bu pay yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir....
'in davalı şirkette %25 pay sahibi iken 29/01/2013 tarihinde vefat ettiğini, kendilerinin de müteveffanın mirasçıları olduklarını, davalı şirkete gönderdikleri ihtarname ile pay defterine mirasçıları olarak kayıt olmak istediklerini ancak davalı şirketin cevap vermediğini, anonim şirket ortağının vefatı halinde TMK'nin 599 ve 640. maddeleri gereği kanunen başka bir işleme gerek kalmaksızın terekenin mülkiyetinin mirasçılarına geçtiğini, şirkette ortak sayılmaları ve yönetim haklarına sahip olmaları bakımından durumun şirkete bildirilmesi ve pay defterine kaydedilmesi gerektiğini, ...'nin 491.maddesine göre de pay intikali halinde onaya gerek olmadığını ve şirketin mirasçıları pay defterine kayıttan kaçınamayacağını ileri sürerek, davalı şirkete ortaklıklarının tespiti ve pay defterine kaydedilmelerini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....
Paylar hamiline yazılı ise yönetim kurulu, pay bedelinin tamamının ödenmesi tarihinden itibaren üç ay içinde pay senetlerini bastırıp pay sahiplerine dağıtır. Yönetim kurulunun hamiline yazılı pay senetlerinin bastırılmasına ilişkin kararı tescil ve ilan edilir, ayrıca şirketin internet sitesine konulur. (Ek cümle:27/12/2020-7262/31 md.) Hamiline yazılı pay sahipleri ile sahip oldukları paya ilişkin bilgiler, senetler pay sahiplerine dağıtılmadan önce Merkezi Kayıt Kuruluşuna bildirilir. Pay senedi bastırılıncaya kadar ilmühaber çıkarılabilir. İlmühaberlere kıyas yoluyla nama yazılı pay senetlerine ilişkin hükümler uygulanır. Azlık istemde bulunursa nama yazılı pay senedi bastırılıp tüm nama yazılı pay senedi sahiplerine dağıtılır. Eski TTK'da hisse senetlerinin basılması için yönetim kurulu kararı aranmamaktadır. Pay defterine kayıt ve ticaret siciline bildirim ise kurucu değil bildirici niteliktedir....
in 14.02.2022'de vefat ettiğini, mirasçılardan ..., ... ve ...'in %13,7391 oranında olan paylarını davalı şirketin 21.05.2015'den bu yana %45,0434 oranında hissesi bulunan davalı ...'e devrettiklerinden payının %86,26'ya yükseldiğini, davacının pay devrini düşünmediği ve şirketin kapanmasını açık ve net olarak ifade ettiğini, şirket ana sözleşmesince pay senetleri almak isteyen şahısların ymm veya smmm olma şartı bulunduğunu, miras sebebiyle pay sahibi olan davacının eczacı olması nedeniyle davalı şirket denetim şirketi olduğundan pay sahibi olarak kalmasının mümkün olmadığını, anonim şirketlerin hem kuruluş sırasında hem de devamında A.Ş.'in işleyişi sırasında tüm pay sahiplerinin yeminli mali müşavir ve /veya serbest muhasebeci mali müşavir olmalarının şart olduğunu, bu itibarla dayanağını kanundan alan yüzük ve yönetmeliklerin anayasaya, kanuna ve normlar hiyerarşisine aykırı olduğunun iddia edilemeyeceğini, davalı ...'...