Davalı vekili, pay sahibinin yeni pay alma hakkını kullanmaya zorlanamayacağını, sermaye payları ödenmiş önceki paylar açısından ıskat yaptırımının uygulanamayacağını, ortağın sermaye artırımında pay almaması nedeniyle şirketten çıkarılamayacağını, ... 640/3 maddesine göre şirket sözleşmesinde bir ortağın genel kurul kararı ile şirketten çıkartılma sebeplerinin öngörülebileceğini, çıkarma kararına karşı ortağın kararın noter aracılığıyla bildirilmesinden itibaren 3 ay içinde iptal davası açabileceğini, şirket ana sözleşmesinde bu yönde bir hüküm bulunmadığına göre müvekkilinin bu fıkra uyarınca şirketten çıkarılmasının istenemeyeceğini, sermaye artırımında yeni pay alma hakkını kullanmayan ortağın da ... 640/3 maddesine göre şirketten çıkarılamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir....
Mirasçılıktan çıkartılan Eser dışındaki mirasçılar 31.5.2006 tarihinde açtıkları davayla; vasiyetnamenin tenfizini (yerine getirilmesini), mirasçılıktan çıkartılan Eser ise 16.6.2006 tarihinde açtığı "karşılık dava" ile, mirasçılıktan çıkartılma (ıskat) tasarrufunun ipTalini istemiştir. Yerel mahkemece; vasiyetnamenin tenfizi davasının reddine "mirasçılıktan çıkartılma tasarrufunun iptali "davasının bütünüyle kabulüne" karar verilmiştir. Mirasçılıktan çıkarma sebebinin varlığı ispat edilememiş veya çıkarma sebebi tasarrufta belirtilmemişse tasarruf, mirasçının "saklı payı" dışında yerine getirilir; ancak, mirasbırakan bu tasarrufu çıkarma sebebi hakkında düştüğü "açık bir yanılma" yüzünden yapmışsa, çıkarma geçersiz olur. (TMK.md.512/3) Somut olayda; mirasçılıktan çıkartılma sebebinin (TMK.md.510/2) varlığı davacı-karşılık davalılar Erol ve arkadaşları tarafından kanıtlanamamıştır....
Davacı kooperatif tarafından ferdi mülkiyete geçilip dağılma sürecine girildiğinden 1163 Kooperatifler Kanunu'nun 81/2 maddesine 5983 sayılı kanunun 2. maddesiyle eklenen ek cümle uyarınca kooperatif ortağı olan davalı adına tahsis edilen konutun ortaklıktan çıkma veya çıkarılma nedeniyle geri alınması mümkün değildir. Kanunun açık hükmü gereğince davalı adına tescil edilen konutun ortaklıktan çıkma veya çıkartılma nedeniyle geri alınmasının mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Kaldı ki davalı ortağın ortaklıktan çıkartılma gerekçesi 3.510,00 TL'lik borç olduğu iddiası olup, bu miktardaki borç nedeniyle tahsisi yapılan konutun geri alınması hakkaniyete uygun değildir. Söz konusu borcun davalıdan icra takibi veya dava yoluyla tashih edilmesine herhangi bir engel bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle davanın reddine" karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
Maddesinde ortağın ana sözleşmede yazılı nedenlerle ortaklıktan çıkarılmasının düzenlendiğini, ana sözleşmenin 14. Maddesinde de ortaklıktan çıkarılma nedenlerinin 10. Maddede yazılı ortaklık şartlarının kaybedilmesi ve parasal yükümlülüklerin 30 gün geciktirilmesi üzerine yönetim kurulunca noter aracılığıyla yapılacak ihtarı takip eden 10 gün içinde bu yükümlülüklerin yerine getirilmemesi yine ayrı kurulca 2. İhtarın yapılması, ikinci ihtarı takip eden 1 ay içerisinde yükümlülüklerin yerine getirilmemesi olarak düzenlendiğini, davacı açısından nedenlerinin hiçbirisinin mevcut olmadığını ayrıca ihtarnamede herhangi bir neden de gösterilmediğini, sitede mevcut sorunlar ve yaşanan olaylar nedeniyle davacı ve ailesi tarafından başlatılan hukuki, cezai ve idari süreçlerin sonrasında kin gütmek duygusu ile davalı kooperatif yönetim kurulu tarafından ortaklıktan çıkartılma kararı alındığını, davalı tarafça ilk olarak İzmir ......
çıkartılma ihtimali düşünülmüş ise de, davalı şirket yetkililerinin şirketin mali durumunu gösterir ticari defter ve kayıtları ibraz etmediği için davacı ortağın çıkma payı hesaplanamayacağından davacının ortaklıktan çıkması yerine TTK 636/3 maddesi uyarınca davalı şirketin feshine karar verilmesinin adil olacağı gerekçesiyle, Bursa Ticaret Sicil Müdürlüğünün 56524 sırasında kayıtlı Mermak Otomotiv Yan Sanayi ve Ticaret Ltd....
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, bilirkişi raporu uyarınca şirketin iflasın eşiğinde olan bir şirket olmadığı, borca batık olmadığı, şirketin yeniden faaliyete geçmesinin mümkün olduğu, fiilen üretim yapılmasa da makinelerin yerlerinde ve üretime engel bir durumlarının olmadığı, şirket ortaklarının bir araya gelmelerinin mümkün bulunduğu, bu haliyle son çare olan fesih koşullarının gerçekleşmediği, davacıların ortaklıktan çıkartılma yönündeki taleplerininde haklı neden olmadığından fesih kararı yerine başkaca uygun bir çözüm yolunun aranmasına gerek bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı, davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....
çıkartılma tarihi olan 1.10.2003 ten itibaren ticari temerrüt faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulü ile 404.468,76 TL nin ihtar tarihi olan 30.4.2004 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalılardan tahsiline, karşı davanın reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir 2-Davacı, dava dilekçesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak, her bir davalıdan 1000'er TL olmak üzere toplam 16.000 TL nin ihtar tarihi olan 30.4.2004 tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile tahsilini talep etmiş,26.9.2008 tarihli ıslah dilekçesi ile de her bir davalıdan 37.000 TL olmak üzere 608.000 TL nin kurucu ortaklıktan çıkartılma tarihi olan 1.10.2003 ten itibaren ticari temerrüt faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalının, davacı kooperatifin 1998 yılı genel kurulunda alınan 20.02.1998 tarih ve 59 sayılı karar ile ortaklığa kabulünün yapıldığı, ortaklıktan çıkma veya çıkartılma ile ilgili kooperatif yönetim kurulu tarafından alınmış bir kararın olmadığı, bu haliyle davalının kooperatif ortağı olduğu, 22.04.2011 havale tarihli bilirkişi raporunda da açıklandığı üzere, bu üyeliği dolayısıyla davalının 8.490,00 TL borçlu olduğu, öte yandan, davacı ve davalı arasında 26.08.2008 tarihli ''şartlı üyelik'' sözleşmesinin düzenlendiği, 11.11.2011 havale tarihli ek bilirkişi raporunda açıklandığı üzere, söz konusu üyelik nedeni ile davalının toplam 1.554,76 TL borçlu olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile; 1. ortaklık hissesi için toplam 8.490,00 TL, 2. ortaklık hissesi için ise 1.554,76 TL, olmak üzere toplam 10.044,76 TL'nin dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 1. ve 2. maddelerine göre % 10 oranında...
Somut olayda; Mahkemece yapılacak iş, davaların ayrılmasına karar verilmekle, ayrılma kararı verilen ve TMK'nın 696. maddesinden kaynaklanan ortaklıktan çıkartılma davasının ayrı esasa kaydedilip, tarafların o dosya yönünden talepleri uyarınca karar vermek; eldeki dosyada halen derdest olan tapu iptali ve tescil davasının incelenip, toplanan deliller birlikte değerlendirilip sonucu uyarınca karar vermekten ibaret olup, noksan inceleme ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 01.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....