DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İş bu dava, davalı şirketin 10/09/2020 tarihli olağanüstü genel kurul kararının butlan ile batıl olduğunun tespiti talebine ilişkindir. Somut olayda, davalı ....... İth. İhr. Ağaç Ürünleri Teks. Gıda İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin %35 hissesine sahip, davacıların murisi olan ......'nun 07/04/2020 tarihinde vefatı üzerine, davalı şirketin 10/09/2020 tarihli olağanüstü genel kurul kararı ile davacı mirasçıların şirket ortaklıklarının reddine ve muristen intikal eden %35 oranındaki davalı şirket hissesinin mevcut ortaklar tarafından satın alınacağına ilişkin karar verildiği noktasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, iş bu genel kurul kararının TTK m.596 uyarınca 3 aylık hak düşürücü sürede alınıp alınmadığı noktasına toplanmaktadır....
yönetimiyle kaynaklarını verimli kullanılmadığından zarara sürüklenmekte olduğunu, müvekkilinin şirketteki ilişiğinin sistematik olarak kesilmeye çalışıldığını, diğer pay sahipleri tarafından şirketin sürekli zarara uğratıldığını, şirket kar ederken dahi kar payı ve benzeri ilgili mali hakların çeşitli bahanelerle ödenmediğini, müvekkilinin kar payı alma hakkının hukuken engellenmekte olduğunu, şirket bilançosu, faaliyet raporları ve finansal tablolarının usulüne ve gerçeğe uygun tutulmadığından müdürler kurulu üyelerinin ibra kararının usule, yasaya ve dürüstlük kuralına aykırı olduğunu beyanla davalı şirketin ... tarihinde yapılan 2021 yılı olağan genel kurulunda alınan kararların tamamının batıl olduğunun tespitine, butlanın tespiti taleplerinin kabul görmemesi halinde alınan 3 ve 4. numaralı genel kurul kararlarının iptaline, kararların icrasının TTK'nun 449. maddesi uyarınca tedbiren durdurulmasına, HMK'nun 329. ve devamı maddeleri gereğince davasının hiçbir hakkı olmadığı halde kötü...
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, dava konusu ortaklar kurulu kararının iptali yada mutlak butlan ile batıl olduğu yönünde dava dışı şirkete karşı açılmış bir dava bulunduğu, dava dışı şirketin 21/10/2015 tarihinde 6102 Sayılı TTK'nun geçici 7. maddesi uyarınca resen sicilden terkin edildiği, davalının yapmış olduğu tescil işleminin Ticaret Sicil Yönetmeliğinin 34. maddesine uygun olduğu, karar aslına ulaşılamadığı, fotokopi üzerinden yapılacak imza incelemesinin hükme esas alınamayacağı, ortaklar kurulu kararının 15/01/2009 tarihli, tasdik tarihinin 27/01/2009 olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "....davacı vekilince davalı aleyhine açılan bu davada; davalı şirketin 19/11/2018 tarihinde genel kurul toplantısı yapılması için alınan müdürler kurulu kararının ve 07/12/2018 tarihli genelkurul kararlarının yok hükmünde/batıl olduğunun tespiti, davalı şirketin 07/12/2018 tarihinde yapılan genel kurul kararlarının iptali talep edilmiş olup; dosyada toplanan deliller ve alınan bilirkişi heyet raporu ile tüm dosya kapsamına göre; davalı şirketin 07/09/2018 tarih ve 30 sıra nolu ortaklar kurulu kararı ile davacının müdürler kurulu başkanı olarak seçildiği, ayrıca davacı dışında T5, T3 ve Ümit Atsan' ın da müdür sıfatına haiz oldukları anlaşılmıştır. Her ne kadar davalı vekilince 19/11/2018 tarihli kararın ortaklar kurulu kararı olduğu ileri sürülmüş ise de; 22/11/2018 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 822....
Temyiz Sebepleri Davacılar ..., ..., ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; genel kurul toplantısının yapılması için alınan 19.11.2018 tarihli müdürler kurulu kararının yok hükmünde/batıl olduğunun düşünüldüğünü, limited şirkette müdürler kurulunu toplantıya çağırma yetkisinin müdürler kurulu başkanına ait olduğunu, müdürler kurulu toplantısı için müteveffa tarafından yapılan bir ... bulunmamakla birlikte yapılan toplantıdan haberinin ve kararın altında imzasının olmadığını, genel kurul toplantısına yapılan ... ve ilanın hukuka aykırı olduğunun bilirkişi raporu ile de tespit edildiğini, çağrının şirket internet sitesinde yayınlanmadığını ve ana sözleşmeye aykırı olduğunu, toplantı günü ile gündem ve ilan ortaklara iadeli taahhütlü mektupla bildirilmediğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1....
Açıklanan bu nedenlerle davalı müflis şirket yönetim kurulu tarafından yapılan ... İli, ... İlçesi, ... Mah. ... Ada, ... parsel sayılı taşınmazın ... hissesinin satışına ilişkin yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespitine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın KABULÜ ile, müflis şirketin aktifinde bulunan ... İli, ... İlçesi, ... Mah. ......
devre izin verme koşulunun gerçekleştiği, kanunda hisse devrine muvafakat için bir şeklin öngörülmediği, muvafakatın yasada öngörülen nisapla alınmış bir ortaklar kurulu kararı biçiminde verilmesinin olanaklı olduğu gibi ispat edilmesi koşuluyla kişi ve sermaye payı olarak ¾ oranındaki ortakların devre muvafakat yönünde irade açıklamasında bulunmalarıyla da mümkün olduğu, bu durumda ayrıca yazılı bir ortaklar kurulu kararının bulunmamasının sonuca etkili olmadığı, somut olayda anılan devir bakımından muvafakatin gerçekleştiğinin kabulünün gerektiği, anılan işlemlerin pay defterine kaydedilip tescil ve ilan edildiği, 13.04.2007 tarihli ortaklar kurulu kararı yönünden hisse devir işlemi onayına ilişkin 22.02.2007 tarihli ortaklar kurulu kararında, hissesini devreden ortak ... ve diğer ortak ... tarafından alındığından 6762 sayılı Yasanın 520. maddesine aykırılık bulunmadığı, davacının, noter huzurunda gerçekleştirilen işlemlerle ile ilgili hisse devir onayına ilişkin ortaklar kurulu kararındaki...
taahhütlü mektupla bildirilmek gerektiğini, toplantıya çağrılmayan ortağın herhangi bir süre sınırına tabi olmaksızın çağrılmadığı toplantı ile ilgili kararın hükümsüz olduğunun tespitinin istenebileceğini ileri sürerek, toplantının yapılmasına dair TTK amir hükümlerine uyulmadan yapılan toplantıda alınan kararların batıl olduğunun tespiti ile bu kararların uygulanmayacağı yönünde hüküm kurulmasını talep ve dava etmiştir....
Maddesi gereği diğer organların görevine giren hususlarda ve bu yetkilerin devrine ilişkin kararların batıl olduğunu, söz konusu geminin satış işlemi genel kurulun devredilemez yetkileri arasında olduğunu, yönetim kurulu kararı ile yapılan bu satışın butlanla malul olduğunu, yok hükmünde olduğunu, ----- Asliye Ticaret mahkemesinin -------Sayılı dosyasında geminin satışına ilişkin yönetim kurulu kararının butlan ile malul olduğunun tespiti istemi ile dava açtıklarını, iş bu davada da butlanla malul olan yönetim kurulu kararına dayanılarak yapılan satışın iptalini istediklerini, her iki dava arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğunu belirtmiş dosyaların birleştirilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki ihtilaf; davalı şirketin 29/12/2021 tarihli 15 nolu yönetim kurulu kararı ile buradan çıkacak sonuca göre 29/12/2021 tarihli 16 nolu yönetim kurulu kararının geçersiz olup olmadığı, davacının aktif dava ehliyetinin ve hukuki yararının bulunup bulunmadığı hususlarından ibarettir. 6102 sayılı TTK'nın 391. Maddesine göre; (1) Yönetim kurulunun kararının batıl olduğunun tespiti mahkemeden istenebilir. Özellikle; a) Eşit işlem ilkesine aykırı olan, b) Anonim şirketin temel yapısına uymayan veya sermayenin korunması ilkesini gözetmeyen, c) Pay sahiplerinin, özellikle vazgeçilmez nitelikteki haklarını ihlal eden veya bunların kullanılmalarını kısıtlayan ya da güçleştiren, d) Diğer organların devredilemez yetkilerine giren ve bu yetkilerin devrine ilişkin kararlar batıldır. Davacının, davalı şirket hissedarı olmadığı konusunda bir uyuşmazlık yoktur....