, müvekkilinin şirketten ayrılış tarihindeki şirket malvarlığının gerçek değeri tespit edildikten sonra çıkma payının hesap edilerek ilk bilanço tarihinde ödenmesi gerektiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir....
, müvekkilinin şirketten ayrılış tarihindeki şirket malvarlığının gerçek değeri tespit edildikten sonra çıkma payının hesap edilerek ilk bilanço tarihinde ödenmesi gerektiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir....
Limited şirketlerde ortaklıktan çıkma, pay bedelinin ödenmesi ve pay devri sicil kayıtlarında herhangi bir değişiklik yapmamaktadır. Ticaret şirketlerinde ortaklıktan çıkmaya ilişkin ilamların kesinleşmesi sadece 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 16. son maddesi gereği aranmıştır. Bunun dışında ortaklıktan çıkma, pay bedelinin ödenmesi ve pay mülkiyet değişikliği sonucu doğuran ilamlarda kesinleşmeye ilişkin kanun hükmü bulunmamaktadır. Yukarıda açıklanan gerekçelerde yer verildiği üzere, davaya konu ilamın kesinleşmeden takibe konulmasında yasaya uymayan bir yön bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. (Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2021/5549 Esas, 2021/9594 Karar) Açıklanan nedenlerle şikayetin reddine'' karar verildiği görülmüştür....
ortaklıktan çıkmasına karar verilmesini, işbu taleplerinin kabul görmemesi halinde ise davalı şirketin feshi ve tasfiyesine karar verilmesini, müvekkili şirket lehine ortaklıktan çıkma karan verildiği takdirde esas sermaye payının gerçek değerine uyan ayrılma akçesinin davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir....
GEREKÇE: Talep; ortaklıktan çıkma ve çıkma payının ödenmesi istemli davada verilen ihtiyati tedbirin durum ve koşulların değişmesi nedeniyle kaldırılması, ayrıca davalının ilk tedbir kararından sonra edinmiş olduğu taşınmazlar hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı tarafından ortaklıktan çıkma ve çıkma payının ödenmesi istemiyle dava açıldığı, mahkemece 05.06.2020 tarihli ara karar ile davacının ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verildiği, kararın davacı tarafça istinafı üzerine Dairemizin 2020/848 esas 2020/983 karar sayılı ilamıyla, mahkeme kararının kısmen kaldırılarak davalı şirket adına kayıtlı taşınmazlar üzerine takdiren 500.000-TL teminat karşılığında ihtiyati tedbir konulmasına kesin olarak karar verildiği anlaşılmaktadır....
Kooperatifler Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca ortağın istifa ettiği yılın bilançosunun görüşüldüğü genel kurulda onaylanan bilançoda gösterilen genel giderlerin düşülmesi suretiyle çıkma payının hesaplanması gerekir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise, kooperatifin aktif ve pasif tüm mal varlığı gözönüne alınarak adeta tasfiye payı niteliğinde bir hesaplama yapılmıştır. Bu durumda mahkemece, kooperatif konusunda uzman bilirkişi heyeti seçilerek, davacı kooperatifin tüm defter kayıt, belge, genel kurul ve yönetim kurulu kararları, üye kayıt defterleri ve gerekirse kooperatifin banka kayıtları üzerinde gerekli inceleme ve araştırma yapılarak, davacının çıkma payının yukarıda açıklanan ilkeye uygun olarak hesaplanması ve oluşacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
T3 Şti. ortaklığından TTK'nun 638/2.fıkrası gereğince çıkmasına izin verilmesine, çıkmanın kararın kesinleştiği tarihten itibaren hüküm ifade etmesine, karar kesinleştiğinde karardan bir suretin Ankara Ticaret Sicil Memurluğu'na gönderilmesine, davacının şirketteki hissesine isabet eden 58.787,45 TL ortaklıktan çıkma payının karar tarihi olan 17.04.2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir. HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Dava; hukuki niteliği itibariyle 6102 sayılı TTK'nın 638/2. maddeleri uyarınca limited şirket ortaklığından çıkma ve ortaklık payının (çıkma payının) tahsili isteğine ilişkindir. Davacı vekili Av....
T3 Şti. ortaklığından TTK'nun 638/2.fıkrası gereğince çıkmasına izin verilmesine, çıkmanın kararın kesinleştiği tarihten itibaren hüküm ifade etmesine, karar kesinleştiğinde karardan bir suretin Ankara Ticaret Sicil Memurluğu'na gönderilmesine, davacının şirketteki hissesine isabet eden 16.057,97 TL ortaklıktan çıkma payının karar tarihi olan 17.04.2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir. HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Dava; hukuki niteliği itibariyle 6102 sayılı TTK'nın 638/2. maddeleri uyarınca limited şirket ortaklığından çıkma ve ortaklık payının (çıkma payının) tahsili isteğine ilişkindir. Davacı vekili Av....
nun müvekkilini ortak yerine koymayıp şirketle ilgili konularda müvekkiline bilgi vermediğini, müvekkilini şirketin toplantılarına çağırmadığını, müvekkiline şirketin karından pay verilmediğini, bu nedenle ortaklar arasında ihtilaf olduğunu, ileri sürerek davalı şirketin haklı nedenlere binaen fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, 05/04/2013 günlü dilekçe ile de davacının çıkma payının tahsili istenmiştir. Davalılar vekili; davalı şirket dışında kalan kişilere davada husumet yöneltilemeyeceğini, davalı şirketin ekonomik durumunun gayet iyi olduğunu, akraba olan şirket ortakları arasında miras anlaşmazlığından kaynaklı sorunların olduğunu, şirketin feshi yerine davacı ortağın payının gerçek değerinin ödenmesine karar verilerek ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesini istemiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 10/09/2015 tarih ve 2012/187-2015/543 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili; müvekkilinin davalı şirketin eski ortağı olduğunu, mahkeme kararı ile ortaklıktan çıkmasına izin verildiğini, ortaklıktan çıkmaya izin verilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden sonra, davalı şirket tarafından müvekkilinin ortaklık hissesine düşen çıkma payının da hesaplanarak taraflarına bildirildiğini, bu hesaplamaya taraflarınca itiraz edildiğini, şirketin müşteri portföyü, potansiyeli, marka değeri ve benzeri faktörler ile dağıtılmayan kar paylarının dikkate alınmadığını, sonuç olarak bulunan bedelin müvekkilinin ortaklık çıkma payı olarak...