WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davanın istifa nedeniyle çıkma alacağı / kayıt kabul olduğunu, istifa nedeniyle müvekkilinin kooperatif ile bağı kalmamış iken tapuyu alan kişiye husumet yöneltmesi gerektiği mantığının bilirkişinin mantığı olduğunu, hukuku ve mevzuatı uygulayacak olannın hakim olduğunu, dava dışı kişiye karşı çıkma alacağı istenemeyeceğini, davanın konusunun tapu iptali ve tescil olmadığını, bilirkişi tarafından müvekkilinin gider payı düşüldükten sonra 198.250,00 TL çıkma payı alacağının hesaplandığını, müvekkilinin çıkma payı alacağının ödenmesinden sonra tapu iptal ve tescil davasının 3. kişiye veya ...'e yöneltilmesi gerektiğini, müvekkilinin ...'...

    üyeliğinden ayrıldığının tespiti ile kooperatiften ayrılan davacıya ayrılma payı alacağının çıkma bildiriminin davalı kooperatife tebliğ edildiği 14.02.2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Dava, kooperatif üyeliği sona eren davacının, çıkma payı alacağının tahsili amacıyla başlatılan ... takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Kooperatifler Kanunu'nun .../.... ve anasözleşmenin15/.... maddesi gereğince, devir dışında bir nedenle ortaklığı sona erenlerin sermaye ve diğer alacakları, o yılın bilançosunun genel kurulca kabulünden bir ay sonra muaccel olur. Davacıya iadesi gereken meblağ, ödediği aidatların toplamı kadar olmayıp, yapılan toplam ödemeden ayrıldığı yıl sonu bilançosunda yer alan genel giderlerden davacıya isabet eden kısımlarından sonra bakiyesidir. Bu yasal düzenlemeye uyulmaması diğer ortaklar aleyhine sonuç doğurduğu gibi, davacı açısından nedensiz zenginleşmeye yol açacağı kuşkusuzdur....

        HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Asıl dava; haklı sebeple limited şirket ortaklığından çıkma, çıkma payı alacağının tahsili, birleşen dava şirket ortağına avans olarak verilen bedelin tahsili, şirket ortağının kullanımında olan aracın iadesi istemine ilişkindir. 6100 Sayılı HMK'nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede; Asıl davada davalı birleşen davada davacı şirket vekili tarafından gerekçeli kararın tebliği üzerine yasal süre içerisinde, istinaf harç ve gider avansı yatırılmadan karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

          Ayrıca çeşitli yasalarda bir kısım kararların infazı için kesinleşmesi aranmış ise ortaklıktan çıkma, pay bedelinin ödenmesi ve pay mülkiyet değişikliği sonucu doğuran ilamlarda kesinleşmeye ilişkin kanun hükmü bulunmamaktadır. Takibe dayanak ilama konu, Türk Ticaret Kanununda sayılan ticaret şirketlerinden limited şirkettir. Limited şirketlerde ortaklıktan çıkma, pay bedelinin ödenmesi ve pay devri sicil kayıtlarında herhangi bir değişiklik yapmamaktadır. Payın sicile tescili kurucu değil açıklayıcıdır. İhtisas dairesi olan Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin bazı kararlarında ticaret şirketlerine ilişkin ilamlarda sicil değişikliği yaptığı gerekçesiyle kesinleşme aranmıştır. Ancak Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin ortaklıktan çıkmaya ilişkin ilamların kesinleşmeden takibe konulamayacağı yönündeki içtihadı Kooperatifler dışında değişmiştir....

          Mahkemece, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının üyelikten istifa ettiği 18.02.2008 tarihi itibarıyla toplam 48 üyenin üyelikten istifa ettiğini, davacı yerine yeni üye alınmadığı gibi topluca istifa eden 48 üyenin çıkma payı alacaklarının ödenmesinin kooperatifi mali açıdan tehlikeye düşüreceği her ne kadar 2008 yılı bilançosunun tasdik edildiği 05.04.2009 tarihli genel kurulda ödemelerin ertelenmesine ilişkin karar verilmemiş ise de istifa sonrasında yapılan 11.05.2008 tarihli genel kurulda ortaklıktan ayrılanların çıkma payı alacaklarının geri ödemesinin üç yıl ertelenmesi yönünde karar verildiği bu durumda, 11.01.2010 tarihinde üç yıllık erteleme süresi dolmadan dava açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, ortaklıktan istifa eden üyenin çıkma payı alacağına ilişkindir....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, dava dilekçesiyle belirsiz alacak davası olarak 1.000-TL kar payı talebinde bulunulduğu, davalı şirketçe kar payı dağıtımı konusunda alınmış bir karar olmadığı gibi davalı şirketin dağıtılabilecek kârının da bulunmadığı, kâr payı dağıtılmamasının başlı başına çıkma için haklı sebep olmadığı, davacının bilgi alma ve inceleme hakkını kullanmak için kanuni yollara müracaatının mümkün olmasına rağmen bu yolları kullanmadığı, davacının ortaklıktan çıkmasına ilişkin somut olgular bulunmadığı, dolayısıyla ortaklıktan çıkma veya şirketin feshi için haklı sebeplerin oluşmadığı gerekçesiyle davanın ve usulen açılmış harcı yatırılmış olmadığından karşı davanın reddine karar verilmiştir....

              -K A R A R- Davacı vekili, davalı kooperatifin 04.03.2005 tarihli ihtarname ile davacıyı ortaklıktan ihraç ettiği halde çıkma payını ödemediğini, alacağın tahsili için icra takibine başlandığını, davalının itirazıyla takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının çıkma payı alacağının borçlarına mahsup edildiğini, kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürdüğünden çıkan/ çıkarılan ortaklara iadesi gereken bedellerin ödemesinin ileri bir tarihe ertelendiğini, davacının takip tarihi itibariyle muaccel bir alacağı olmadığını savunarak davanın reddine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne, itirazın 11.669,16 TL asıl alacak ile 1.665,97 TL işlemiş faiz yönünden iptaline, davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir....

                Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1) Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine; 2) Asıl dava, menfi tespit, birleşen dava çıkma payı alacağı ile eksik imalat bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Kural olarak, 1163 Sayılı Kooperatifler Kanununun 10. maddesinde düzenlenen istifa, ortaklıktan çıkma anlamına gelir ve ortaklıktan çıkma iradesi ile birlikte ortaklık payı dahil, ortaklıktan kaynaklanan tüm hakların kooperatife iadesi ile hüküm ifade eder aksi halde ortağın, ortaklıktan kaynaklanan tüm hak ve yükümlülükleri devam edecektir....

                  a verilmesine, davacı ... ... için ayrılma payı olan 220.180,95 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı ... ...'a verilmesine, fazlaya ilişkin isteğin reddine karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1- Dava, haklı sebeplerle şirket ortaklığından çıkma ve çıkma payının tahsili istemine ilişkin olup, davacılar, müdürler tarafından şirketin kötü yöneltilmesini, şirket hakkında kendilerine bilgi verilmemesini ve uzun zamandır kar payı yada temettü ödemesi yapılmamasını haklı neden olarak ileri sürmüşler; mahkemece de müdürlerin şirketi kötü yönetip zarar etmesine sebep olduğu, davacıların ikameti ile davalı şirketin bulunduğu yerin ayrı şehirlerde olması nedeniyle davacıların şirketi denetim olanağının sınırlı olduğu gerekçeleriyle davacıların ortaklıktan çıkma talepleri haklı bulunmuş ve davanın kabulüne karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu