DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Tarafların Aksaray 2.Aile Mahkemesinin 2020/140 Esas 2020/142 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları, müşterek çocuklar Kaşif Baran ve Nazlı Can'ın velayetinin anneye verildiği, işbu kararın 22/06/2020 tarihinde kesinleştiği, davacı tarafından velayetin değiştirilmesi talepli bu davanın ise 05/08/2020 tarihinde yani boşanma kararı kesinleştikten yaklaşık 1,5 ay sonra açıldığı, her ne kadar işbu dava yukarıda belirtilen kısa sürede açılmış ise de, dosya kapsamı ile boşanma kararı verildikten sonra çocuğun fiilen anne ile kalmadığı, annenin sosyal inceleme raporu sırasında da bu durumu çocuğun Aksaray'a alışamadığı ve babasına bağlı olduğu için babasının yanında kaldığı şekliyle açıkladığı, bu süreçte annenin çocuğu yanına almak için bir irade ve girişiminin olmadığı, dolayısıyla annenin velayet kararına rağmen velayeti eylemli olarak kullanmadığı gibi bu konuda da herhangi bir çabasının olmadığı, müşterek çocuğun baba ile kalmak istediği, hal...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, velayetin değiştirilmesi talebine ilişkindir. Davacı anne boşanma kararı ile birlikte velayeti babaya bırakılan ortak çocuk Şevval Nur'un velayetinin değiştirilerek kendisine verilmesini talep etmiş, İlk Derece Mahkemesince; velayetin değiştirilmesini gerektirir bir durum olmadığı gerekçesiyle velayetin değiştirilmesi talebinin reddi kararı verilmiş, hüküm davacı anne tarafından istinaf edilmiştir. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır....
Mahkemece alınan uzman roporlarının içeriklerine, çocuğun anne yanındaki fiziksel ve sosyal ortamının açık bir olumsuzluk içermemesine, çocuğun yaşı itibariyle annenin ilgi, destek ve şefkatine olan ihtiyacına, velayetin anneden alınmasını gerektirir ciddi sebeplerin söz konusu olmamasına, çalışmakta olan annenin çocuğun bakımı konusunda sosyal desteklere sahip olduğunun anlaşılmasına, çocuğun üç aylık kişisel ilişki dönemi için ilk kez baba tarafından alınması sırasında yaşananlar doğru bulunmasa da o dönemde çocuğun henüz üç yaşında olduğunun ve daha önce anneden uzun süre ayrı kalmadığının anlaşılmasına, çocuğun anne yanından alınmasının ve düzen değişikliğinin çocuğun üstün yararına daha uygun olacağının kanıtlanamamasına, babanın ekonomik olanakları ile anne yanındaki çocuğun desteklenmesinin de mümkün olmasına göre mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmıştır....
Mahkemece yaşı nedeniyle idrak çağında bulunan ortak çocuk velayeti konusunda görüşüne başvurulmuş ise de, aradan geçen zaman ve çocuğun baba ile kişisel ilişki sırasında beyanın alınması nedeniyle ortak çocuğun bizzat ya da istinabe yoluyla; eğitim, kültür, yaşam olanakları bakımından nerede yaşamak istedikleri konusunda bilgilendirilerek, velayet hakkındaki tercihinin tekrardan hakim tarafından kendisine sorulması sayılı kararlan) ve psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacı niteliğindeki uzman ya da uzmanlardan (4787 sayılı Kanun m.5) ortak çocuğun anne ve baba yanındaki barınma ve yaşama koşullarını da değerlendirir içerikte sosyal İnceleme raporu alınması ve tüm deliller birlikte değerlendirilip, ebeveynlerinden hangisi yanında kalmasının çocuğun menfaatine olacağı tespit edilip, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli bulunmamıştır. 3-Davacı baba velayetin değiştirilmesi yanında...
Açıklanan sebeplerle; boşanma sonucu velayet kendisine verilen annenin "makul ve haklı sebeplere dayalı olması halinde "çocuğun soyadının değiştirilmesini istemesi mümkündür. Somut olayda;Davacı ile davalı T4'ün Kayseri 3....
Mahkemece sonradan ortaya çıkan bu durum değerlendirilip, soruşturmanın sonucu da beklenmek, yeni gelişmenin çocuğun velayet durumu üzerindeki etkisi konusunda ve idrak çağına geldiği anlaşılan çocuğun velayete ilişkin görüşü hakkında yeniden uzmandan rapor alınmak, daha sonra toplanan deliller hep birlikte değerlendirilmek suretiyle velayet hakkında düzenleme yapılması gerekmektedir. Bu sebeple, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının HMK.353/1- a-6 maddesi uyarınca kaldırılarak, gereği için dosyanın mahkemesine iadesine, davacı tarafın diğer istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- a-6. maddesi gereğince, Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; İzmir 18....
İDDİA, SAVUNMA VE KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların boşandıklarını, ortak çocukları 31/01/2009 doğumlu Ahmet'in velayetinin davalı anneye bırakıldığını, annenin evlilik dışı ilişki yaşadığı, bir tarikat mensup erkek ile Batman'a yerleştiğini, ortak çocuğun da tarikatın öngördüğü şekilde devlet okuluna gönderilmeyip tarikata bağlı medrese şeklindeki bir yerde dini eğitim almaya zorlandığını, çocuğun bir yıldır resmi okula devam etmediğini, çocuğun kadının beraber yaşadığı kişi ve onun ailesinin öngördüğü şekilde yaşamaya mecbur bırakıldığını, bu sebeple babanın aylardır çocukla görüştürülmediğini, kişisel ilişkiyi engellemek için davalının adresini sürekli değiştirdiğini, davalı annenin velayet görevini kötüye kullandığını, çocuğun eğitim hakkını elinden aldığını, çocuğun ihtiyaçlarını karşılamadığını, çocuğa sevgi ve saygı göstermediğini, çocuğun psikolojik ve fiziksel gelişiminin olumsuz yönde etkilediğini, çocuğun aksayan eğitimini ileride kapatmasının mümkün...
TMK'nın 348. maddesine göre; "Çocuğun korunmasına ilişkin diğer önlemlerden sonuç alınmaz ya da bu önlemlerin yetersiz olacağı önceden anlaşılırsa, aşağıdaki hallerde velayetin kaldırılmasına karar verilir. Ana ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden biri ile velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi, Ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır bir biçimde savsaklaması, Velayet ana ve babanın her ikisinden kaldırılırsa çocuğa bir vasi atanır. Kararda aksi belirtilmedikçe, velayetin kaldırılması mevcut ve doğacak bütün çocukları kapsar". TMK'nın 349.maddesine göre; "Velayete sahip ana veya babanın yeniden evlenmesi, velayetin kaldırılmasını gerektirmez. Ancak, çocuğun menfaati gerektirdiğinde velayet sahibi değiştirilebileceği gibi, durum ve koşullara göre velayet kaldırılarak çocuğa vasi de atanabilir"....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 16/07/2020 NUMARASI : 2019/111 ESAS, 2020/110 KARAR DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Değiştirilmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK.nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; tarafların 22524 dava numaralı, fark 99/1114 Esas sayılı, 26 Karar Ağustos 1999 Sayılı Kraliçe Adına, Zutphen Asliye Hukuk Mahkemesi ile boşandıklarını, müşterek çocuk T5 hakkında ortak velayet kararı verildiği, müvekkilinin müşterek çocuğa bakacak ekonomik durumunun yeterli olduğunu, çocuğun menfaati dikkate alındığında müşterek çocuğun annesinin herhangi bir kaçırma veya alıkoyma girişimlerini engellemek için hem de çocuğun isteği ve baba sevgisi sebebi ile müşterek çocuğun velayet haklarının...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile çocuğun soy isminin çevrede "..." olarak bilindiği, çocuğun duruşmada alınan beyanında soy isminin değiştirilmesini istediğini beyan ettiği, velâyet hakkı tevdi edilen annenin çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi yönündeki talebinin velâyet hakkı kapsamındaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olduğu, velâyet hakkı kapsamında çocuğun soyadını belirleme hakkının da yer aldığı, aynı hukuksal konumda olan erkeğe velâyet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını belirleme hakkının kadına tanınmamasının velâyet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete dayalı farklı bir muamele teşkil edeceği, evlilik birliği içinde doğan çocuğun taşıdığı ailenin soyadını, evlilik birliğinin sona ermesi ile kendisine velâyet hakkı tevdi edilen annenin kendi soyadı ile değiştirmesini engelleyici yasal bir düzenlemenin bulunmadığı, somut olayda söz konusu değişikliğin çocuğun üstün yararına da aykırı...