Dava açıldığı tarihte ortak çocuğun velayetinin davacıda olduğu, yargılama sırasında davalı tarafından velayetin değiştirilmesine yönelik dava açıldığı ve yapılan yargılama sonucunda ortak çocuğun velayetinin davalı babaya verildiği, ilgili kararın kesinleştiği, her ne kadar davacı ortak çocuk adına tapu iptal ve tescil talebinden feragat ettiğini beyan etmiş ise de, yargılama sırasında temsil hakkının ortadan kalktığı,ortak çocuğa yönelik bu haktan feragat etmesinin hüküm doğurmayacağı anlaşılmaktadır. Bölge adliye mahkemesince davacının, davaya konu taşınmazın ortak çocuk adına tescil talebinin feragat nedeniyle reddedilmesi gerektiğine ilişkin gerekçe doğru görülmemiştir. Ancak, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden (HMK m. 370/2), hükmün gerekçe kısmından bu bölümün çıkartılarak düzeltilmek suretiyle onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10....
Davalı-davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını, ortak çocuğun annesinin baskısı ile gizlice müvekkilinin ve ailesinin fotoğraf ve videolarını çekip annesine gönderdiğini, ortak çocuk karşı davalının isteklerini yerine getirmek istemediğini söylediğinde karşı davalının artık seni istemiyorum, artık annen yok, beni hiç göremeyeceksin diyerek baskı uyguladığını, mesaj göndererek ortak çocuktan için sizinle yaşasın, orada okula gitsin, istemiyorum dediğini, müvekkilinin aracına zarar verdiğini, velayet görevini kötüye kullandığını, ortak çocuğun babasıyla görüşmesine karşı çıktığını, ortak çocuğa gereken özeni göstermediğini belirterek ortak çocuğun velayetinin anneden alınarak babaya verilmesine, aksi kanaat halinde kişisel ilişkinin artırılmasına karar verilmesini istemiştir....
Dosyanın yeniden yapılan incelemesinde, dava açıldığı tarihte ortak çocuk Arda’nın baba yanında bulunduğu, davalı annenin dershanede öğretmen olarak çalışırken, yargılama sırasında memur sıfatıyla öğretmen olarak Batman iline atandığı, aylık 2.638,00 TL gelirinin bulunduğu ve gelirinin düzenli ve sürekli olduğu anlaşılmaktadır. Dava açıldığı tarihte ortak çocuğun baba yanında bulunduğu ve annenin de düzenli ve sürekli bir geliri bulunduğuna göre mahkemece ortak çocuk için baba lehine tedbir nafakasına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne var ki ilk incelemede bu yön gözden kaçırıldığından davacının karar düzeltme isteğinin kabulüne, Dairemiz ilamının tedbir nafakasının bozulmasına ilişkin bölümünün kaldırılmasına, hükmün yukarıda açıklanan sebeple ortak çocuk lehine hükmedilen tedbir nafakası yönünden de onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....
Aile Mahkemesinin 2014/961 esas sayılı dosyasında baba ile ortak çocuk arasında kurulan kişisel ilişki eldeki davada kurulan kişisel ilişki düzenlemesinden daha geniş nitelikte olup, baba ile ortak çocuk arasında babalık duygularını tatmin bakımından dosya kapsamına uygundur. ../.... Toplanan delillere göre, eldeki davada baba ile ortak çocuk arasında kurulan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini gerektiren bir husus kanıtlanamamıştır. Bu sebeple, davacı annenin ortak çocukla baba arasında kişisel ilişki düzenlenmesi yönündeki talebinin reddine karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir....
Temyiz Sebepleri 1.Davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde; dosyanın ve müvekkilimin özelinde bu durumu dikkatli bir şekilde değerlendirmek gerekirken mahkemece sadece birlikte yaşama durumu göz önünde bulundurulduğunu, erkeğin bakıma muhtaç olması ortak konutta bir arada kalma durumuna sebebiyet verdiğini, kadın ve ortak çocuklara ekonomik şiddet uygulayan erkeğin ortak konuttan çıkmak istememesi, mahkemenin ilk aşamada tedbir taleplerimizi red etmesi sebebi ile bir süre daha ortak yaşam mecburi bir hal aldığını, davanın en başından beri ileri sürülen ekonomik ve psikolojik şiddet uzaklaştırma tedbirine kadar devam etmiş olduğundan tarafların engel durumlarından kaynaklı olarak bir arada kalmaları ortak hayatın devamı için ortak iradelerinin olduğunu göstermeyeceği, dosya kapsamında görüleceği üzere kadının ilk uzaklaştırma talebinin red edildiği, erkeğim ortak konutun kendisine tahsis edilmesi için talepte bulunduğu, bu talep de mahkemece red edildiği, erkeğin bakıma muhtaç...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Velayetin düzenlenmesi istemine ilişkin olarak açılan davada ... Asliye Hukuk ile ...7....
Davacı baba boşanma kararı ile birlikte velayeti anneye bırakılan ortak çocuk Hatice Şevval'in velayetinin değiştirilerek kendisine verilmesini talep etmiş, İlk Derece Mahkemesince; velayetin değiştirilmesini gerektirir bir durum olmadığı gerekçesiyle velayetin değiştirilmesi talebinin reddi kararı verilmiş, hüküm davacı baba tarafından istinaf edilmiştir. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır....
velayetin kaldırılarak çocukların velayetinin anneye verilmesine, kişisel ilişkinin sınırlandırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Gerçekleşen bu durum karşısında, yukarıda belirtilen kıstaslar dikkate alınarak oluşturulacak bir heyetten rapor alınarak, idrak çağında olan ortak çocukların görüşü de alınarak diğer delillerle birlikte değerlendirildikten sonra, gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırmayla velayet yönünden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 25/02/2016 gün ve 1702-3500 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir Davacı baba tarafından açılan velayetin değiştirilmesi davasında yapılan yargılama sonucunda mahkemece davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacının temyizi üzerine dairemizin 25,02.2016 tarih 2016/1702 esas 2016/3500 karar sayılı İlamı ile onanmasına karar verilmiş, davacı tarafından süresi içerisinde karar düzeltme...