DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava; velayetin değiştirilmesi talebine ilişkindir. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Taraflar 2012 yılında anlaşmalı olarak boşanmışlardır. 2007 doğumlu müşterek çocuğun velayeti tarafların anlaşması doğrultusunda anneye verilmiştir. Karar kesinleşmiştir. Velayetin düzenlenmesi ve değiştirilmesi kamu düzenine ilişkin olup, bu davalarda re'sen (kendiliğinden) araştırma ilkesi geçerlidir (HMK.md.385/2). Düzenlemede, ana ve babanın istek ve tercihlerinden önce, çocuğun bedeni, fikri ve ahlaki gelişimi önem ve öncelik taşır. Taraflar Manisa 2. Aile Mahkemesinin 2012/656 Esas - 2012/691 Karar sayılı ilam ile TMK 166/3 maddesi gereğince boşandıkları, velayetin anneye verildiği, 150,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, kararın 05/12/2012 tarihinde kesinleştiği görülmüştür....
velayetinin davalı üzerinden kaldırılarak velayetin anneye verilmesini talep etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08/11/2018 NUMARASI : 2017/311 E 2018/982 K DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Kaldırılması) KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen mahkemenin kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla dosya incelendi....
ile Türk Hukuk sistemindeki velayetin tek bir kişide bulunabileceği hususları arasındaki çelişki sebebiyle velayet hususunun Türk mahkemelerinde yeniden belirlenmesini, boşanma kararında küçüğün ikamet yerinin anne yanı olarak belirlendiği, çocuk için 250 Euro ödenmesine karar verildiği, küçük çocuğun yaşı, anne, sevgi ve şefkatine muhtaçlığı, küçüğün anneyle birlikte kalmak istemesi, babanın tek başına çocuğa bakabilme ve ilgilenebilme imkanının olmaması, müvekkilinin Türkiye'de ikamet ediyor olması, velayetin anneye bırakılması ve bundan sonraki yaşamlarında küçüğün bakım masraflarına az da olsa katkı amacıyla aylık 1.000 TL olmak üzere iştirak nafakasına hükmedilmesini talep ederek dava açmıştır....
GEREKÇE: Dava; velayetin değiştirilmesi talebine ilişkindir. İzmir 4. Aile Mahkemesinin 08/11/2017 tarih, 2015/537 Esas, 2016/171 Karar sayılı boşanma ilamıyla ortak çocuk 23/10/2013 doğumlu Duru'nun velayetinin davalı anneye verildiği, kararın 23/12/2020 tarihinde kesinleştiği, anlaşılmaktadır. Velayetin düzenlenmesi ve değiştirilmesi kamu düzenine ilişkin olup, bu davalarda re'sen (kendiliğinden) araştırma ilkesi geçerlidir (HMK.md.385/2). Düzenlemede, ana ve babanın istek ve tercihlerinden önce, çocuğun bedeni, fikri ve ahlaki gelişimi önem ve öncelik taşır. Velayetin değiştirilmesi davası, velayet kendisine verilen tarafın durumunun değişmesi ve sonradan ortaya çıkan çeşitli nedenler yüzünden velayeti alan anne ya da babanın velayet hakkını gereği gibi kullanamaması ya da çocuğun menfaatinin gerektirdiği durumlarda açılan bir davadır....
yararına dava tarihinden itibaren tedbir nafakasına karar verilmiş ise de ortak çocuğun dava tarihinde ve yargılama sırasında davacı-karşı davalı baba yanında bulunduğu anlaşılmaktadır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 28/01/2022 NUMARASI : 2020/282 ESAS, 2022/38 KARAR DAVA KONUSU : Velayetin Kaldırılması KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı, davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA: Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; vasinin çocukla ilgilenmediğini ve 1.5 ay önce kısıtlıya ait aracı alıp evden ayrıldığını belirterek babanın velayetinin kaldırılarak velayetin anneye verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Davalı davaya cevap vermemiştir....
Buna göre mahkemece davalı erkeğin hükümlü olup olmadığının araştırılıp, psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacı niteliğindeki uzman veya uzmanlardan (4787 sayılı Kanun m. 5) ortak çocuğun anne ve baba/ailesi yanındaki barınma ve yaşama koşullarını da değerlendirir içerikte sosyal inceleme raporu alınması ve tüm deliller birlikte değerlendirilip, ebeveynlerinden hangisi yanında kalmasının çocuğun menfaatine olacağı tespit edilip, baba hükümlü ise velayetin davacı anneye bırakılması yönünden gerekli araştırmanın yapılması, velayetin anneye verilmesinin de mümkün olmaması halinde, ortak çocukla ilgili gerekli koruma tedbirleri alınmak üzere hükmün velayet düzenlemesi yönünden bozulması gerektirmiştir. 4-Davacı kadının ziynet alacağı talebi hakkında mahkemece 28.375 TL ziynet bedelinin davalı erkekten alınarak kadına verilmesine şeklinde hüküm kurulmuş, ancak dava konusu olan ziynetlerin ayrı ayrı cins, nitelik ve değerleri gerekçe ve de hükümde gösterilmemiştir....
Dolayısıyla "velayetin değiştirilmesi" hâlinde söz konusu hükmün geçerliliğini yitirdiği kabul edilemez. Anlaşmalı boşanma davasında sunulan ve hâkim tarafından onaylanan protokol hükümleri bir bütündür ve bir kısmının geçerli olduğunu kabul edip, bir kısmının ise uygulanamayacağını ileri sürmek iyi niyet kuralları ile bağdaşmamaktadır. Aksi durum, somut olay açısından çocuğun üstün yararını da zedeler mahiyettedir. Sonuç itibariyle, davalı babanın herhangi bir çekince koymadan kabul ettiği velayetin değiştirilmesi davasını gerekçe göstererek ortak çocukların mağdur olmasına yol açacak şekilde yapılan velayet düzenlemesinden bağımsız olarak ödemeyi taahhüt ettiği eğitim giderlerinden sorumlu olmadığını ileri sürmesi ve bu yönde mahkemece direnme gerekçesi oluşturulması usul ve yasaya aykırı görülmüştür....
Urla Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2018/68 Esas, 2018/59 Karar sayılı ilamıyla TMK'nın 166/3. maddesi kapsamında 02/02/2018 tarihinde boşandıkları, 31/07/2013 doğumlu ortak çocukları Rüzgar'ın velayetinin davalı anneye verildiği, baba ile haftanın 4 günü olacak şekilde kişisel ilişki kurulduğu anlaşılmaktadır. 1- Velayetin değiştirilmesi davası, velayet kendisinde bulunan veya velayet kendisine verilen verilen tarafın durumunun değişmesi ve sonradan ortaya çıkan çeşitli nedenlerden ötürü velayet sahibi anne ya da babanın velayet hakkını gereği gibi kullanamaması ile çocuğun menfaatinin gerektirdiği durumlarda açılan bir davadır. Velayetin değiştirilmesi için bir olayın olması ve bu durumun velayet görevini aksatmış olması gerekir. Bu durum velayetin değiştirilmesini velayetin kaldırılmasından ayırır. Çünkü velayetin kaldırılmasında velayet görevinin ağır bir şekilde kötüye kullanılması veya aşırı bir şekilde ihmal edilmiş olması aranır....