WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

No: 1 ve Fatih Bulvarındaki krokide 250/A ve 250/B olarak gösterilen binanın iki ayrı bina olmayıp tek bina olduğu anlaşılmış olup, taşınmaz yönü ile imar çalışmalarının henüz yapıldığı, binanın iskan izninin bulunmadığı ve kaçak yapı niteliğinde olduğu, komşu parsellerle olan sınır çalışmaları ve kadastro tespitlerinin henüz tespit aşamasında olduğu ve kesinleşmediği, kesinleşmiş bir çalışma olmadığından ortak kullanım alanına ilişkin olarak bir değerlendirme yapılamayacağı, yapıdaki bağımsız bölümlerin kullanıcının tespiti talebi muhtesatın aidiyeti niteliğinde olduğundan, buna ilişkin bir mülkiyet ihtilafı olmadığı ve ön koşul olan hukuki yarar şartına dair bir itilaf olmaması nedeni ile bu talebin değerlendirilmediği, taşınmazda kat mülkiyeti veya kat irtifakının kurulmaması nedeni ile ortak kullanım alanlarının tespiti yönünden de hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle; 1- Davacının davasının kısmen kabulü ile, taleplerinden binanın fiili durumuna ilişkin talebin kabulü ile...

Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddi tazminat (TMK m. 174/1) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. 3-Davacı kadının dava dilekçesinde talep ettiği tazminatlara yönelik faiz isteği hakkında olumlu olumsuz bir hüküm kurulmaması bozmayı gerektirmiştir. 4-Ortak çocuk ...karar tarihinden önce 08.08.2015 tarihinde ergin olduğu halde, bu çocukla ilgili velayet, kişisel ilişki ve iştirak nafakasına yönelik hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. 5-Ortak çocuk ...lehine dava tarihinden ergin olduğu tarihe kadar tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken karar kesinleşinceye kadar tedbir nafakasına hükmedilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

    Boşanma davasına yönelik istinaf başvurusu yönünden; Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi "Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir " hükmünü içermektedir. Tüm dosya kapsamından; özellikle tanık müşterek çocuklar Yasemen ve Müşfika beyanlarına göre; davacı - davalı erkeğin reddedilen boşanma davasından sonra tarafların evlilik birliğini devam ettirmek amacıyla birlikte yaşadıkları, en son 2014 yılında ortak hayata son verdikleri anlaşılmaktadır. O halde, davacı - davalı erkek, ortak hayatın yeniden kurulmadığını kanıtlayamadığından erkeğin davasının reddine karar verilmesi gerektiği, buna göre ilk derece mahkemesince de davanın reddine dair verilen kararın isabetli olduğu anlaşılmıştır....

    Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden tarafların bu tarihten itibaren davanın açıldığı tarihe kadar geçen üç yıldan fazla bir süredir ayrı yaşadıkları bu süre içinde ortak hayatın yeniden kurulamadığı anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 166/son maddesindeki şartlar gerçekleşmiştir. Bu durumda boşanma davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken yetersiz gerekçeyle reddi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 09.04.2015(Prş.)...

      Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden tarafların bu tarihten itibaren davanın açıldığı tarihe kadar geçen üç yıldan fazla bir süredir ayrı yaşadıkları, bu süre içinde ortak hayatın yeniden kurulamadığı anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 166/son maddesindeki şartlar gerçekleşmiştir. Bu durumda boşanma davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, yetersiz gerekçeyle reddi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 07.03.2016 (Pzt.)...

        Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden tarafların bu tarihten itibaren davanın açıldığı tarihe kadar geçen üç yıldan fazla bir süredir ayrı yaşadıkları bu süre içinde ortak hayatın yeniden kurulamadığı anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 166/son maddesindeki şartlar gerçekleşmiştir. Bu durumda boşanma davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken yetersiz gerekçeyle reddi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 07.04.2016 (Per.)...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ:Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalının gerçekleşen kusurlu davranışı boşanma sebebi oluşturmakla birlikte, ortak hayatın yeniden kurulması olasılığı dikkate alınarak ayrılık kararı verilmiş bulunmasına göre, davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazları ile davalının davanın reddi gerektiği yönündeki temyiz itirazları ve diğer yönlere ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50'şer TL. temyiz başvuru harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar...

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm nafakalar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek şekilde temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Davacı delil sunmamış, davasını ispat edememiştir....

              bulunmadığının ve ortak çocuklardan ...in temyiz inceleme tarihi itibarıyla ergin olduğunun anlaşılmasına göre, tarafların tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 154.30'ar TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.03.12.2018 (Pzt.)...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından kişisel ilişki düzenlemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı kadının tüm temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-karşı davacı erkeğin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Velayeti anneye verilen ortak çocuklar 01.01.2005 doğumlu.... ve 20.09.2012 doğumlu .... ile velayet kendine verilmeyen davalı-karşı davacı baba arasında kişisel ilişki kurulmaması usul ve yasaya aykırı olup (TMK m. 323) bozmayı gerektirmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu