reddi davası olduğunu,boşanma ile velayeti anneye verilen müşterek çocuğun velayetinin kendisine verilmesini ve uygun görülecek nafakaya da hükmedilmesini"talep ve dava etmiş,aşamada sunduğu dilekçe ile de velayet kendisine verilmezse ortak velayet olarak belirlenmesini istemiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının belirttiği hususları kabul etmediklerini, çocukların üstün yararı gerektiriyorsa çocukların velayetinin taraflara ortak olarak düzenlenmesine karar verilmesini kabul ettiklerini beyan etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Davalı tarafın çocukların üstün yararı gerektiriyorsa ortak velayeti kabul ettiklerini beyan etmeleri, dosya kapsamına alınan SİR raporu, çocuklar hakkında eğitim ve danışmanlık tedbiri uygulanması, davacı annenin çalışıyor olması, çocukların eğitimlerinde aksaklıklar olması, çocukların mevcut durumları, çocukların üstün yararı ve anne ve babaya ortak velayet verilerek çocuklarla ilgili önemli konularda ortak karar ve sorumluluk alınması gerektiği dikkate alınarak davanın kabulü ile müşterek çocukların annede olan velayetinin taraflara ortak olarak verilmesine, çocukların fiilen anne ile yaşamasına karar verilmiştir....
Yine Türk Kanunu Medenisi'nin 280. maddesinin “istifade hakkı" kenar başlığı altında, ana ve babanın, velayet hakkı kusurlarıyla kaldırılmadıkça, çocuk reşit oluncaya kadar çocuğun mallarından intifa hakkı olduğu, aynı Kanunun "mesuliyet" kenar başlığı altında düzenlenen 288. maddesinde ise, ana ve babanın çocuk mallarının iadesinde intifa hakkı sahibi gibi mesul olacağı düzenlenmiştir. Çocuğun mallarının yönetimi çocuğun menfaatine uygun olmalı, çocuğun menfaati ile bağdaşabildiği ölçüde ana ve babanın ortak menfaatlerine hizmet etmelidir. Ana baba yönetim görevini sadakat ve özenle yerine getirmelidir. Ana ve baba, çocuğun mallarında meydana gelen zarardan sorumlu olmadıklarını ispat için, zararın meydana gelmesinde herhangi bir kusurlarının olmadığını, yani çocuğun mallarını sadakat ve özenle yönettiklerini ispat etmeleri gerekir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemenin velayet sahibi annenin tek başına yani babanın muvafakati olmaksızın çocuğun ismini değiştiremeyeceğini belirttiğini, boşanma halinde velayet hakkı kendisine tanınan anne veya baba tarafından kullanılacağını, küçük Eymen'in velayet hakkının annesinde bulunmakta olduğunu, velayet hakkına sahip olan anne veya babanın bu kapsamda isim değişikliği davası açmasına herhangi bir yasal engel bulunmamakla birlikte haklı nedenin varlığı halinde isim değişikliği davası açmaya - yasal düzenlemeler ve Yargıtay kararları dikkate alındığında - velayet sahibi tarafından tek başına hak ve yetkisi olduğunun kabul edildiğini, bu noktada Anayasa Mahkemesince verilen iptal kararı sonucunda velayet hakkı kapsamında velayet hakkına sahip anneye önemli bir hak tanıdığını, evliliğin feshi veya boşanma hallerinde, velayet hakkı kapsamındaki yetkiler dâhilinde olan çocuğun soyadının belirlenmesi hususunun düzenlendiği 21.6.1934 tarihli...
Anayasa Mahkemesi’nin 25.06.2015 ve 2013/3434 numaralı, 11.11.2015 tarih ve 2013/9880 numaralı, 20.07.2017 tarih ve 2014/1826 numaralı bireysel başvuru kararlarında; velayet hakkı tevdi edilen çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi yönündeki talebin, velayet hakkı ve bu kapsamdaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olması sebebiyle Anayasa'nın 20. maddesi kapsamında ele alınması gereken bir hukuki değer olduğu, koruma, bakım ve gözetim hakkı veya benzer terimlerle ifade edilen velayet hakkı kapsamında, çocuğun soyadını belirleme hakkının da yer aldığı, eşlerin evliliğin devamı boyunca ve boşanmada sahip oldukları hak ve yükümlülükler bakımından aynı hukuksal konumda olduğu, erkeğe velayet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını belirleme hakkının kadına tanınmamasının, velayet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete dayalı farklı bir muamele teşkil ettiği, çocuğun bir aileye mensubiyetinin belirlenmesi amacıyla bir soyadı taşıması ile nüfus kütüklerindeki kayıtların güvenilirliği...
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanmak üzere; 1- DAVANIN KABULÜ ile; Erzurum ili, Pasinler ilçesi, BULKASIM Mahallesi, 27 Cilt no, 3 Hane no, 113 Birey Sıra Numarasında kayıtlı, Murat ve Günnur oğlu, 27/08/2007 doğumlu TC Kimlik numaralı, T3'in ve Erzurum ili, Pasinler ilçesi, BULKASIM Mahallesi, 27 Cilt no, 3 Hane no, 120 Birey Sıra Numarasında kayıtlı, Murat ve Günnur oğlu, 09/02/2009 doğumlu TC Kimlik numaralı, T4'in, soyadlarının "KEKEÇ" olarak DÜZELTİLMESİNE," karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı kurum temsilcisi istinaf dilekçesinde özetle; Aile Mahkemesince verilen bir karar olmadan işlem yapılamayacağını kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava; velayet hakkına sahip davacı annenin ortak çocuğun soyadının kendi kızlık soyadı ile değiştirilmesi talebine yöneliktir. Görev kamu düzenine ilişkin olup mahkemece resen dikkate alınması gerekmektedir....
Yukarıda belirtilen velayetin değiştirilmesini düzenleyen kanun maddesine göre velayetin değiştirilmesi için sonradan ortaya çıkan ve çocukların zararına olan sebeplerin bulunması gerekir, Dava konusu müşterek çocukların davalı baba yanında fiziksel ve manevi gelişimlerinin ve eğitim durumlarının iyi olduğu ve her ne kadar müşterek çocuk Betül Erdoğan annesi ile yaşamak istediğini beyan etmişse de annenin tek olarak Trabzon/Ortahisar da yaşadığı çocuğun velayetinin anneye verilmesi durumunda eğitim hayatının yarıda kesilmek zorunda kalacağı ve müşterek çocukların birbirlerinden ayrılma durumunda bu durumun gelişimlerine olumsuz etki edebileceğinin değerlendirilmesi ile çocuğun iradesine aykırı olarak çocuğun menfaatleri düşünülerek ve diğer çocukların da iradelerine uygun olarak davalı babanın velayeti üstlenme husunda engeli olmadığı vicdani kanaati ile davacı annenin davasının reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçe ile "Davanın reddine" karar verilmiştir...
Velayet değişikliği istemi yönünden yapılan değerlendirmede ise; Davalı davacı baba boşanma kararı ile birlikte velayeti anneye bırakılan ortak çocuk Çağan'ın velayetinin değiştirilerek kendisine verilmesini, olmadığı takdirde ortak velayet altına alınmasını bu da uygun görülmez ise şahsi ilişkinin genişletilmesini talep etmiş, İlk Derece Mahkemesince; velayetin değiştirilmesi talebinin reddine çocuğun ortak velayet altına alınmasına, çocuğun anne yanında kalmasına, baba ile şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmiş, hüküm her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmiştir. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir....
Velayet değişikliği istemi yönünden yapılan değerlendirmede ise; Davalı davacı baba boşanma kararı ile birlikte velayeti anneye bırakılan ortak çocuk Çağan'ın velayetinin değiştirilerek kendisine verilmesini, olmadığı takdirde ortak velayet altına alınmasını bu da uygun görülmez ise şahsi ilişkinin genişletilmesini talep etmiş, İlk Derece Mahkemesince; velayetin değiştirilmesi talebinin reddine çocuğun ortak velayet altına alınmasına, çocuğun anne yanında kalmasına, baba ile şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmiş, hüküm her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmiştir. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir....
Kayyım; çocuğun soyadının değiştirilmesinin çocuğun üstün yararına olduğunu, çocuğun aidiyet duygusunun sağlanabilmesi için soyadının değiştirilmesi gerektiğini, davalının babalık görevlerini yapmadığını, çocukla kişisel ilişki zamanlarında görüşmediğini, dosyadaki bilirkişi raporlarının ve delillerin görmezden gelindiğini, ilk alınan raporun eksik inceleme ile oluşturulduğunu, babanın duyduğu hırs ile istinaf yoluna başvurduğunu belirterek kararın bozulmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; velâyet hakkına sahip annenin soyadının çocuğun soyadı olarak kullanılmasına izin davasının kabulü için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, çocuğun soyadının annenin soyadı ile değiştirilmesinin çocuğun üstün yararına olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....