WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1948 yılında 3116 Sayılı Orman Kanunu (3116 Sayılı Kanun) göre yapılan tahdit işlemi, 1986 yılında yapılan aplikasyon ve 3302 Sayılı 31.08.1956 Tarihli ve 6831 Sayılı Orman Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (3302 Sayılı Kanun) değişik 2/B uygulaması, 2016 yılında 3402 sayılı Kanuna 5831 Sayılı Tapu Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (5831 Sayılı Kanun) eklenen Ek-4.madde uyarınca yapılan kullanım kadastrosu bulunmaktadır....

    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1948 yılında 3116 Sayılı Orman Kanunu (3116 Sayılı Kanun) göre yapılan tahdit işlemi, 1986 yılında yapılan aplikasyon ve 3302 Sayılı 31.08.1956 Tarihli ve 6831 Sayılı Orman Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (3302 Sayılı Kanun) değişik 2/B uygulaması, 2016 yılında 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunla eklenen Ek-4.madde uyarınca yapılan kullanım kadastrosu bulunmaktadır. Her ne kadar Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi tarafından; “Taşınmazın eylemli orman niteliğinde olmaması nedeniyle kullanım kadastrosuna ilişkin talebin reddine karar verilmesinin doğru olduğu, ancak davanın reddi ile yetinilmesi gerekirken, davacı tarafın 2/B işlemine itirazı varmış gibi değerlendirme yapılarak bu talep hakkında mahkemenin görevsizliğine karar verilmesinin doğru olmadığı” gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesinin kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiş ise de, dava, kullanım kadastrosuna ve 2/B işlemine itiraz istemlerine ilişkindir....

      Hukuk Dairesinin 03.11.2015 tarih, 2015/13692-2015/10286 Esas, Karar sayılı kararı ile davanın, eylemli orman iddiası ile 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek-4. maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosuna, itiraz niteliğinde olduğu gerekçesiyle Dairemizin görevli olduğu belirtilerek dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine karar verilmiş, Yargıtay Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu’nca 17.12.2015 tarih ve 2015/38198-2015/36018 Esas, Karar sayılı karar ile de maddi hata sonucu, davanın kullanım kadastrosuna itiraza ilişkin olduğu gerekçesiyle Dairemize gönderildiği anlaşılmakla, dosyanın temyiz incelemesi yapmakla görevli Yargıtay 20. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmek üzere Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 15.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Davacı Orman Yönetimi, taşınmazın halen eylemli olduğunu iddia ederek, beyanlar hanesindeki kullanıcı olarak görünen davalı ... isminin silinmesi ve tarla vasfının iptali ile ağaçlık vasfıyla Hazine adına tescilini ve beyanlar hanesindeki 2/B ve eylemli orman şerhinin bırakılması istemiyle dava açmıştır. Mahkemece; davanın kabulüne, kadastro tesbitinin iptali ile 139 ada 24 sayılı parselin ağaçlık niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, tutanağın beyanlar hanesindeki şerhlerin kaldırılarak, beyanlar hanesinin boş bırakılmasına karar verilmiş, hüküm davalılardan Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması bulunmaktadır....

          Dolayısıyla kullanım kadastrosuna itiraz davalarında uyuşmazlık, taşınmazın sadece beyanlar hanesindeki kullanıcı şerhine yönelik olup taşınmazın geometrik şekli ihtilaf konusu değildir. Dolayısıyla kullanım kadastrosuna itiraz davası devam ederken, uygulama kadastrosu yapılması ve kullanım kadastrosuna itiraz davasının, uygulama kadastrosuna engel teşkil etmesi açıklanan nedenlerle söz konusu olmadığına göre; çekişmeli taşınmaza ait uygulama kadastro tutanağının usulünce askı ilanına alınarak, yöntemince kadastronun ikmali için Kadastro Müdürlüğü'ne iadesine karar verilmesi gerekirken, bu husus dikkate alınmaksızın ve usuli işlemler tamamlanmaksızın uygulama kadastrosuna yönelik bir dava da var imiş gibi hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine, 13.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Yönetimi, taşınmazın halen bir kısmının eylemli orman olduğunu ileri sürerek, tesbit edilecek bu kısmın tefriki ile bu kısım yönünden beyanlar hanesindeki kullanıcı olarak görünen davalı isminin silinmesi ve tarla vasfının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddine ve dava konusu parselin tamamının tarla vasfıyla tesbit gibi Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmişti. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kullanım kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 20/06/2012 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması bulunmaktadır....

              Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kullanım kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1940 yılında orman kadastrosu, 27.06.1990 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 2/B uygulaması bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve dava konusu taşınmazın kısmen eylemli orman alanında kaldığı belirlenerek, davanın reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacının temyiz itirazın reddi ile usûl ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 21.01.2013 gününde oy birliği ile karar verildi....

                Mahkemece; kadastro müdürlüğünün 06.01.2014 tarihli yazı cevabı ekindeki askı ilân cetvelinden davaya konu ... sayılı parselin 22.05.2012 tarihinde askı ilânına çıkmış olduğunun anlaşıldığı, bu durumda davanın 30 günlük süre içinde açıldığı, ancak davacının mülkiyet iddiasında bulunduğu, kullanım kadastrosuna itiraz davalarında mülkiyete ilişkin iddiaların dinlenemeyeceği, mülkiyet uyuşmazlıklarında asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle önceki kararda direnilmesine, davanın görev yönünden usûlden reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kullanım kadastrosuna ve orman kadastrosuna itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1973 yılında 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik hükümleri uyarınca yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 08.12.1988 tarihinde ilân edilerek kesinleşen sınırlaması yapılmamış yerlerde orman kadastrosu, tüm ormanlarda aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ Davacının, orman sınırları içersinde kalan taşınmazın kullanım kadastrosu yapılmak üzere tespit edilerek kendi zilyetliğinde olduğunun gösterilmesi istemi karşısında, dava, taşınmazın orman niteliğine itiraz mahiyetinde olup 3402 sayılı Yasa'ya 5831 sayılı Yasa ile eklenen Ek 4. madde kapsamında 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi gereğince 2/B alanlarında yapılan kullanım kadastrosuna itiraz niteliğinde olmadığından, hükmün temyiz incelemesi görevi Yargıtay 20. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın Yargıtay Yüksek 20. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE. 06.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Dairenin 21.01.2014 tarihli geri çevirme kararı ile dosyaya getirtilen belgelere göre; çekişmeli taşınmaza, davanın devamı sırasında yapılan kullanım kadastrosu sırasında 2779 ada 1 parsel numarası verilerek 681 m2 yüzölçümüyle 2/B niteliğiyle ve arsa cinsiyle Hazine adına tesbit edildiği, M.. Ç.. lehine kullanım şerhi verilerek tutanağın kesinleştirildiği anlaşılmaktaysa da; eldeki bu dava nedeniyle çekişmeli taşınmazın kullanım durumunun nizalı olduğu, yapılan kullanım kadastrosu çalışmasının kesinleşmeyeceği, davanın, kâl ve elatmanın önlenmesi yanında, kullanım kadastrosuna itiraza dönüştüğü ve eldeki davaya rağmen, tutanağın kesinleştirilmiş olmasının mahkemeyi bağlamayacağı açıktır. Askı ilân süresi içinde, kullanım kadastrosuna itiraz davalarına bakma görevi kadastro mahkemesinindir. Görev kamu düzenine ilişkin olup, taraflarca ileri sürülmese de mahkemece re'sen gözönünde bulundurulmalıdır....

                      UYAP Entegrasyonu