WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili yasal süredeki 15/06/2021 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde, görevsizlik kararının usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle bu kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davacı tarafından avukatlar T2 Ceren Barış Ünsal, Davut Kılıç ve Uğur Karali'ye verilen vekaletname genel dava vekaletnamesi olup nüfus kayıtlarının düzeltilmesi yahut soybağının reddi davasına ilişkin özel yetki içermemektedir. Yine davalı tarafından avukatlar T4 ve Medine Yılmaz'a verilen vekaletnamede sadece isim ve soyisim tahsisi davası açmaya ilişkin özel yetki bulunup, bunun dışındaki nüfus davaları yahut soybağının reddi davasına ilişkin özel yetki bulunmamaktadır....

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/12/2019 NUMARASI : 2019/131 ESAS, 2019/381 KARAR DAVA KONUSU : İsim ve Soyisim Tashihi KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacılar vekili istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....

(Kapatılan) H.D. 11/11/2010 T 2010/10667 E. 2010/14984 K. kararında da; Aile içi kırgınlık ve küslükler soyadın değiştirilmesi için TMK 27. maddesi uyarınca haklı sebep sayılamaz denilmiş olup, Yargıtay'ın vermiş olduğu karara dayanak dosyada davacının babasının davacı ve annesine sürekli dayak atması ve bu sebeple konuşmadıkları, sonrasında davacının babasının davacı ile küsken öldüğü ve davacının küs olduğu babasının soyadını taşımak istemediği olayı mevcuttur. Soy isim kişinin bilinip tanındığı isimdir. Her ne kadar dosya kapsamında davacının babasının davacıyı savcılığa şikayet etmesi, onun çocukken engelli kalmasına sebebiyet vermesi dava için sebep gösterilmişse de, yukarıda da yazıldığı üzere soy isim sadece kişinin babasına indirgenecek bir isim değildir. Soy isim kişinin atalarından gelen, onun toplumda tanındığı ve dahi kişinin sağ doğumundan başlamak üzere kendisinin de sahip olduğu ve ileride çocuklarına vereceği isimdir....

Somut olayda; kaydında düzeltme talep edilen dava konusu taşınmazların tapulama ile 1982 ve 1986 tarihlerinde “Mirza ... oğlu ... Demircioğlu” adına tespit ve tescil edildiği, nüfusta isim düzeltilmesi işleminin ise kadastro tespitinden çok sonra 2006 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Görülüyor ki, tapu kaydı malik hanesinin belirlenmesinden sonra nüfusta isim değişikliğine karar verilmiştir. Davacı isminde sonradan yasaya uygun şekilde yapılan düzeltmeyle isim değişmiş ve bundan dolayı da tapu kaydındaki malik bilgilerinin düzeltilmesinde zorunluluk ortaya çıkmışsa, tapu kaydı malik bilgilerinin düzeltilmesi ancak malikin isim değişikliği gerekçe gösterilerek idareden talep edilebilir. Bu durumda davacı, idari makamın görevine giren bir hususu mahkeme önünde dava konusu yapmıştır. O halde açılan davanın HUMK.nun 7. maddesi gözetilmek suretiyle yargı yeri nedeniyle reddi yerine, istemin incelenerek hükme bağlanması doğru olmamıştır. Karar açıklanan nedenle bozulmalıdır....

    Bu duruma göre, tapu kütüğünde isim, soyisim, doğum tarihinin düzeltilmesi ve ilavesi talebiyle açılan davanın hüküm fıkrasının; doğum tarihinin düzeltilmesi ile ilgili kısmının reddi gerekirken kabulü doğru görülmemiş ise de, bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılamayı gerektirmediğinden; HUMK.nun 438/VII.maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte yazılı nedenlerle yerel mahkeme kararının hüküm fıkrasının 2 numaralı bendinin tümüyle hükümden çıkarılmasına ve hükmün DÜZELTİLMİŞ BU ŞEKLİYLE ONANMASINA, 22.09.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      "İçtihat Metni" Davacı ... vd. ile davalı ... aralarındaki isim, soyisim, doğum yeri ve doğum tarihinin düzeltilmesi davasına dair İzmir 7. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 15.12.2011 günlü ve 2011/68-2011/476 sayılı hükmün onanması hakkında Dairece verilen 07.05.2012 günlü ve 2012/3065-2012/5128 sayılı ilama karşı davacılar tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur. Bu isteğin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Düzeltilmesi istenilen Yargıtay ilamında benimsenen mahkeme kararındaki gerekçelere göre düzeltme dileğinde ileri sürülen sebepler HUMK.nun 440. maddesindeki yazılı hallerden hiç birisine uymadığından vaki düzeltme isteğinin REDDİNE, takdiren 203,00 TL para cezasının düzeltme isteyenden alınarak hazineye gelir kaydettirilmesine, 04.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi. ......

        Bu açık hükümler karşısında; ölen kişinin nüfusta kayıtlı bulunmaması durumunda, önce doğum, sonrada ölüm olayının nüfus aile kütüğüne işlenebileceği kuşkusuzdur. Sonuç itibariyle; tapuda isim düzeltilmesi davalarında, nüfusta kaydı bulunmayan kişinin doğum ve ölüm bilgilerinin ancak nüfusa kaydedilmesinin sağlanmasından sonra, tapu ve nüfus kaydı arasında bağlantı ve tutarlılık sağlanması mümkün olabileceğinden; bu koşul gerçekleştikten sonra, yukarıda sıralanan diğer şartların da varlığı halinde davanın kabulü yoluna gidilebilecektir…” (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.07.2009 tarihli ve 2009/14-279 Esas, 2009/354 sayılı kararı) Tüm bu anlatılanlardan sonra somut olaya gelince; Dosya içerisindeki Nüfus Müdürlüğü yazısından, isminin düzeltilmesi istenen malikin nüfusta kaydının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bir kimsenin tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilebilmesi için nüfusta kayıtlı olması gereklidir....

          Bu açık hükümler karşısında; ölen kişinin nüfusta kayıtlı bulunmaması durumunda, önce doğum, sonrada ölüm olayının nüfus aile kütüğüne işlenebileceği kuşkusuzdur. Sonuç itibariyle; tapuda isim düzeltilmesi davalarında, nüfusta kaydı bulunmayan kişinin doğum ve ölüm bilgilerinin ancak nüfusa kaydedilmesinin sağlanmasından sonra, tapu ve nüfus kaydı arasında bağlantı ve tutarlılık sağlanması mümkün olabileceğinden; bu koşul gerçekleştikten sonra, yukarıda sıralanan diğer şartların da varlığı halinde davanın kabulü yoluna gidilebilecektir…” (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.07.2009 tarihli ve 2009/14-279 Esas, 2009/354 sayılı kararı) Tüm bu anlatılanlardan sonra somut olaya gelince; Dosya içerisindeki Nüfus Müdürlüğü yazısından, isminin düzeltilmesi istenen malikin nüfusta kaydının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bir kimsenin tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilebilmesi için nüfusta kayıtlı olması gereklidir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, davacının isim, soyisim, yaş ve doğum yerinin düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 30.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.06.2005 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim ve soyisim düzeltilmesi istenmesi üzerine bozmaya uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 23.05.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Yerel mahkemece uyulan Dairemiz bozma ilamı doğrultusunda hüküm kurulmuş olmasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 25.09.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu