ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/11/2022 NUMARASI : 2022/349 ESAS, 2022/337 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı İdarece yasal süre içerisinde istinaf edilmiş olmakla Dairemizce HMK'nın 353. maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının nüfusta soyisminin Atay olduğunu, ancak çevresi tarafından Sincar soyismi ile tanındığını belirterek, davacının nüfusta Atay olan soyisminin Sincar olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Analık Davası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davacı, nüfusta annesi olarak görünen ... ...’ın babasının resmi nikahlı eşi olduğunu, biyolojik annesinin ... olduğunu, ’nin de nüfus kayıtlarında ... ... olarak göründüğünü iddia ederek nüfus kaydının düzeltilmesini talep etmiştir. Mahkemece “Davacının annesi olduğu iddia edilen kişinin kimliğinin tespit edilemediği, mezarının dahi nerede olduğu bilinmediği, bu sebeple DNA incelemesi yaptırılamadığı, davacının davasını ispatlayamadığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı tarafından temyiz kanun yoluna başvurulması üzerine temyiz incelemesi yapan Yargıtay 8....
Bu durumda mahkemece, 2215 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ... kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteminin reddine karar vermek gerekirken dava konusu payın sahibinin... T.C. kimlik numaralı... ve... kızı, 1853 doğumlu ...olduğunun tespitine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. 2- 2429 ada 4 ve 2430 ada 4 parsel sayılı taşınmazlara gelince; davacılar, 1/24 pay sahibi "... kızı ..."in kendi murisleri... ve... kızı ...olarak T.C. kimlik numarası eklenmek suretiyle düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir. Kayıt maliki... kızı ...19.12.1931 yılında vefat etmiştir. Kimlik bilgileri ancak nüfus kaydına göre düzeltilebileceğinden o kişinin öncelikle soyadı almış olması gerekir. Dosya içerisindeki belge ve bilgilere göre davacıların murisinin soyadı almadan vefat ettiği sabittir....
Dava dilekçesinde nüfusta ... olarak yazılı bulunan anne adının ... olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcıları tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: 1-Davacı dilekçesinde, annesi ... ve davalılarla ana bir kardeş olduğu halde nüfusa ... yazıldığını ileri sürerek bu hatalı kaydın düzeltilmesini istemiş; mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava, hatalı nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olmakla beraber sonucu itibariyle soybağını yakından ilgilendirdiğinden, mahkemece davacı ... ile davalılar ..., ... ve ...'...
Bu sebeple mahkeme kararının Cumhuriyet Savcılığına “görüldü” için gönderilmesi, Cumhuriyet savcısının kararın üzerine “görüldü” açıklamasını verdikten sonra adı, soyadı ve sicil numarasını yazıp görüldü tarihini yazması ve onun yönünden de temyiz süresinin beklenmesinden sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 06.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
TMK'nın 27.maddesine göre, haklı nedenin varlığı halinde, adın düzeltilmesi mümkün olup, Yargıtay uygulamalarında kişinin toplum içerisinde bilinip tanındığı adı ve soyadı ile anılmayı ve onu kayden de taşımayı istemesinin haklı neden teşkil edeceği kabul edilmiştir. Çünkü herkes, etrafında tanındığı ve çağrıldığı adını ve soyadını yasaya aykırı olmadıkça resmen ve kayden taşımak hakkına sahiptir. "…Uygulamada adın yetersizliği, elverişsizliği, karışıklığa yol açması, kötü-iğrenç-gülünç-incitici-küçük düşürücü bir anlam taşıması, alay ve utanç konusu olması ya da bazı yeni durumlarla oluşan bir zorunluluk bulunması, örneğin bir kimsenin nüfusta yazılı adından başka bir adla bilinip tanınması gibi nedenler, adın değiştirilmesi için haklı neden olarak kabul edilmektedir....
TMK'nın 27.maddesine göre, haklı nedenin varlığı halinde, adın düzeltilmesi mümkün olup, Yargıtay uygulamalarında kişinin toplum içerisinde bilinip tanındığı adı ve soyadı ile anılmayı ve onu kayden de taşımayı istemesinin haklı neden teşkil edeceği kabul edilmiştir. Çünkü herkes, etrafında tanındığı ve çağrıldığı adını ve soyadını yasaya aykırı olmadıkça resmen ve kayden taşımak hakkına sahiptir. "…Uygulamada adın yetersizliği, elverişsizliği, karışıklığa yol açması, kötü-iğrenç-gülünç-incitici-küçük düşürücü bir anlam taşıması, alay ve utanç konusu olması ya da bazı yeni durumlarla oluşan bir zorunluluk bulunması, örneğin bir kimsenin nüfusta yazılı adından başka bir adla bilinip tanınması gibi nedenler, adın değiştirilmesi için haklı neden olarak kabul edilmektedir....
Soyadı Kanunu 25.06.1934 tarihinde yayınlanıp 6 ay sonra yürürlüğe girdiğine göre 1320 yılında vefat eden birinin soyadı alamayacağı açıktır. Kaldı ki, kimlik bilgileri ancak nüfus kaydına göre düzeltilebileceğinden o kişinin öncelikle nüfusa kayıtlı olması gerekir. Nüfusa kaydedilmeden ölmüş veya herhangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de bu gibi durumlarda tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir “tespit kararı” verilmelidir. Davaya konu olayda mevcut duruma göre artık nüfus siciline soyadının eklenmesi mümkün olmayan ve dolayısıyla tapu kaydındaki kimlik bilgileri de düzeltilemeyen murisin maliki olduğu tapu kayıtlarında intikal yaptırılabilmesi için mahkemece “dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında tapu maliki olarak görünen ... (...) ile davacının murisi ... oğlu ...'...
DAVA TÜRÜ :Nüfusta Soyadı Tashihi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm *dava, nüfus sicilindeki soyadın değiştirilmesi istemine ilişkin olup inceleme görevi Yargıtay *18. Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Dosyanın görevli Yargıtay *18. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 12.02.2007...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 27.01.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.12.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Davalı idare vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı idare vekili temyiz etmiştir. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur....