Sonuç olarak; Soyadı Kanununun yürürlüğe girmesinden önce ölmüş olup soy ismi almayan veya herhangi bir nedenle nüfus kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de; bu gibi durumlarda tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir “tespit kararı” verilebileceği nazara alındığında, kimlik bilgilerine soyadı eklenmesi biçiminde değil, “tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun tespitine karar verilmesi” şeklinde bir hüküm kurulması gerekir....
in paydaşı olduğu 11947 ada 1 parsel (eski 23 parsel) sayılı taşınmazın tapu kaydında '...' olması gereken soyadının yazılmadığını ileri sürerek soyadı yazılmak suretiyle kayıtların düzeltilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, nüfusta kaydı bulunmayan davacının mirasbırakanı ... ile kayıt maliki ...'in aynı kişi olduğunun belirlendiği gerekçesiyle davanın kabulü ile ...'in İsmail oğlu ... olduğunun tespitine karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j....
in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Davacı, ... Mevkii, 13 Pafta, 39 Ada, 26 parsel sayılı taşınmazda tapunun malik hanesinde yazılı "... oğlu ...'nın" murisi olduğunu, ..."nın Medeni Kanun öncesi öldüğü için soy ismi bulunmadığını, tapunun malik henesinde kayıtlı "... oğlu ..." ile murisi "... oğlu ...'nın" aynı şahıslar olduğunun tespitini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddianın kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Bilindiği üzere; taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfusta Mükerrer Kaydın İptali İstemli Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR ... Cumhuriyet Başsavcılığının 17.12.2013 tarihli davanamesinde, mükerrer kaydın iptali ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesi ve tescili istenmiş; mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. Maddesine göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur....
Davanın kabul edilmesi halinde çocuk ...’in baba adı ve soyadı( nüfus hanesi) değişeceği gibi nüfusta babası gözüken kişi ile olan soybağının iptali de gerekeceğinden, dava bu niteliği itibariyle bir nesep davasıdır. Soybağı hukuku ile ilgili davalar 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin görev ve yargılama usullerine dair kanunun 4. maddesinde gösterilen davalardan olup TMK.'nun 282 vd. maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgili olan bu davanın Aile Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. Diğer yandan; 4721 sayılı TMK.283. maddesine göre, “soybağına ilişkin davalar, taraflardan birinin dava veya doğum sırasındaki yerleşim yeri mahkemesinde açılır. “şeklinde düzenleme getirilmiştir. Bu nedenlerle, tüm dosya kapsamına göre, davacıların dava tarihindeki yerleşim yerinin “Kepez-...“ olduğu anlaşılmakla, uyuşmazlığın... 7.Aile Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Soyadı değişikliği istemine ilişkin davada ... Asliye Hukuk ve ... Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik karan verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davacının nüfusta ''...'' olan soyisminin ''...'' olarak düzeltilmesi istemine ilişkindir. ... Asliye Hukuk Mahkemesince, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK'nın) 382/2-a-2 ve 383. maddeleri gereğince talebin çekişmesiz yargı işi olduğu gerekçesiyle uyuşmazlığa sulh hukuk mahkemesinde bakılacağından bahisle görevsizlik kararı verilmiştir. ... Sulh Hukuk Mahkemesi ise davanın, 5940 sayılı Kanunun 36. maddesinde bu tür davaların asliye hukuk mahkemelerinde görüleceğinin açıkça belirtildiği gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. İsmin değiştirilmesi istemi, 6100 sayılı HMK 382/2-a-2'de çekişmesiz yargı işi olarak düzenlenmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 31/05/2022 NUMARASI : 2020/484 ESAS, 2022/425 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Antalya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/484 E. 2022/425 K. sayılı dosyasında 31/05/2022 tarihli kararına karşı davacı vekilince 11/01/2023 tarihli istinaf başvurusu üzerine dosya dairemize tevzi edilmekle hazırlanan inceleme raporu ile yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Hatay nüfusuna kayıtlı olduğunu, annesi Hayriye'nin 1962 yılında öldüğünü, annesinden kalan malvarlıkları üzerinde tasarrufta bulunmak istediğini, ancak nüfusta annesinin soyadı gözükmediğini, söz konusu durumun mağduriyetine neden olduğunu, bu durumu gidermek amacıyla annesinin soyadının nüfus kaydına işlenmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı Nüfus İdare Temsilcisi duruşmadaki beyanında; takdir mahkemeye ait olduğunu beyan etmiştir....
yasaklayan bir kural bulunmadığını, Türkçe dışında bir dilde soyadı alınmasının yasak olduğunu bahsedenin ise Soyadı Tüzüğü olduğunu, bir kimsenin kimliğinin belirlenmesinde en önemli unsur olan soyadı üzerindeki hakkın sınırları Kanun ile belirlenmiş olup bu hakkın vazgeçilmez, devredilmez, feragat edilmez ve kişiye sıkı surette bağlı bir kişilik hakkı olduğunu, soyadı üzerindeki hakkın, mutlak haklardan olması nedeniyle Soyadı Kanunu'nda yabancı dilde soyadı almayı açıkça yasaklayan bir kural yer almamasına rağmen mahkemenin Soyadı Tüzüğü'ne dayanarak davanın reddine karar verilmiş olmasının yasaya, usule ve hukukun genel ilkelerine aykırı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılması ve müvekkili T1'ın ismine "Çalışkan" eklenerek isminin "T1", soyadının ise "Mzhavanadze" olarak değiştirilmesine karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur....
Somut olayda nüfus müdürlüğünden usulüne uygun şekilde bir araştırma yapılmadığı anlaşıldığından bu defa Dairemizin yukarıda açıklanan ilkeleri doğrultusunda; a) Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerdeki nüfus müdürlüğünden “Dava konusu (eski 401 parsel ) yeni 11678 ada 6 parsel ve 11687 ada 1 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarında maliki olarak görünen "... oğlu ... ..." ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfusta kayıtlı olup olmadığı” sorulmalı, b)Aynı kimlik bilgilerine sahip kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının gönderilmesi halinde bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak dava konusu taşınmazlarda mülkiyet ... iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenen kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmeli kesin kanaat oluşmadığı taktirde mahallinde keşif yapılarak sağ ise tespit bilirkişileri de dinlenilerek sonucuna göre bir karar...
Somut olayda nüfus müdürlüğünden usulüne uygun şekilde bir araştırma yapılmadığı anlaşıldığından bu defa Dairemizin yukarıda açıklanan ilkeleri doğrultusunda; a)Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerdeki nüfus müdürlüğünden “Dava konusu 52 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında malik olarak görünen "... oğlu ..." ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfusta kayıtlı olup olmadığı” sorulmalı, b)Aynı kimlik bilgilerine sahip kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının gönderilmesi halinde bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak dava konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenen kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik araştırma ve inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....