"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfusta Annelik Tespiti, Diğer Kayıtların Düzeltilmesi İstemli Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin murisi annesi Kleanti Atineos'un nüfus kayıtlarında yok olan sahifesinin yeniden yazılması ve nüfus kaydının bu haliyle düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın usulden reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMKnun 33. maddesi uyarınca, olayları açıklamak taraflara, hukuki niteleme hakime aittir. Buna göre, eldeki davada istek anneliğin tespitine ilişkindir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 07/02/2022 NUMARASI : 2022/41 ESAS 2022/56 KARAR DAVA KONUSU : Babalık (Kurulan Soybağına İtiraz Ve İptal) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili T1 05/06/1980 tarihinde davalılardan T8 ile T5 çocuğu olarak dünyaya geldiğini, müvekkilinin dünyaya geldiği tarihte müvekkilinin gerçek anne ve babası olan T8 ile T5 arasında resmi nikah akdi bulunmadığı için müvekkilinin nüfusta anne ve babası olarak görünen ancak esasında dede ve babaannesi olan T6 ve T4 nüfus hanesine kaydedildiğini, müvekkil ile nüfusta anne ve babası olarak görünen T6 ile T4 arasındaki soy bağının bulunmadığının tespiti ile müvekkili ile T8 ve T5 arasında soybağının kurulmasını talep ve dava etmiştir....
ın nüfusta annesi olarak görünen Aliye'nin değil annesi olduğu iddia edilen İmişe'nin çocuğu olup olmadığının tespiti bakımından DNA testi yapılıp oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, sadece davacı iddiası ve tanık beyanlarına dayanılarak davanın kabulü, 2-Kabule göre de; davalı ...'nın annesi olduğuna karar verilen davalı ... ile arasında kayden bağ kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
in anne adının düzeltilmesi yönünden; 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 14. maddesinde; “(1) Nüfus kaydının kapatılması; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlât edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesidir. (2) Kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kayıt yeniden açılır. Kaydın açılmasından sonra kişisel durumda meydana gelmiş olan olaylar kişinin kaydına işlenir.” hükmü düzenlenmiştir. Yukarıda gösterilen Kanuni düzenlemeler ve yapılan açıklamalar dikkate alındığında, davacıların murisi ...'in nüfus kayıtlarında "..." olan anne adının "..." olduğunun tespiti yönünden davacıların hukuki yararları olduğu gibi, kapalı kaydın düzeltmeye engel olduğu ancak tespit kararı verilmesi yönünden Kanuni bir engelin olmadığı açıktır. Buna göre mahkemece, muris ...'...
Nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin başvuru vekil eliyle yapılan durumlarda vekilin vekaletnamesinde bu konuda özel yetki bulunması gerektiğinin düşünülmemesi, 2-Dava sonucu itibariyle miras hukukunu yakından ilgilendirdiğinden; nüfus kaydı düzeltilmesi istenilen Mecit ve ...'ın bütün mirasçıları ile Temcit ve ... mirasçısı...'ın davalı sıfatı ile davaya katılmaları gerekirken, mahkemece re'sen gözetilmesi gereken bu durum nazara alınmadan ve taraf teşkili de sağlanmadan davanın esasına girilerek kabulü, 3-Dosyanın incelenmesinden, DNA testi yapılması için davalı ...'ın bulunduğu adreslere usulüne uygun olarak tebligat çıkartıldığı halde davalının çağrıya uymaması üzerine mahkemece davanın kabul edildiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, anne ve baba adının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Nüfus İdaresi tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: ... Cumhuriyet Başsavcılığının davanamesi ile davalılardan ...'ın anne ve baba adının düzeltilmesi istenilmiştir. Dosya kapsamından, davalı ...'in büyükbabası ... ve babaannesi ...'nin çocuğu olarak nüfusa kayıtlı olduğu, bu şahıslar ile yine babası olduğu iddia edilen ve kayden kardeşi olan ... ile nüfusta annesi görünen ...'nin de ölü olup mirasçılarının bulunduğu anlaşılmaktadır. Davalının kaydının düzeltilmesi halinde mirasçıların hukukları da etkileneceğinden tüm mirasçıların yöntemince davaya katılmasının sağlanması gerektiğinin dikkate alınmaması doğru olmadığı gibi, davalı ...'in ... ile ...'...
Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir. Davanın niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekâlet ücreti maktu olarak belirlenmelidir. Tapu Sicil Müdürlüğü yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden (ve yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinden) sorumlu tutulmamalıdır. Somut olayda; dava konusu taşınmazların hükmen tesciline dair ilamın getirtilerek incelenmediği anlaşılmaktadır. Diğer taraftan dava konusu taşınmazın bulunduğu yerdeki nüfus müdürlüğünden “Dava konusu 218, 227 ve 228 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarında maliki olarak görünen "... kızı ......
beyan ve işlemler sonucu gerçeğe aykırı olarak yapılan nüfus kayıtlarının düzeltilmesine, Bahattin Çaygöz'ün babasının T3 ve annesinin T1 olarak gözüken nüfus kaydının iptali ile Bahattin Çaygöz'ün soybağının tespiti ile gerçek anne ve babasının nüfus kaydına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
“Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi” dir (Nüfus Yönetmeliği m.143). 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 35. maddesine göre, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak, olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar, nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir. Buna karşılık, nüfus kütüklerindeki “doğru olmayan kayıtların” düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur (TKM m.38, Nüfus Kanunu m.11). İşte bu noktalarda, nüfus kütüğünde yer alan “doğru olmayan kayıtlar”, ilgilileri veya cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan “Kayıt Düzeltme Davası” ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada “Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Davası” olarak adlandırılmaktadır (HGK 13.04.2016 gün 2014/18-717 sayılı kararından)....
Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir: 1-Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması veya tespiti istenen talep konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus müdürlüğünden, talep konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarında bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak telep konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir. 3-Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı...