Adana 12.Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.01.2020 tarih 2019/219 Esas 2020/36 Karar sayılı kararı ile; dava dilekçesi ile, nüfus kaydında Merdan ve T5 çocuğu olarak görünen Cem Kara'nın gerçekte bu kişilerin çocuğu olmadığı, gerçek anne ve babasının nüfus kaydının buna göre düzeltilmesi talep edilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, nüfusta davacının anneannesi Fatma çocukları olarak görünen ...'in anne kaydının gerçek anneleri olan "...." olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının murisi annesi ... çocuğu olarak görünen davacılar ... ve ...'un kaydının iptali ile gerçek anneleri ... nüfusuna kaydedilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Nüfus kayıtlarındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemeler hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorundadır. Somut olayda ....'nin anne adının Ayşe olarak düzeltilmesi durumunda, ...'ın mirasçılarının hukuku da etkileneceğinden, ...'...
in nüfus kaydında ... ve ... olarak görünen baba ve anne isimlerinin, ... ve ... olarak değiştirilmesi istemine yöneliktir. Anne ve babanın birlikte değiştirilmesine yönelik dava soybağının düzeltilmesine ilişkin olmayıp, hatalı yazılan nüfus kaydının 5490 sayılı Kanunun 36. maddesi hükümlerince tashihi istemine ilişkindir. Bu durumda, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medenî Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre, ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nun 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 27.02.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, nüfusta davacının kardeşi olarak görünen ...'ün Osman oğlu ...'ün oğlu olması nedeni ile kendi hanelerindeki nüfus kaydının iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı, dava dilekçesinde, nüfusta ana-baba bir kardeşi olarak görünen ...'ün gerçekte ... oğlu ... ile eşi ...çocuğu olduğunu bildirerek ...'ün kaydının iptali ile nüfus kayıtlarındaki yanlışlığın düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Nüfus kayıtlarındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemeler hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorundadır. Somut olayda hukukları etkilenecek olan İsmail ve Narin oğlu ... ile eşi ...'...
"İçtihat Metni"Nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacının çocuğunun nüfus kaydında anne adının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi, davanın nesebin düzeltilmesi istemine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Aile Mahkemesince, anne adının düzeltilmesi talebinin soybağına ilişkin olmadığı, nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Somut olayda davacı, nüfus kaydında anne-baba bir kardeşi olarak görünen annesinin aslında olduğunu, nüfus kaydında annesi olarak görünen kişinin gerçekte babasının 2. eşi olduğunu belirterek nüfus kaydının düzeltilmesini talep etmiştir....
Şu durumda Mahkemece, Tapu Müdürlüğü'nden dava konusu taşınmazın tespit ve tesciline esas tüm dayanak belgeleri istenmeli, nüfus araştırması konusunda ise Dairemizin yukarıda açıklanan ilkeleri doğrultusunda: a) Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerdeki nüfus müdürlüğünden “Dava konusu 64 parsel sayılı taşınmazın tapu kayıtlarında malik olarak görünen Ahmet Akgeli ile aynı kimlik bilgilerine sahip başka kişi veya kişilerin nüfusta kayıtlı olup olmadığı” sorulmalı, b)Aynı kimlik bilgilerine sahip kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının gönderilmesi halinde bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak dava konusu taşınmazda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenen kişinin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenerek sonucuna göre bir karar verilmelidir....
Davacının dava dilekçesinde belirtmiş olduğu hataları düzeltmek için T3ne başvuru yaptığı, başvuru sonucunda talebinin reddedildiği, tapu kayıtları ve tapu kaydının dayanağı olan kadastro tutanakları, tapu maliki görünen ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başkası olup olmadığına ilişkin yazımıza Nüfus Müdürlüğü’nün cevabi yazısı ile İlçe Emniyet Müdürlüğünün cevabi yazısı, mahallinde dinlenen mahalli bilirkişiler ve tanıklar ve tüm dosya kapsamıyla toplanan delillere göre, dava konusu taşınmazların maliki olarak görünen Hafize, İbrahim kızı Hafize isimlerinin sehven yazıldığı, kadastro çalışmaları sırasında yapılan yanlışlık sonucu tapuya yanlış bir şekilde yazıldığı, dava konusu taşınmazların bu şekilde kadastro tespitinin yapıldığı, tapu kaydının da bu kadastro tutanaklarına dayalı olarak oluşturulduğu, bu yanlışlık sonucunda malikin tapuda görünen kimlik bilgilerinin doğruyu yansıtmadığı, nüfus kaydına göre maliklerin gerçek isminin Hacı İbrahim kızı Hafize Okçu (TCKN:) olduğu, bu...
Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir: 1-Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması veya tespiti istenen talep konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus müdürlüğünden, talep konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarında bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak telep konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir. 3-Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı...
Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacıların nüfus kaydında torunu olarak görünen küçüklerin nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın soybağına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, uyuşmazlığın nüfus kaydında düzeltim niteliğinde olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Aile Mahkemeleri TMK.'nun 282 ve devamı maddelerinde sınırlı olarak belirtilen soybağının reddi (TMK.'nun 286. vd.) babalık, tanıma, tanımanın iptali gibi davalara bakmakla görevlidir. Somut olayda davacı, oğlu ve gelininin vefat ettiğini, nüfus kaydına göre oğlunun çocuğu olarak görünen ... ve ......
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; "...Tapu kayıtları ve tapu kaydının dayanağı olan kadastro tutanakları, tapu maliki görünen ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başkası olup olmadığına ilişkin yazıya Bor İlçe Nüfus Müdürlüğü ve Bor İlçe Emniyet Müdürlüğünün cevabi yazısı ve tüm dosya kapsamıyla toplanan delillere göre, dava konusu taşınmazın maliki olarak görünen Ziya oğlu İsmail Hakkı Şark isminin sehven yazıldığı, kadastro çalışmaları sırasında yapılan yanlışlık sonucu bu şekilde yazıldığı, tapu kaydının da bu kadastro tutanaklarına dayalı olarak oluşturulduğu, bu yanlışlık sonucunda malikin tapuda görünen kimlik bilgilerinin doğruyu yansıtmadığı, nüfus kaydına göre malikin gerçek isminin Ziya oğlu İsmail Hakkı Sarkan olduğu, bu tür davalarda mülkiyet nakline neden olmayacak şekilde gerekli düzeltmenin yapılması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile 564 ada 22 parsel sayılı taşınmazda elbirliği halinde malik olarak görünen Ziya Oğlu İsmail Hakkı Şark (elbirliği numarası:37238762...