"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Nüfusta anneliğin tespiti ve nüfus kaydının bu haliyle düzeltilmesi istemine ilişkin olarak açılan davada Muğla 1. Asliye Hukuk ile Karabük Aile, Karabük 1. Asliye Hukuk, Muğla Aile Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik - görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, nüfusta anneliğin tespiti ve nüfus kaydının bu haliyle düzeltilmesi istemine ilişkindir....
Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir. Davanın niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekâlet ücreti maktu olarak belirlenmelidir. Tapu Sicil Müdürlüğü yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden (ve yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinden) sorumlu tutulmamalıdır. Somut olayda, davacı ..., 24.11.1978 tarihli dava dilekçesi ile dava konusu edilen taşınmazlarda "..." olarak yazılı olan malik adının "..." olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece, aynı gün dinlenen tanık beyanına göre davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içinde tapu kayıtları ve nüfus kayıtları bulunmamaktadır. Davacının aktif dava ehliyeti olup olmadığı, kolluk araştırması yapılıp yapılmadığı anlaşılamamış dosya içinde mahkeme kararı dışında belgeye rastlanmamıştır. Mahkemece, arşivi su bastığından dosyanın ...'...
Yine getirtilen nüfus kaydından “... kızı, ...” isimli kişi nüfusa kayıtlı olup, az yukarıda belirtilen dayanak tapu kayıtları ile nüfus kayıtları arasında irtibat kurularak aynı kişi olup olmadığı üzerinde durulmadan istemin kabulü; “... kızı, ...” yazılı kaydın, davacı tarafça “..., kızı ... ...” olarak düzeltilmesi talep edilmiş ve istem kabul edilmiş ise de, dosyada bulunan nüfus kayıtlarından bu kimlik bilgileriyle ancak soyadı “...” olan kişinin kaydının bulunduğu anlaşılmaktadır....
Dosya içerisindeki bilgi, belgeler ve alınan beyanlara göre her ne kadar ... adı ile yargılamaya katılan ve nüfusa kayıtlı olmayan ...’nin ölü ...’ın nüfus kaydını kullandığı ve ...’nin nüfusa kayıt işlemi idari görev ise de; 1916 doğumlu ...’ın 50 yıl kadar önce öldüğü, nüfus kaydına göre ölüm tarihinin 29.12.2007 olarak yazıldığı, bu durumun gerçeği yansıtmadığı ve davaname ile de 1916 doğumlu ...’ın 29.12.2007 olan ölüm tarihinin düzeltilmesi istendiği dikkate alınarak davaya bu açıdan bakılıp taraf oluşumu sağlanıp toplanacak kanıtlara göre ölüm tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 29.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, nüfus kaydında sağ görünen kişinin ölüm tarihinin tespiti ve tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı, dava dilekçesinde, nüfus kaydında sağ görünen 1880 doğumlu ....'nin 1921 den evvel bekar öldüğünün tespiti ile ölümün nüfusa tescilini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Nüfus Hizmetleri Yasasının 36.maddesi hükmüne göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Bu yasa hükmü dikkate alınmadan nüfus idaresi temsilcisinin yokluğunda yargılama yapılarak karar verilmesi doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün 02.03.2022 tarihli yazısı ile istenilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı açmış olduğu dava ile kendisinin aslında 03.02.1958 doğumlu ... olduğunu, 1972 yılında evlenirken yaşının küçük olması sebebi ile daha önce ölen ablası 02.04.1949 doğumlu ... gibi gösterildiğini ve onun kimliği ile evlendiğini bu nedenle nüfus kayıtlarında sağ olarak görünen kardeşi ...'nın öldüğünün tespiti ile kaydının iptaline, nüfus kayıtlarında İdris ve ...'nin çocukları olarak görünen çocukların annelerinin ... olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile 02.04.1949 doğumlu ......
nin babasının nüfus kaydında ... olarak geçtiği ve Türk vatandaşı olduğunu belirterek murisleri ... ile soybağlarının tespiti ile murisin kızları olarak görünen ve haklarında ölüm araştırması şerhi bulunan ...'nin ölüm araştırılmasının kaldırılması, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi, ölü iseler ölüm tarihlerinin nüfusa işlenmesi talebinde bulunulmuş, davanın ilk açıldığı mahkemece tefrik kararı verilerek nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin dava mahkemenin ayrı bir esasına kaydedilmiş, soybağının tespitine ilişkin dava yönünden görevsizlik kararı verilmiştir. Dava muris ... ile davacının soybağının tespiti istemine ilişkin olup soybağı davası niteliğindedir. Açıklanan nedenlerle, uyuşmazlığın aile mahkemesi tarafından çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 12.12.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....
'nin dayanak tapu kaydının tesisi tarihinde 8 yaşında olduğu, bu nedenle taşınmazın davacı ...'ın murisine ait olduğu gerekçesi ile ...'in baba adının ... olarak tashihine karar verilmiştir. Hükmü, davacı ... ve davalı ... Müdürlüğü temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre asıl davanın davacısının tüm, davalı ... müdürlüğünün aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2- Davaya konu taşınmazın Eylül 1329 tarihli ve 66 sıra numaralı kök tapu kaydının malikinin ... oğlu ... olduğu görülmektedir. Mahallinde yapılan keşif ve dinlenen tanıklar ve tüm dosya kapsamından kayıt malikinin ''... oğlu ...'' olduğu bu kişinin birleşen davanın davacısı ...'ın murisi olduğu anlaşılmaktadır. Dosya içinde bulunan veraset ilamından da bu husus saptanmıştır. Kayıt maliki ... oğlu ...'...
nın annesi olduğu iddia edilen tapu kaydında "....", nüfus kaydında ise "..." adlı kişinin nüfusa tescil edilmeksizin yaşadığı ve kayıt dışı öldüğü, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 14. maddesi gereği ölüm ile nüfus kaydının kapalı hale geleceği ve artık üzerinde işlem yapılamayacağı açıktır. Verilen tespit kararı sonucu nüfus kayıtlarında yapılacak her herhangi bir işlem mevcut değildir. Çünkü ...'nın nüfus kaydı kapalı olduğu gibi "..." veya "..." nüfusa da kayıtlı değillerdir. Yukarıda da açıklandığı üzere açılan dava ile hedeflenen gaye; tapu maliki ile davacıların murisinin aynı kişi olduğunun tespiti istemidir. Bunun için de uygulamadaki ismi ile tapu maliki ile davacıların murisinin aynı kişi olduğunun tespiti davası açılarak istenilen sonuca gidilebilir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davası ile muris ile tapu malikinin aynı kişi olduğunun tespiti davası; davanın tarafları, yargılama usulü ve ispat yönü ile farklı usullere tabiidir....
Uyuşmazlık Uyuşmazlık, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun (5490 sayılı Kanun) 36 ncı maddesinin birinci fıkrasının a bendi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. B. İlgili Hukuk 1....