"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Davada, nüfusta muris Halil Uludağ çocukları olarak kayıtlı bulunan ... ve ... ...'ın, ... eşi ...'nin ilk evliliğinden olma çocukları olduğunun tespiti ve ...'ın çocukları olduğuna dair kaydın iptali istenilmiştir. Babalığın tespitine ve düzeltilmesine ilişkin davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 01.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
in nüfusta kayıtlı yerleşim yerine ait bilgilerin ilgili kurumdan getirtilerek dosyasına konulmasından sonra gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 20.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece; "Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi uyarınca nüfusta yaş tashihi istemine ilişkindir....
ın, nüfusta kayıtlı olup olmadığı, kayıtlı ise aile nüfus kayıt tablosunun tüm nüfus hareketleriyle (varsa önceki evliliklerini ve alt soyunu da gösterir biçimde) ...nden, 2-Fitnat'ın tüm mirasçılarını gösterir mirasçılık belgesinin taraflardan, 3-Tarafların murisi ...'in nüfusa tesciline dair belgelerin (doğum tutanağı vs. belgeler ile varsa bunların dayanakları olan evrakın), ilgili ...nden, 4-...'in adına kayıtlı taşınmazların (davacı ve davalıların, taşınmaz ada-parsel bilgi ve beyanları alınarak), ilk tesisinden itibaren tedavüllü tapu kaydının tapu müdürlüğünden, Getirtilerek dosyaya konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 02.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Köyü, 52 hanede kayıtlı, ... TC kimlik numaralı, 1931 doğumlu ... oğlu ...'nın kaydı silinmiştir. Silinmesine karar verilen kayıt ile ipkasına karar verilen, (nüfusta cilt 88, hane 11 numarasında kayıtlı ... TC kimlik numaralı, 1931 doğumlu ... oğlu) ...’ya ait kayıtlardan hangisinin gerçek kayıt olduğu anlaşılamamıştır. Her iki kaydın nüfus müdürlüğünden getirtilerek Dairemize gönderilmesi için dosya mahalline iade edilmişse de, mükerrer kaydın gönderilmediği gelen yazı cevabından anlaşılmıştır. Bakanlıkça mükerrer kayıt olduğu anlaşılarak silinen, ... Köyü 52 hanede kayıtlı, ... TC kimlik numaralı, 1931 doğumlu ... oğlu ...'nın nüfus kaydının nüfus idaresinden araştırılarak Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 06.11.2012 günüde oybirliği ile karar verildi....
/Köyü, Cilt No:33, Hane No: 17, bs no:34'te nüfusa kayıtlı, T.C.Kimlik numaralı T1 nüfusta "04/03/1966" olan doğum tarihinin "04/03/1964" olarak tashihine, " karar verilmiştir....
-2- 2006/909-1879 Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; Davacı, ... ilçesi ... köyü 390, 226, 213, 763 ve 688 parsel sayılı taşınmazların babası ... ... adına tapuda kayıtlı olduğunu, ... ...'in baba adının ... olduğu halde tapuya ... olarak yanlış yazıldığını, yanlış yazılan ismin düzeltilmesini talep etmiştir. Mahkemece, dava konusu taşınmazlarla ilgili tapulama tutanakları tapu kayıtları celb edilmiş, C.Savcılığı araştırılması yaptırılmış, 12.9.2005 tarihli oturumda davacıya atfedilen, ancak imzası ile onaylanmayan beyanında, dedesinin adının ... olduğu, C.Savcılığı araştırmasına verilen cevapta ... oğlu ... ... isimli bir kişinin yaşamadığı, ... oğlu ... ... isimli şahsında 1986 yılında vefat ettiği bildirilmiş, mahkemece de yanlışlığın tapu kaydında değil, nüfus kaydında olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Oysa dosyada bulunan nüfus kayıt örneğinde davacı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 01.02.2008 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.08.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Davacı, dava konusu 1 ve 7 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarında “... oğlu ...” olarak kayıtlı ismin “... oğlu ... ...” ve “... oğlu ...” olarak kayıtlı ismin de “... oğlu ... ...” olarak düzeltilmesini istemiştir....
ın anlatımları ve tüm dosya içeriği karşısında; sanıkların mağdureye karşı herhangi bir cinsel istismar oluşturacak eylemde bulunduklarına dair mağdurenin samimiyeti kuşkulu anlatımı dışında, inkara yönelik savunmanın aksine kesin ve inandırıcı deliller bulunmadığı gözetilerek beraat kararı verilmesi gerekirken ve dosya içeriğine göre CMK.nın 218. maddesi uyarınca mağdurenin ceza hukuku bakımından yaşının tesbitine gerek bulunmadığı halde, bu konu üzerinde durulup, nüfus temsilcisi de duruşmada buludrulmaksızın ve nüfusta yaş tashihi yapılmasına hukuki ve fiili bir engel bulunduğu da saptanmadan" mağdurenin yaşının bu yargılama ile sınırlı olmak üzere düzeltilmesine ve düzeltme hükmünün nüfus kaydına işlenmesine yer olmadığına" da karar verilerek davanın düşürülmesine hükmedilmesi, Kanuna aykırı, Üst Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 18.01.2012...
Nüfusa kaydedilmeden ölmüş veya herhangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de bu gibi durumlarda tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir “tespit kararı” verilmelidir. Davaya konu olayda mevcut duruma göre artık nüfus siciline soyadının eklenmesi mümkün olmayan ve dolayısıyla tapu kaydındaki kimlik bilgileri de düzeltilemeyen murisin maliki olduğu tapu kayıtlarında intikal yaptırılabilmesi için mahkemece “dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında tapu maliki olarak görünen ... ile davacının murisi ... oğlu ...'in aynı kişi olduğunun tespitine” şeklinde bir tespit hükmü kurulması gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir....