Sulh Hukuk Mahkemesi'nce, tapuda isim tashihi davalarının çekişmesiz yargı davası olarak kabulü mümkün olmadığından, davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemelerinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, tapu kaydındaki isim tashihi davalarının çekişmesiz yargı işi olduğu, bu nedenle sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda davacı, murisine ait gayrimenkulün tapu kaydında malik isminin nüfus kaydına uygun olmadığını belirterek tapu kaydındaki ismin düzeltilmesini talep etmiştir. Tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davalarında Tapu Sicil Tüzüğünün 25. maddesinde belirtilen ve kütükte bulunması zorunlu olan kimlik bilgilerinden tapu malikinin adı ile soyadı, baba adındaki yanlışlıkların düzeltilmesi istenebilir. Çekişmesiz yargı işlerinin neler olduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382/1 maddesinde belirtilmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nce, tapuda isim tashihi davalarının çekişmesiz yargı davası olarak kabulü mümkün olmadığından, davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemelerinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, tapu kaydındaki isim tashihi davalarının çekişmesiz yargı işi olduğu, bu nedenle sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda davacı, murisine ait gayrimenkulün tapu kaydında malik isminin nüfus kaydına uygun olmadığını belirterek tapu kaydındaki ismin düzeltilmesini talep etmiştir. Tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davalarında Tapu Sicil Tüzüğünün 25. maddesinde belirtilen ve kütükte bulunması zorunlu olan kimlik bilgilerinden tapu malikinin adı ile soyadı, baba adındaki yanlışlıkların düzeltilmesi istenebilir. Çekişmesiz yargı işlerinin neler olduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382/1 maddesinde belirtilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Soybağının Reddi - Babalık Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Davacılar, nüfusta babaları olarak gözüken... ile soybağlarının reddiyle, davalıların babası olan Bedir yönünden “babalık hükmü”kurulmasını istemişlerdir. Yerel mahkeme; soybağının reddi davasını, davacıların babaları olarak nüfusta ismi yazılan ... mirasçıları aleyhine açılmadığından dolayı “husumet ” nedeniyle, babalık davasını ise hakdüşürücü sürede açılmadığından reddetmiştir. Karar davacılar tarafından temyiz olunmuştur. Soybağının reddi davasından (TMK.md. 286 ) sözedilebilmesi için; davacıların, nüfusta üzerine kayıtlı bulundukları bir babalarının bulunması gerekir. Oysa dosyadaki kayıtlardan; davacıların daha önce babaları gözüken Nuri’nin nüfus kaydından ... l....
Dosya içeriğine göre davacı dava dilekçesinde özetle; isminin ve soyisminin nüfus kayıtlarında T1 olarak geçtiğini, bu ismin karışıklıklara yol açmamak ve mağduriyetler yaşamamak için Nida olan isminin Eda olarak değiştirilmesine, soy isminin ise babası ile görüşmemekte olduğu, anne ve babasının boşandığı, babasının soyadını taşımaktan utandığı gerekçesiyle Gürsoy olan soyadının, annesinin soyadı olan Tekin olarak değiştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalı nüfus idare temsilcisi, duruşmada alınan beyanında; Kayden engel bir durumun olmadığını, takdiri mahkemeye bıraktığını belirtmiş, mahkemece, dinlenen tanık beyanı, davacının aranılan kişilerden olmadığına dair yazı cevabı ve nüfus aile kaydına göre; Davacının gerek aile içinde, gerekse arkadaş çevresinde Nida ismi ile bilinip kendisine bu isimle hitap edildiği, davacının tanınıp bilindiği isminin nüfusta kayıtlı olmamasının, sosyal yaşamında ve resmi işlemlerinde karışıklığa neden olacağı, soyisminin ise Gürsoy olmakla...
Davacı tarafça nüfusta 02.02.1956 olarak kayıtlı olan doğum tarihinin gerçeği yansıtmadığı, gerçek doğum tarihinin 02.02.1958 olduğu iddiası ile eldeki dava açılmış ise de; az yukarıda da belirtildiği üzere, davacının kardeşi olan Salih'in doğum tarihi nüfusta 14.01.1958 olarak kayıtlı olup davacı tarafından talep edilen doğum tarihinin kabul edilmesi halinde davacı ile kardeşi Salih arasında 19 günlük zaman farkı olacaktır. İki kardeş de aynı anneden dünyaya gelmiştir. Her iki kardeşin ikiz olduklarına dair bir iddia da mevcut olmayıp bir kadının bu süre içerisinde iki kez doğum yapması tıbben mümkün değildir. Kaldı ki, davacı beyanından dava dışı kardeş Salih'in, davacıdan küçük olduğu anlaşıldığından davacının istediği doğum tarihinin kabul edilmesi halinde Salih, davacıdan daha büyük olacaktır....
Somut olaya gelince, dava konusu ve satışına karar verilen 750 parsel sayılı taşınmazın paydaşlarından birisi "... kızı ..." şeklinde kayıtlı olduğu ancak dosyada bulunan 2012/201 E.- 2012/180 K. sayılı 17.12.2012 tarihli veraset ilamına göre bir kısım davalıların müşterek murisinin "... olduğu anlaşılmaktadır. Bu iki ismin aynı kişiye ait olup olmadığı veya tapuda isim tashihi davası açılıp açılmadığı da araştırılmamıştır. Mahkemece, taraf teşkilinin sağlanması yönünden gerekirse davacıya tapu kaydında isim düzeltilmesi davası açması için yetki ve süre verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir....
Bu durumda, davacı taraftan murisine ait mirasçılık belgesi mevcut ve istenerek dosya arasına alınmalı, yoksa nüfusta kayıtlı olduğu Nüfus Müdürlüğü'nden tüm mirasçılarını gösterir nüfus aile kayıt tablosunun istenmesi, getirilip dosyaya eklendikten sonra gönderilmesi için Mahalli Mahkemeye İADESİNE, 16.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece kadastro tespit tutanaklarında , tapu maliki olduğu belirtilen kişilerin baba, anne ve kardeşlerini gösterir şekilde nüfus aile kayıtları getirtilip tutanak içerikleri ile karşılaştırılmamış ve ayrıca tapu maliki olarak gözüken “... oğlu ... ...” isminde nüfusta kayıtlı birisinin bulunup bulunmadığı sorulmamıştır. Mahkemece; tapuda malik gözüken diğer müşterek malikler ile kaydı düzeltilmesi istenen müşterek malik arasındaki irtibat araştırılmalı bunun için de” “......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, davacının annesi nüfusunda çocuğu olarak kayıtlı bulunan...'un kaydının ipt...istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, nüfusta davacının ana-baba bir kardeşi olarak görünen ...'un yanlışlıkla bu haneye yazıldığını bildirerek, ...'un davacının annesi ... üzerindeki kaydının iptalini istemiştir. Yargılama sırasındaki açıklamalarda ise, ...'un aslında ...ve ... kızı olarak nüfusta kayıtlı bulunan ... adlı kişi olduğunu, davacının hanesine yanlışlıkla ... olarak kaydedildiğini, bu hanede evlenerek çocukları olduğunu bildirmişlerdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davadan dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R 1- Dava konusu 396, 428, 473, 968 ve 970 parsel sayılı taşınmazların satış yolu ile edinildikleri anlaşıldığından, davacının murisi ... oğlu ... (...) adına kayıtlı ... kayıtlarının oluşumuna esas teşkil eden sözleşme suretlerinin ilgili yerlerden getirtilerek, 2- Nüfus Müdürlüğünden, dava konusu taşınmazların ... kayıtlarında malik olarak görünen ... oğlu ... ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfusta kayıtlı olup olmadıkları sorularak, nüfus müdürlüğünden gelen cevabi yazının eklendikten sonra Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 21.01.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....