WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/28 Esas sayılı ilamı ile müşterek çocukları Hümeyra'nın, Hümeyra olan isminin Ayşe Hümeyra olarak değiştirilmesine dair kararın kesinleşerek nüfus kayıtlarına işlendiğini, şimdi ise eşi T1 Ayşe Hümeyra ismini beğenmediğini, bu nedenle eşi T1 müşterek çocukları Ayşe Hümeyra'ya bakmadığını, kendisinin psikolojik olarak rahatsızlandığını, bunalıma girdiğini, çocukla ilgilenmediğini, müşterek çocukları her ne kadar nüfus kayıtlarında Ayşe Hümeyra ismiyle kayıtlı ise de; aile ziyaretlerinde akrabaları arasında Hayrunnisa ismiyle tanındığını, çevrelerinde resmi isminden çok değiştirmek istedikleri isimle bilindiğini, her ne kadar müşterek çocuğun yaşı itibari ile şu an farkında olmadığından bir sorun teşkil etmese de ileride nüfus kayıtlarında ayrı, sosyal yaşamda ayrı adla bilinip tanınmasından dolayı, mesleki hayatı başta olmak üzere, yaşantısında sorun olacağını belirterek, nüfusta Ayşe Hümeyra ismiyle kayıtlı olan müşterek çocuğun isminin Hayrunisa olarak...

ın” adına tapuda kayıtlı olduğu, ancak dosyada bulunan veraset ilamına göre bir kısım davalıların müşterek murisinin “...” olduğu anlaşılmaktadır. Bu iki ismin aynı kişiye ait olup olmadığı veya tapuda isim tashihi davası açılıp açılmadığı da araştırılmamıştır. Mahkemece taraf teşkili yönünden, gerekirse davacıya tapu kaydında isim düzeltilmesine yönelik dava açması için yetki ve süre verilerek sonucuna göre bir karar verilmemesi doğru değildir. Diğer yandan, dava konusu taşınmaz tapuda paylı olarak, bir kısım tarafların müşterek murisi ... ... adına kayıtlıdır. Temyiz aşamasında sunulan veraset ilamına göre, müteveffa ...’m kendisinden sonra vefat eden kızı ...’ın birinci eşi ...’den olma ..., ..., ..., ... isimli çocuklarının olduğu, bunlardan ... ve ...’ın vefat ettiği geriye ..., ..., ..., ..., ..., ...’ın kaldığı ancak dosyada taraf olmadıkları anlaşılmıştır....

    Dava, soy isim ve yaş tashihi talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde soyisim değişikliği talebi yönünden davanın kabulüne, yaş tashihi talebi yönünden davanın reddine karar verilmiş, yaş tashihi talebinin reddine dair karar yönünden davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Nüfus kütükleri resmi sicillerdir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 7. maddesine göre resmi sicil ve senetler belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluşturur, bunların içeriğinin doğru olmadığının ispatı kanunlarda başka bir hüküm bulunmadıkça herhangi bir şekle bağlı değildir....

    Mahkemece; "Dava, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi uyarınca nüfusta yaş tashihi istemine ilişkindir....

    Mahkemece; "Dava, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi uyarınca nüfusta yaş tashihi istemine ilişkindir....

    Bunun için de kaydının düzeltilmesi istenilen kişinin öncelikle nüfusta kayıtlı olması gereklidir. Ancak, bazı durumlarda nüfusta kayıtlı olmayan kişilerin de kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmektedir. Böyle durumlarda nasıl bir yol izlenmesi gerektiği Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararlarında belirtilmektedir. “… Kaydı düzeltilecek kişinin nüfusta kayıtlı olmaması durumunda, tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi olanağının bulunup bulunmadığı sorununun çözümlenmesi gerekmektedir....

      Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü'nün 9559267 sigorta sicil numarası ile kayıtlı olduğu numarada her nasılsa adının ... olarak kayıtlı olduğu ve maddi hata söz konusu olduğu, bu maddi hata yüzünden emekli olamadığı iddiasıyla 9559267 sigorta sicil numarası ile çalışan kişinin kendisi olduğunun tespiti ile ... yazılı olan ismin Kurum kayıtlarında Necmettin olarak düzeltilmesine ve ... oğlu ...'den doğma 15.04.1961 doğumlu ... olarak tashihine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II.CEVAP Davalı SGK vekili cevap dilekçesinde; davacının 01.04.1980 tarihinden itibaren bildirimi bulunduğu, ... isminde biri olup olmadığı araştırılarak davaya dahil edilmesi gerektiği, davacının o tarihte 18 yaşından küçük olduğu, tanıkların dinlenmesi ve işe giriş bildirgeleri üzerinde imzaların incelenmesi gerektiği savunmasıyla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III.İLK DERECE MAHKEME KARARI İlk Derece Mahkemesi tarafından; tanıklar ... ve ...'ın anlatımları ile tanık ...'...

        Asliye Hukuk Mahkemesi'nin kararıyla adının ve doğum tarihlerinin nüfusta düzeltildiğini, daha önce açılmış olan davanın yaş tashihi davası olmadığını, nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğunu, iki kardeşin birbirine yazılmış olan doğum tarihlerinin düzeltildiğini, davacının nüfus kaydında vefat eden kardeşinin doğum tarihinin yazmasının sorunlara neden olduğunu belirterek bu nedenlerle doğum tarihinin 01/07/1985 olarak tashihine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı T3 temsilcisi duruşmada özetle; nüfus kaydının düzeltilmesinde takdiri mahkemeye bıraktığını beyan etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARARINDA ÖZETLE: Davacının daha önce açmış olduğu davada yaşının da düzeltilmesini talep ettiği, doğum tarihini daha önce açmış olduğu davada ileri sürmediği, nüfusta düzeltme yapıldığı, doğum yılının 1985 olduğunu ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

        (3) Yaptırılan soruşturma sonucunda ölen kişinin Türk vatandaşı olmadığı ve ailesinin aile kütüklerine kayıtlı bulunmadığı anlaşıldığı takdirde, ölüm tutanağı vatandaşlık durumu düzgün olmayan kişiler kütüğündeki kaydına işlenerek, tutanak yabancılar ölüm dosyasında muhafaza edilir." şeklinde düzenlenmiştir. Davacının murisi olduğunu iddia ettiği Abdullah Batman'ın nüfusta kaydının bulunmadığı, ölüm tarihinin de belli olmadığı anlaşılmaktadır. Nüfus Hizmetleri Kanunun gereği, bir kişinin ölüm tarihinin tespiti idari bir işlem olduğu gibi ancak nüfusta kayıtlı kişiler bakımından böyle bir tespit kararı verilebilir. Davacının talebi nüfusta kaydı olmayan Abdullah Batman'ın ölü olduğunun tespiti ile bu tespit kararı sonucu Abdullah Batman'ın idare tarafından nüfusa tescilini sağlamaya yöneliktir. Davacının 1964 tarihinde Abdullah ve Leyla kızı olarak nüfusa kaydedildiği, İzmir 4....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 01.02.2008 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 29.05.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 1 ve 17 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydında “... oğlu ...” olarak kayıtlı ismin “... oğlu ... ...” ve “... oğlu ...” olarak kayıtlı ismin de “... oğlu ... ...” olarak düzeltilmesini istemiştir. Davanın kabulüne dair verilen karar, Dairemizin 24..02.2009 tarih 2009/1727-2355 sayılı ilamında davacının ... oğlu ... ... le ilgili talebi bozma kapsamı dışında bırakılmış, ... oğlu ... ... ile ilgili talebin reddine karar verilmesi gerektiği Belirtilerek bozulmuştur....

          UYAP Entegrasyonu