Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı ve bu nedenle gerçek anne ve baba adının yazılması istemiyle açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalarda, esasen iki iddia bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi, çocuğun kayden anne olan kadından değil, başka bir anneden doğduğu; ikincisi ise, kayden baba olarak gözüken kişinin genetik baba olmadığı iddiasıdır. Bu davada, kayden anne gözüken kişinin çocuğu doğurmadığı, genetik annenin başka bir kadın olduğunun tespit edilmesi halinde, yukarıda sözü edilen babalık karinesi aksi yönde işleyecek ve “Genetik annenin kocası olmayan” kayden babanın babalık sıfatı, aksine bir iddia bulunmadığı takdirde, ortadan kalkacaktır. Mahkemece belirlenen genetik annenin, çocuğun doğduğu tarihte evli bulunduğunun anlaşılması halinde, TMK'nın 285. maddesinde yazılı babalık karinesi nedeniyle genetik annenin kocası olan erkek, baba sıfatını kazanacaktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfusta Ana Adının Düzeltilmesi/Değiştirilmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 29,20 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 6,70 TL'nin temyiz eden davacıdan alınmasına, 05.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ın yanına getirildiğini, dedenin çocuğa bakamayacağını beyan ederek çocuğu yuvaya verdiğini, bu nedenlerle küçük Umutcan'ın nüfus kaydında anne adı Huriye baba adı ise Osman Erol olan anne adının Zehra baba adının ....olarak tahsisine karar verilmesini talep etmiştir. Dosya içinde mevcut nüfus kayıtlarından, anne-baba adının değiştirilmesi talep edilen ...'ın doğum tarihinde, iddia edilen genetik annenin idda edilen genetik baba ile evli olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda dava, anne adının silinip genetik anne adının yazılması ve kayden baba olan kişinin isminin silinmesi talepleri yönünden “Gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davası olmakla birlikte, nüfus kaydına genetik baba isminin yazılması yönünden soybağı davası niteliğindedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, tüm talepler yönünden uyuşmazlığın, özel mahkeme olan aile mahkemesi tarafından çözümlenmesi gerekmektedir....
a ait bir kısım taşınmazların intikali için veraset ilamı çıkartmak için noterliğe müracaat ettiğinde, annesi ..... baba adının nüfus kayıtlarında "......" yerine "....." olarak yazılı olduğunu öğrendiğini, bunun üzerine müvekkilinin .... nüfus müdürlüğüne müracaat ederek nüfus kayıt örneklerini inceleyip gerçekten de annesi ... baba adının nüfusta, gerçek adı olan ...." yerine soyadı olan "....." şeklinde yazıldığını, bu nedenle müvekkillinin annesi olan .....n babasının, aynı hane 6 ..... 'de nüfusa kayıtlı olan.... olduğunun tespitine ve .... nüfus kaydına maddi hata sonucu "...."...
nın anne-baba adının ... ve ... ...'nın eşi ... ise ... ve ... oğlu oldukları, ancak her ikisini de nüfus kayıtlarında anne-baba bağı bulunmadığı; davanın açılmasına dayanak yapılan ... İli, ... İlçesi, ...Mah. 212 ada 5 Parsel sayılı taşınmazın 1/2 maliki "...: ... Karısı", 1/2 malikinin ise "....:... oğlu" olduğu anlaşılmaktadır. Somut olay yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda değerledirildiğinde; davacıların eldeki davayı açarak nüfus kayıtlarını, tapu kaydına göre düzeltmeyi ve taşınmazdaki mirasçılık haklarına ulaşmayı amaçladıkları, anne adının düzeltilmesi istedikleri murisleri ...'nın 03.07.1969 tarihinde ölüm ile nüfus kaydının kapalı hale geldiği, ...'nın annesi olduğu iddia edilen tapu kaydında "....", nüfus kaydında ise "..." adlı kişinin nüfusa tescil edilmeksizin yaşadığı ve kayıt dışı öldüğü, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 14. maddesi gereği ölüm ile nüfus kaydının kapalı hale geleceği ve artık üzerinde işlem yapılamayacağı açıktır....
Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı ve bu nedenle gerçek anne ve baba adının yazılması istemiyle açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalarda, esasen iki iddia bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi, çocuğun kayden anne olan kadından değil, başka bir anneden doğduğu; ikincisi ise, kayden baba olarak gözüken kişinin genetik baba olmadığı ididasıdır. Bu davada, kayden anne gözüken kişinin çocuğu doğurmadığı, genetik annenin başka bir kadın olduğunun tespit edilmesi halinde, yukarıda sözü edilen babalık karinesi aksi yönde işleyecek ve “genetik annenin kocası olmayan” kayden babanın babalık sıfatı, aksine bir iddia bulunmadığı takdirde, ortadan kalkacaktır. Mahkemece belirlenen genetik annenin, çocuğun doğduğu tarihte evli bulunduğunun anlaşılması halinde, TMK'nın 285. maddesinde yazılı babalık karinesi nedeniyle genetik annenin kocası olan erkek, baba sıfatını kazanacaktır....
Somut olaya gelince; dosya içinde mevcut nüfus kayıtlarından, anne-baba adının değiştirilmesi talep edilen çocuğun doğum tarihinde, iddia edilen genetik annenin evli olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda dava, anne adının silinip genetik anne adının yazılması ve kayden baba olan kişinin isminin silinmesi talepleri yönünden “gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davası olmakla birlikte, nüfus kaydına genetik baba isminin yazılması yönünden soybağı davası niteliğindedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, tüm talepler yönünden uyuşmazlığın, özel mahkeme olan aile mahkemesi tarafından çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 13/10/2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı ve bu nedenle gerçek anne ve baba adının yazılması istemiyle açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalarda, esasen iki iddia bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi, çocuğun kayden anne olan kadından değil, başka bir anneden doğduğu; ikincisi ise, kayden baba olarak gözüken kişinin genetik baba olmadığı ididasıdır. Bu davada, kayden anne gözüken kişinin çocuğu doğurmadığı, genetik annenin başka bir kadın olduğunun tespit edilmesi halinde, yukarıda sözü edilen babalık karinesi aksi yönde işleyecek ve “genetik annenin kocası olmayan” kayden babanın babalık sıfatı, aksine bir iddia bulunmadığı takdirde, ortadan kalkacaktır. Mahkemece belirlenen genetik annenin, çocuğun doğduğu tarihte evli bulunduğunun anlaşılması halinde, TMK'nın 285. maddesinde yazılı babalık karinesi nedeniyle genetik annenin kocası olan erkek, baba sıfatını kazanacaktır....
Aile Hukuk Mahkemesince; "TMK 282 maddesine göre soy bağının kurulmasında çocukla ana baba arasında ya kan bağının bulunması, ya da evlat edinme ilişkisinin kurulması gerekir. Ana ile çocuk arasında soy bağı doğumla kurulur. Baba ile çocuk arasındaki soy bağı ise babanın ana ile evlenmesi, çocuğu tanıması veya hakim hükmü ile kurulur. Çocukla ana arasındaki soy bağının kurulabilmesi için çocuğun ana olduğu iddia edilen kadın tarafından doğrulduğunun tespit edilmesi yeterlidir. Kadının evli olup olmaması soy bağının kurulması için önemli değildir. TMK 285.maddesi babalık karinesini düzenlemiş olup, babalık karinesinin çürütülmesi, soy bağının reddi davası ile mümkündür. Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davalarının konusudur....
in babasının M.S… …, baba kolundan dedesinin M… … A... Ç..., dedesinin kaydında ana adının F… … olduğu görülmektedir. Davacı görülen davada dedesinin annesi olarak görülen F...'nın mirasçılık belgesinin verilmesini istemiştir. Davacının, babasının ve dedesinin nüfusta kayıtlı olduğu ve dedesinin ana adının da F... olduğu gözetildiğinde davacı ile miras bırakan arasında irs ilişkisinin nüfus kayıtlarıyla kurulduğu kuşkusuzdur. Mirasçılar ve miras paylarının miras bırakanın ölüm tarihinde yürüklükte olan kanun hükümlerine göre belirlenmesi gerekir. Miras bırakan F... nüfusta kayıtlı olmadığı için hangi ./.. tarihte öldüğünün her türlü delille kanıtlanabileceği kuşkusuzdur. Ne var ki, davacı davasını ispatlayabilmek için iki tanık göstermesine ve tanıklardan biri dinlenmesine rağmen dinlenen tanıktan F...'nın ölüm tarihi sorulmamış, diğer tanık ise dinlenmemiştir. Yasal düzenlemeler gözardı edilerek eksik araştırma ve soruşturma ile hüküm verilemez....