WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARŞI OY: 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36/1-b madde ve bendinin birinci cümlesinde aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davasının ancak bir kere açılabileceği, aynı bendin son cümlesinde ise nüfus müdürlüğünün soyadı değişikliğinde eş ve ergin olmayan çocukların soyadını da düzelteceği öngörülmüştür. Dosya içindeki nüfus kaydında davacıların soyadının ... iken ... olarak değiştirildiği açıklaması yer almaktadır. Nüfus Müdürlüğünün temyiz dilekçesinde sözü edilen değişikliğin Mersin 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.10.1993 gün ve 1993/716-663 sayılı kararı ile yapıldığı belirtilmiştir. Davacının babası tarafından açılmış dava sonunda soyadının değiştirilmiş olması halinde davacı tarafından açılmış bir davadan sözedilemez....

    Bu haliyle, davacı tarafından İstanbul Valiliği İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü'ne başvuruda bulunulmuş ise de, bu başvurunun, başvuruya yönelik işlem yapma yetkisi olan Ankara Valiliği İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü'ne gönderildiği ve Ankara Valiliği İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü'nce davacının başvurusunun cevap verilmemek suretiyle reddedildiği anlaşıldığından, iptali istenen, başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin Ankara Valiliği İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü'ne ait olduğu, bu sebeple anılan işlemin iptali istemiyle açılan davaya ilişkin uyuşmazlığın görüm ve çözümünde, 2577 sayılı Kanun'un 32. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, Ankara Valiliği İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü'nün bulunduğu yer idare mahkemesi olan Ankara İdare Mahkemesinin yetkili olduğu sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenlerle, davanın görüm ve çözümünde Ankara İdare Mahkemesinin yetkili olduğuna, dosyanın Ankara 14. İdare Mahkemesine gönderilmesine, kararın İstanbul 14....

      Suçun konusu, ifa edilen kamu göreviyle ilgili olan ve gizli tutulması yani sır olarak saklanması gereken bilgilerdir" denildiği, burada yer alan "sır" ibaresinin "Varlığı veya bazı yönleri açığa vurulmak istenmeyen, gizli kalan, gizli tutulan şey", "ifşa" ibaresinin ise "Gizli bir şeyi açığa çıkarma, yayma" (Türk Dil Kurumu Büyük Türkçe Sözlük) anlamlarına geldiği, ayrıca Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 43. maddesinde "Kişinin aile kütüğündeki kaydının çıkarılması ve aslına uygunluğunun nüfus müdürlüğünce onanması ile elde edilen nüfus kayıt örnekleri, aksi ispat edilene kadar geçerlidir. Nüfus kayıt örneği, istenme nedeni ve hangi amaçla kullanılacağının belirtildiği yazılı istek olmadan verilemez. Ancak kişinin kimliğini kanıtlayan resmî bir belge ile şahsen başvurması halinde yazılı müracaat aranmaz..." ve 44. maddesinde de "nüfus kayıt örneğini kaydın sahiplerinin nüfus müdürlüklerinden doğrudan almaya yetkili olduğu" yönünde düzenlemelerin yer aldığı, Sanık ve tanık ...'...

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/06/2021 NUMARASI : 2021/189 2021/211 DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Taraflar arasındaki nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davasında Kadirli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi ile Adana 9. Asliye Hukuk Mahkemesi arasında meydana gelen olumsuz yetki uyuşmazlığının giderilmesi için dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı dava dilekçesinde özetle; Babasının anne adının nüfusta "Ayşe" olarak yazılı olduğunu, "Ayşe Gelen" olarak düzeltilip nüfus kaydına işlenmesini talep ve dava etmiştir. Kadirli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi vermiş olduğu kararda; Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36/1- a bendine göre nüfus düzeltim davalarının, davacının yerleşim yeri mahkemesinde açılacağını, bu yetkinin kesin olup davacı adresinin .......

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/06/2021 NUMARASI : 2021/189 2021/211 DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Taraflar arasındaki nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davasında Kadirli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi ile Adana 9. Asliye Hukuk Mahkemesi arasında meydana gelen olumsuz yetki uyuşmazlığının giderilmesi için dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı dava dilekçesinde özetle; Babasının anne adının nüfusta "Ayşe" olarak yazılı olduğunu, "Ayşe Gelen" olarak düzeltilip nüfus kaydına işlenmesini talep ve dava etmiştir. Kadirli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi vermiş olduğu kararda; Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36/1- a bendine göre nüfus düzeltim davalarının, davacının yerleşim yeri mahkemesinde açılacağını, bu yetkinin kesin olup davacı adresinin .......

        Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davacıya ait gerçek nüfus cüzdanında “...1948” olarak ay ve günsüz yazılan doğum tarihinin, sahte nüfus cüzdanında “01.07.1948” olarak yer alması, gerçek nüfus cüzdanında “evli” olarak yazılan medeni halinin, sahte nüfus cüzdanında “dul” olarak yazılması, gerçek nüfus cüzdanında “0010” olarak yazılan aile sıra numarasının, sahte nüfus cüzdanında “010” olarak yazılması, yine gerçek nüfus cüzdanında belgeyi düzenleyen nüfus memurunun Gürhan Salman, belgeyi onaylayan nüfus müdürünün ise Aynur Köse olmasına rağmen, sahte nüfus cüzdanında bu isimlerin Mustafa Yılmaz ve Abdullah Bakırcı olarak yer alması, buna göre her iki nüfus cüzdanında sadece fotoğraf değişikliğinden ibaret olmayan farklılıklar karşısında bankanın yeterli dikkat ve özeni göstermemiş olmasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde...

          3 çocuğu olan T11 Fatma Ekmekçi ve Emine Somyürek'in de vefat ettiğini, diğer müvekkili Zahide'nin ise Hüseyin ve Fatma kızı 21/01/1956 doğumlu olarak nüfusa kayıtlı olduğunu, ortak muris Ayşe Sıdıka Öney'in, müvekkilinin anneannesi olup, annesinin nüfus kayıtlarında, anne isminin Ayşe Sıddıka olarak yazıldığını, müvekkillerinin murisinin ismi konusunda nüfus kayıtlarında farklılıklar olduğunu, müvekkillerinin murisi Sıdıka Öney’in isminin, çocuklarının nüfus kayıtlarında birbirinden farklı olarak yazıldığını, murisin kızı Şükran İpek'in nüfus kaydında anne adının Ayşe Sıdıka, diğer kızı Fatma Ekmekçi'nin nüfus kaydında anne adının Ayşe Sıddıka, Fatma İpek'in nüfus kaydında anne adının Ayşe Sıddıka, murisin bir diğer kızı olan Emine Somyurek'in nüfus kaydında anne adının Ayşe Sıdıka olarak yazıldığını, yine murisin yasal mirasçılarının belirlenmesi için yapılan mirasçılık belgesi başvurusunda da Ürgüp Sulh Hukuk Mahkemesi 2020/26E. 2020/30K....

          Davalı Nüfus Müdürlüğü beyan dilekçesinde özetle; nüfus yazımlarından önce ölenlerin aile kütüklerine tescil edilmediğini, ancak yersel yazımdan yazımdan önce ölen kişiye ait kimlik ile ölüme ilişkin belge ibrazı halinde kişinin kanuni mirasçılarının kaydına açıklama yapılır hükmü uyarınca ölü kimselerin nüfus aile kütütlerine kaydının yapılamayacağını ancak mirasçılarının kayıtlarına ilgili kanun maddesi ikinci fıkrasında belirtilen şartlar sağlandığında açıklama yapılabileceğini beyan etmiştir. Mahkemece; "Tüm dosya kapsamı toplanan bilgi belge ve delillerin değerlendirilmesinde; Dava; yersel yazımdan önce öldüğü anlaşılan İbrahimoğlu Mustafa Kurt'un nüfus kayıtlarının düzeltilmesi, nüfus kaydı tutulmamış ise oluşturulması ve İbrahimoğlu Mustafa Kurt ile davacı T1 nüfus kayıtları arasında irtibat kurulması istemine ilişkindir....

          Somut olayda, dava konusu taşınmazın kayıt maliki hakkında Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü'ne yazılan müzekkereye cevaben davacının babası ....'in “ölü ...” olarak 1925 yılında yersel nüfus yazımı ile nüfus kütüğüne kaydedildiği, bu tarihte sadece sağ olanların kaydedildiği, daha önce ölmüş olanlara ait kaydın bulunmadığı, kayıt maliki olan ve davacının dedesi olduğu iddia edilen .... hakkında da herhangi bir kayda rastlanılmadığı belirtilmiştir. Diğer bir deyişle davacının dedesi...'e ait bir nüfus kaydı bulunmadığı gibi, 1925 yılında oğlu ... nüfusa kaydedilirken baba adı hususunda “ölü ....” şerhi düşüldüğüne göre, davacının murisinin Soyadı Kanunu'ndan da önce öldüğü açıktır....

            nun nüfus kayıtlarına baba adlarının “Numan” olarak geçtiğini, bu nedenle adı geçen murisin kızlarının baba adlarının “Nuğman” olarak düzeltilmesini ve murisin nüfus kütüğünde kayıtlı olmayan bu kızları ile yine nüfus kütüğünde kayıtlı olmayan diğer kızı ...'ın babaları olan ...'ın nüfus kütüğüne kızları olarak yazılmasını talep ve dava etmiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 36. maddesinin 1/a bendine göre nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet Savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılması gerekir. Bu yer mahkemesinin yetkisi itiraza tabi olmayıp kamu düzenine ilişkin kesin yetkidir. Dolayısıyla mahkemece itiraz olup olmadığına bakılmaksızın bu husus mahkemece resen gözetilir....

              UYAP Entegrasyonu