Şehide Bostancı'nın aile nüfus kaydı incelendiğinde; Sadri ve Kadişe kızı 01/07/1930 doğumlu olarak nüfusta kayıtlı olduğu, ölüm tarihinin 13/12/2015 olduğu, davacıların adı geçenin çocukları olduğu, Şehide Bostancı'nın eşi Mahmut Bostancı ile 16/08/1951 tarihinde evlendiği, müşterek evliliklerinden davacı çocuklarının dünyaya geldiği, Şehide Bostancı'nın annesinin Kadişe olduğu, bir tane öz kardeşinin olduğu, onun da Zithane Candan olduğu, Şehide ile Zithane'nin belirtildiği gibi anne ve baba adlarının Kadişe ve Sadri olduğu, her ikisinin doğum yerinin de Priştine olduğu, Zithane'nin de soyadının Candan olduğu görülmektedir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 14. maddesi; "Nüfus kaydının kapatılması; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlat edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesidir....
kaydının düzeltilmesi istemli iş bu davanın açıldığını, davacının abisi Ahmet Aydın vefat etmiş olup davalı Adam Baran'ın hatalı nüfus kaydı sebebiyle yasal mirasçı olduğunu, davalının nüfus kaydının düzeltilmesi neticesinde müvekkillerinin abisinin yasal mirasçısı olacağından iş bu davanın açılmasında davacı müvekkillerin hukuki yararının bulunduğunu, eldeki davada soybağı ile ilgili herhangi bir taleplerinin bulunmadığını, davalarının konusu gerçeğe aykırı beyan ile oluşan nüfus kaydının düzeltilmesi olduğundan asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğunu, müteveffa Ahmet Aydın'ın naaşının Londra'da yakılmış olmakla, baba olduğu iddia edilen Serkan Sarıbaş'tan alınacak DNA örneği ile ilgili testlerin yapılması gerektiğini belirterek, T5 gerçeğe aykırı beyan ile oluşan nüfus kaydının düzeltilmesine karar verilerek davalının baba hanesinde kayıtlı olduğu Ahmet Aydın'ın nüfus kaydından silinmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
in ölüm kaydının işlendiği tarihi gösterir aile nüfus kaydının ilgili Nüfus Müdürlüğünden istenildikten, 2-Adı geçen murislerin adreslerinin, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 7. maddesi ve Tebligat Kanununun 28. maddesinde yazılı tapu, vergi ve nüfus Müdürlüklerinden araştırılıp araştırılmadığı davalı idareden sorulup, buna ilişkin belgeler getirtildikten, Sonra birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 12.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
in 09/06/2001 tarihinde vefat ettiğini, ancak davalı hastanece nüfusa sehven kendisinin ölümünün bildirildiğini, davalı idare tarafından ölüm kaydının nüfusa işlendiğini, müvekkilinin kayıtlarda ölü olarak gözükmesinin müvekkiline telafisi güç zararlar verdiğini, ölüm kaydının Adana 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/133 esas, 2014/403 karar sayılı ilamı ile düzeltildiğini, nüfus kayıtlarında düzeltme yapılana kadar resmi ve özel işlemlerinde mağduriyetler yaşadığını, ölen kızının ardından doğan kızlarını nüfusa kaydettiremediğini, sigortalı olamadığını, siyasi ve ticari faaliyette bulunamadığını, muayene olamadığı için verem hastalığı nedeniyle %82 malul kaldığını belirterek davalılardan tazminat isteminde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın reddine dair kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemiz'in 19.10.2017 gün ve 2017/2950 Esas, 2017/13384 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Davacı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Dava dilekçesinde, davacı ...'in 30.05.2002 tarihinde vatandaşlıktan çıkartılan 25.03.1941 doğumlu amcası ...'in yedi yaşında iken öldüğü halde ölüm kaydının nüfusa işlenmediği ileri sürülerek, amca ...'...
in mükerrer olan 10.7.1952 tarihli ölüm kaydının iptali istenilmiştir. Mahkemece mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyanın incelenmesinde, dosyadaki belgelerde ... (...)'in hangi tarihte evlendiğini gösterir bir bilgiye rastlanmamıştır. Adı geçenin evli olup olmadığının, evli ise evlilik tarihini gösterir resmi kayıt örneklerinin ilgili yerlerden (nüfus idaresinden ve evlendirme memurundan) gittiği hanedeki açıklamalı aile kayıt tablosu da çıkartılarak dayanak belgeleri ile birlikte getirtilip dosyaya konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 3.7.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu itibarla, gönderilen mirasçılık belgesindeki kayıt malikinin ölüm tarihi ve mirasçıları ile dosyada mevcut dava konusu parsele revizyon gören tapu kaydının iktisap hanesinde belirtilen ölüm tarihi ve mirasçılar arasında çelişki bulunduğundan Dairenin 19.01.2012 tarih, 6992 Esas ve 167 Karar sayılı geri çevirme kararıyla; uyuşmazlığın çözümünde değerlendirilmek üzere nizalı parsele revizyon gören 17.04.1957 tarih ve 8 numaralı tapu kaydında belirtilen kök kayıt maliki İsmail oğlu Mahmut'un ölüm tarihinin de tereddüte yer bırakmayacak şekilde saptanarak, murisin ölüm tarihi dikkate alınarak tabi olduğu kanun hükümlerinin tespiti ve mirasçılarının nüfus aile kayıt tabloları ve belirtilen tapu kayıtlarındaki bilgilerle karşılaştırılarak kesin biçimde belirlenmesi suretiyle, gerektiği takdirde hasımlı mirasçılık belgesi temininin taraflardan istenilerek dosya arasına konulması, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için yerel mahkemesine iade edildiği halde bu hususun...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, nüfus kaydının tesbiti istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava dilekçesinde, davacının babaannesi olduğu iddia edilen ....’nin nüfusa tescili ile ....’nin eşi ve ....'in kızı olduğunun ve doğum ve ölüm tarihlerinin tespitine karar verilmesi istenilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 30. maddesinin 2. fıkrasında "nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa, gerçek durum her türlü kayıtla ispat edilir." hükmünü içermektedir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, nüfus kaydının iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süreden reddine karar verilmiş, bu karar da duruşma istemli olarak davalı Tatiana vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve temyiz edenin duruşma isteminin davanın niteliği gereği reddinden sonra dosyadaki bilgi ve belgeler okunup gereği düşünüldü: Temyizin, kanuni süre geçtikten sonra yapıldığı mahkemece saptanmıştır. Bu nedenle temyiz isteminin reddi ile yasaya uygun bulunan red kararının ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 07.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Zira davacı kendi nüfus kaydının değil, Emine Türk isimli kişinin nüfus kaydının iptalini talep etmekte olup, bu durumda Emine Türk'ün yerleşim yeri mahkemesi, bunun bulunmaması halinde nüfus kaydının bağlı olduğu mahkeme yetkilidir. Nüfus davalarında yetki kesin nitelikte olup, ilk derece mahkemeleri birbirlerinin vermiş olduğu yetkisizlik kararı ile bağlı değildir. Sonuç olarak, dava konusu uyuşmazlıkta yetkili mahkeme, nüfus kaydının iptali istenen Emine Türk'ün nüfus kaydının bağlı olduğu Akçakoca Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan,..." gerekçelerine yer verilerek;"1- Davanın dava şartı yokluğundan ötürü usulden reddine, mahkememizin yetkisizliğine, 2- Davada yetkili mahkemenin Akçakoca Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna," dair, karşı yetkisizlik karar verilmiştir. Akçakoca Asliye Hukuk Mahkemesi ile Düzce 3.Asliye Hukuk Mahkemesi arasında karşılıklı verilen yetkisizlik kararlarına istinaden dosya dairemize yetkili mahkemenin belirlenmesi için gönderilmiştir....