Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 15, 31 ve 33. maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olup, nüfusa kayıt edilmeden kendisinden önce doğup ölen kardeşine ait nüfus kaydını kullanan kişinin nüfusa tescili dolayısıyla saklı nüfustan sicile yazılması da idari işlem niteliğindedir. Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 4/z-ff. maddesine göre 18 yaşını tamamlayıncaya kadar herhangi bir nedenle aile kütüğüne geçirilmemiş olan kişiler saklı nüfustan sayılır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davanamede davalı ... ile ölü ...in nüfus kayıtlarında "..." olarak yazılı anne adlarının "..." olarak düzeltilmesi, birleştirilen davadaki davanamede ise ...nün 09.08.1933 olarak kayıtlı doğum tarihinin 01.07.1932, 06.06.1942 olarak kayıtlı ölüm tarihinin 1937 olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Mahkeme kararını temyiz eden davalı ... temyiz dilekçesinde redde yönelik tesis edilen hükmün onanmasını istediğine, başkaca bir temyiz sebebi de bulunmadığına göre temyizinde hukuki yararı olmadığı için temyiz isteminin REDDİNE, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Değerlendirme 1.Dosya kapsamı incelendiğinde, 20.12.1987 tarihinde sigorta başlangıcı olan davacının doğum tarihinin kardeşinin doğum tarihi ile karıştırıldığından bahisle doğum tarihinin düzeltilmesi için 1989 tarihinde babası tarafından açılan davada, davacının doğum tarihinin 01.05.1970 tarihi olarak düzeltildiği, davacının 01.07.2020 tarihli tahsis talebinin yaş düzeltilmesi nedeniyle reddedildiği, söz konusu mahkeme kararının kayıt düzeltme niteliğinde olduğundan bahisle işbu davanın kabulüne karar verildiği ne var ki hükmün eksik araştırmaya dayalı olduğu anlaşılmıştır. 2.506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 120 nci maddesinin 2 nci fıkrası “… Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına ilişkin yaş ile ilgili hükümlerin uygulanmasında, sigortalıların ve hak sahibi çocuklarının, sigortalının yürürlükten kaldırılmış 5417 ve 6900 sayılı Kanunlara veya bu Kanun'a tabi olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihte nüfus kütüğünde kayıtlı bulunan doğum tarihleri, sigortalının sigortaya...
ün kayıtlarının kapalı olduğu, ölü veya sağ olduğunun kayıtlarda gösterilmediği bu haliyle mirascılık sıfatının tam olarak anlaşılamadığı, davacı tarafından mevcut duruma göre karar verilmesinin talep edildiği, ancak açıkça yanlış olan ve bilgi eksikliği bulunan nüfus kayıtları gözönüne alındığında belirtilen kişilerin yasal mirascı olup olmadıklarının belirlenemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin temyiz talebi üzerine hükmün, Yargıtay 7. Hukuk Dairesi'nin, 07.11.2012 tarih, 2012/5509-7683 E. K. sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece ikinci olarak bozma ilamına uyulduktan sonra veraset belgesi çıkartılmak istenilen ... İli, ... İlçesi,...Mahallesi...'da nüfusa kayıtlı ... oğlu ...'nın 22.02.1917 tarihinde öldüğü halde nüfus kaydında kızı olarak görünen ...'nın babasının ölüm tarihinden sonra 20.08.1927 tarihinde doğduğu, nüfus kayıtlarındaki bu hatanın düzeltilmesi için...Cumhuriyet Başsavcılığınca...1....
İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: Davacı tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulmuş olup, davacı istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, tanık beyanlarıyla iddiasını ispatladığını, ayrıca nüfus temsilcisinin duruşmada kayden engel bir durum olmadığını beyan ettiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. İstinafa Cevap: Davalı nüfus idaresi istinafa cevap dilekçesi vermemiştir. Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Dava, nüfus kayıtlarındaki doğum tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davacı, kayden 18/03/1970 doğumlu olup, doğum tarihinin 18/03/1964 olarak düzeltilmesini talep etmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/09/2022 NUMARASI : 2022/110 ESAS - 2022/269 KARAR DAVA KONUSU : Yaş Düzeltilmesi İstemli KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı dava dilekçesinde özetle, gerçekte doğum tarihinin 01/01/1957 olduğunu, ancak nüfus kayıtlarına doğum tarihinin yanlış yazıldığını belirterek nüfus kayıtlarında 1965 olan doğum tarihinin 01/01/1957 olarak düzeltilmesi hususunda karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Davalı Nüfus Müdürlüğü temsilcisi duruşmada; davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ Mahkemece, " nüfus kayıtlarında davacının doğum tarihinin 01/01/1965 olduğu, davacının 1957 doğumlu olduğunu iddia ettiği, kemik yaşı tespitinin 22 yaşına kadar olacağı ayrıca davacının herhangi bir okul kaydı olmadığı gibi, aşı kartı gibi doğum tarihini belirlemeye yarar hiçbir delilininde bulunmadığı anlaşılmakla davacının sübut bulmayan davasının reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Aynı Kanun'un 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir''. Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, "nüfus kayıtlarının düzeltilmesi'’ davalarının konusunu oluşturur. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi” dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. Nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi tanık dahil her türlü kanıta başvurulabilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, malik olduğu 124 ada, 24 ile 32 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarındaki malik hanesinde baba adının '.... yazıldığını ileri sürerek, tapu kayıtlarında baba adının nüfus kayıtlarına uygun olarak ''....'' olarak düzeltilmesine, doğum tarihi olarak da 01.07.1937 yazılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddinin gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, ispatlandığı gerekçesiyle baba adının düzeltilmesi talebinin kabulüne, doğum tarihinin ilavesi talebinin ise tapu kayıtlarında bulunması zorunlu bilgilerden olmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, yaş düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı kayden 01.04.1979 olan doğum tarihinin 10.04.1975 olarak düzeltilmesini istemiştir. Nüfus kayıtlarındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olup mahkemeler hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunda olduklarından; sadece tanık ya da tarafların kabul beyanlarını esas alarak karar veremezler. Alınan sağlık kurulu raporu davacı iddiasını kabule elverişli nitelikte bulunmamaktadır. Davanın reddi gerekirken yazılı şekilde kabulü doğru görülmemiştir....
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; davacının babası olduğunu iddia ettiği .... 01.07.1904 doğumlu ve 10.07.2008 tarihli nüfus müdürlüğü genel müdürlük makamının oluru ile ölüm araştırması yapıldığı ve şerh düşüldüğü anlaşılmaktadır. 1-Dava sonuç itibariyle soybağını ilgilendiren nüfus kaydının düzeltilmesi davası olup, yukarda adıgeçen davacının babası olduğu ileri sürülen.... ölü olup olmadığının araştırılması sağ ise davaya dahil edilmesi, ölü ise ve varsa mirasçılık belgesi temin edilerek mirasçılarının bu davanın sonucundan hukuklarının etkileneceği gözetilerek davalı sıfatı ile davaya katılmaları gerekirken, mahkemece resen gözetilmesi gereken bu durum nazara alınmadan ve taraf teşkili de sağlanmadan davanın esası hakkında karar verilmesi, 2- Nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğu gözetilerek, somut olayda Mahkemece salt taraf ve tanık beyanları...