"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfusta Ad ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacılar vekili dava dilekçesinde, müvekkillerinin murisi ...'nın annesi ''...'' nin adının ''...'' olarak düzeltilmesine ve nüfusa tesciline karar verilmesini istemiş; mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır. Dosyanın incelenmesinden; davacıların murisi 01.07.1891 doğumlu 03.07.1969 ölüm tarihli ...'...
ın 2002 olan ölüm yılının 2000 olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava, ölüm tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hükmü salt davalı ... temyiz etmiştir. Mahkemenin red kararı ilgilinin nüfus kaydında herhangi bir değişikliğe yol açmadığından Nüfus Müdürlüğünün temyiz isteminin REDDİNE, 04.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında, kaydın düzeltilmesi durumunda hukukları etkilenecek kişilerin davada taraf olarak bulunmaları esastır. Bu bağlamda davanın kabulü halinde davacının babası olacak ...'ın tüm mirasçılarının davaya usulen katılımının sağlanması gerektiğinin dikkate alınmaması, 3. Nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda, mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğu gözetilerek, somut olayda mahkemece salt taraflar ve tanık beyanları ile yetinilmeyip bu iddia ile ilgili olarak ... testi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin nüfus kaydında doğum tarihinin 01/09/1962 olarak kaydedildiğini, müvekkilinin gerçek doğum tarihinin 01/02/1960 olup aile içerisinde ve müvekkilinin yakın çevresince de herkesçe bu böyle bilindiğini, taraflarınca oluşan kanaate göre 1963 yılının teknik imkanları gelişmiş olmadığından bu yanlışlığın meydana geldiğini düşündüklerini, müvekkilinin evde doğmuş olup doğumuna ilişkin hastane raporu bulunmamakta ise de dinletecekleri tanıklar, mahkemenin sevki ile alınacak doktor raporları müvekkilinin fiziksel görünümü ile müvekkilinin gerçek yaşı ve doğum tarihinin tespit olunacağını bu nedenlerle davacının nüfus kayıtlarındaki doğum tarihinin 01/02/1960 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı nüfus idaresi temsilcisi beyanında; takdiri mahkemeye bırakmıştır....
nin 1955 olan doğum yılının 1954 olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyada mevcut nüfus kayıt örneğinden doğum tarihinin düzeltilmesi istenilen ...’nin 21.03.2007 tarihinde ölümü ile nüfus kaydının kapatıldığı anlaşılmaktadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 14. maddesinde; “Nüfus kaydının kapatılması; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme boşanma, evlat edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesidir. Kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kayıt yeniden açılır....
Dosyada mevcut nüfus kayıt örneğinden, İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün 12.03.2009 tarih 72733 sayılı yazısına istinaden davacının nüfus kaydının silinerek kapatıldığı anlaşılmaktadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 14. maddesinde; "Nüfus kaydının kapatılması; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlat edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesidir. Kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kayıt yeniden açılır. Kaydın açılmasından sonra kişisel durumda meydana gelmiş olan olaylar kişinin kaydına işlenir." hükmü yer almaktadır....
nın 09.11.2001 olan doğum tarihinin 09.11.1998 olarak düzeltilmesi istenmiş; mahkemece, davanın reddine dair verilen karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36.maddesi kapsamında nüfus kayıtlarındaki doğum tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Doğum tarihinin düzeltilmesine ilişkin davalar diğer kayıt düzeltme davaları gibi kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, hakim istemle bağlı kalmayarak kendiliğinden de yapacağı araştırma ile elde edeceği bulgulara göre doktor raporları, tanık anlatımları ve diğer belgeleri birlikte değerlendirerek öteki kayıtlarla çelişki yaratmayacak şekilde karar vermek durumundadır. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; doğum tarihi düzeltilmek istenilen ...'nın, iki üç yaşlarında olabileceğine ilişkin ... ... Devlet Hastanesi'nin 02.02.2005 tarihli raporu esas alınarak nüfusa tescil edildiği, davacıların ise ...'nın 1998 yılında ... ... Köyü ......
Aynı Kanunun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca "Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddi hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir." Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi ile "nüfus kayıtlarının düzeltilmesi" anlaşılır. (Ergun Özsunay, Gerçek Kişilerin Hukuki Durumu, İstanbul 1982, S:243). "Kayıt düzeltilmesi", aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının "düzeltilmesi" veya "değiştirilmesi"dir. Nüfus kütüklerindeki "doğru olmayan kayıtların" düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur....
Ası ile evlenerek Ası soyadını aldığını bildirerek, nüfus kayıtlarının düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, ret gerekçesi olarak “...'ye ait mezar yerinin gösterilememesi nedeniyle genetik inceleme yaptırılması olanağının olmadığı, diğer delillerin de sicilde düzeltme yapılmasına yeterli bulunmadığı" gösterilmiştir. Kararı davacılar vekili temyiz etmiştir. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile yakından ilgilidir. Nüfus kayıtlarındaki istemlerle ilgili davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır. Bu bakımdan hakim re'sen araştırma ilkesinin sonucu olarak kendiliğinden delil toplama yetkisine sahiptir. Dava, ... kızı ... Ceylan'ın ölümünün tespiti ile ölüm kaydı düşülmeyerek ...'ye ait nüfus kaydının, nüfusa kayıtlı olmayan ... kızı ... (Ası) tarafından kullanıldığının tespiti istemlerine ilişkindir. Somut olayda, ... kızı ...'...
Sigortalıların nüfus kayıtlarında yer alan doğum tarihlerinin, idari yoldan veya doğum tarihinin düzeltilmesi davası sonucunda düzeltilmesi mümkün olduğundan, bu hallerde sigortalının yaş koşulunu hangi tarihe göre tamamladığının belirlenmesi gerektiği sorunu ortaya çıkmaktadır. 506 sayılı Kanun'un "Yaş" başlıklı 120.maddesinin 2'inci fıkrasına göre "Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortalarına ilişkin yaş ile ilgili hükümlerin uygulanmasında, sigortalıların ve hak sahibi çocuklarının, sigortalının yürürlükten kaldırılmış 5417 ve 6900 sayılı kanunlara veya bu kanuna tabi olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihte nüfus kütüğünde kayıtlı bulunan doğum tarihleri, sigortalının sigortaya tabi olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten sonra doğan çocuklarının da nüfus kütüğüne ilk olarak yazılan doğum tarihleri esas tutulur." 5510 sayılı Kanun'un "Yaş" başlıklı 57.maddesinin 2'inci fıkrasına göre "Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına ilişkin yaş ile ilgili hükümlerin uygulanmasında, sigortalıların...