NÜFUS HİZMETLERİ KANUNU [ Madde 7 ] 5490 S. NÜFUS HİZMETLERİ KANUNU [ Madde 38 ] "İçtihat Metni" Dava dilekçesinde davacı isminin Nihat olarak tespiti ile nüfus kaydında Nahit olarak yazılı ismin Nihat olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davalı Nüfus Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir....
Nüfus kayıtlarındaki istemler ile ilgili davalarda mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğundan mahkemece sadece taraf ve tanık beyanlarıyla yetinilmeyip resen yaşı itibari ile ölüm olayını bilebilecek tanıklar araştırılıp dinlenmek suretiyle gerçek ölüm tarihinin araştırılıp belirlenmesi gerekir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1- a bendine göre; nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmi dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılır. Kayıt düzeltme davaları nüfus müdürü veya görevlendireceği nüfus memuru huzuru ile görülür ve karara bağlanır. Bir hakkın kullanılması için, bir kimsenin sağ veya ölü olduğunun veya belirli bir zamanda yada başka bir kimsenin ölümünde sağ bulunduğunu ileri süren kimse iddiasını ispat etmek zorundadır. (TMK 29. Md.)...
nin çok erken yaşta anne ve babasının kaybetmesi üzerine yakın akrabaları olan ... tarafından kızıymış gibi nüfus hanesine geçirildiğini, aradan yıllar geçtikten sonra davacı ...'nin ... ile evlilik yaptığını, ... Asliye Hukuk Mahkemesine açılan evliliğin iptali davasında eldeki nüfus kaydının düzeltilmesi davasının bekletici mesele yapıldığı anlaşılmıştır. Dava, nüfus kayıt tashihi istemine yönelik olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36-a maddesi ve Nüfus Hizmetleri Kanununun uygulanmasına ilişkin 29.09.2006 tarih ve 2006/11081 sayılı Yönetmeliğin 60. maddesi gereğince "Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli Asliye Hukuk Mahkemesinde açılır. Kayıt düzeltme davaları nüfus müdürü veya görevlendireceği nüfus memuru huzuru ile görülür ve karara bağlanır." hükmünü içermektedir. Somut olayda, ... İlçe ......
Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir. Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; Davacı vekili, dava dilekçesi ile tapu kayıt maliki olan davacının babasının kimlik bilgilerinin ''... oğlu ... '' şeklinde düzeltilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile de bu defa ''... oğlu ...'' şeklinde düzeltilmesini istemiştir. Dairemizin yukarıdaki ilkelerinde açıklandığı üzere bu tür davalarda amaç tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin nüfus kayıtlarına uygun hale getirilmesidir. Bu husus kamu düzenine ilişkin olduğundan davacı vekilinin ıslah talebine itibar edilerek nüfus kayıtlarına aykırı şekilde düzeltme yapılması doğru görülmemiştir. Kaldı ki, mahkemece yapılan araştırmaların sonucuna göre nüfus kayıtlarında "... oğlu ..." isimli bir şahsın da mevcut olmadığı belirlenmiştir....
İlgilinin evlenme gibi sosyal statüsündeki değişikliklerin ikinci kez oluşturulan nüfus kaydına işlenmiş olduğu durumlarda gerçek olan birinci kayıt korunup, yanlış olan ikinci kayıt iptal edilerek, buradaki değişiklikler gerçek olan birinci kayda taşınırsa da, yapılan DNA inicelemesine göre davacı ... ve ... oğludur. Bu kişinin kaydının iptali durumunda hatalı nüfus kaydı ile hayatını sürdürecektir. Açıklanan hususlar gözönünde tutularak mahkemece; mükerrer kayıt olduğu anlaşılan Eskişehir İli, Tepebaşı Nüfusuna kayıtlı, ... T.C kimlik nolu, ...'in nüfus kaydının iptali ile varsa bu kayıtta yer alan şahsi hale ilişkin değişikliklerin (evlenme, nakil vs.) ... T.C kimlik nolu, ...nın kaydına aktarılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeye dayalı olarak gerçek kaydın iptaline karar verilmesi doğru görülmemiştir....
T.C. kimlik numaralı ... üzerine kayıt edildiğini, yanlışlıkla kayıt işleminin müvekkilinin gerçek babası ...'nın 16/02/2014 tarihinde vefatından sonra noter eliyle veraset ilâmı çıkartmak istemesi ile ortaya çıktığını, aynı yanlışlığın müvekkilinin ablası ... T.C. kimlik numaralı ... için de yapıldığını, bu nedenlerle, müvekkilinin yanlış tescil edilen nüfus kayıtlarının düzeltilmesi ile gerçek nüfus kütüğüne kaydının yapılmasını talep etmiştir. Bu haliyle 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının ilgili asliye hukuk mahkemesinde açılacağı açıkça hükme bağlandığından, anılan madde uyarınca asliye hukuk mahkemesi tarafından görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince .... Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 29.05.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Dosyanın istinaf incelemesinde: Taraflar arasındaki dava, davacıların ortak murisleri T5 anne adının düzeltilmesi ve gerçek annesi hanesinin kayıt ve tesciline ilişkin talep olduğu görülmüştür. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36.maddesi; Madde 36 (1) Mahkeme kararı ile yapılan kayıt düzeltmelerinde aşağıdaki usûllere uyulur: a) Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılır. Kayıt düzeltme davaları (..)(1) nüfus müdürü veya görevlendireceği nüfus memuru huzuru ile görülür ve karara bağlanır.(1) b) (Değişik: 19/10/2017- 7039/9 md.) Haklı sebeplerin bulunması hâlinde aynı konuya ilişkin düzeltme yapılması hâkimden istenebilir....
İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK, 11.02.1998, 2-87/77 sayılı kararı). Soybağının reddi davası ile kayıt düzeltme davası, sonuçları (hane dışına çıkarmak) bakımından benzerlik göstermekte ise de, içerik ve yargılama kuralları açısından kendi özel hükümlerine bağlıdır. Soybağının reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir. Ancak bu doğru daha sonra soybağının reddi davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür....
Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur. İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK'nin 11.02.1998 tarihli ve 2-87/77 sayılı kararı). Soybağının reddi ve tanımanın iptali davaları ile kayıt düzeltme davası, sonuçları (hane dışına çıkarmak) bakımından benzerlik göstermekte ise de, içerik ve yargılama kuralları açısından kendi özel hükümlerine bağlıdır. Tanımanın iptalinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir....
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet ... sahibinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi ve tapu kaydının nüfus kayıtlarına uygun hale getirilmesi gerekir. Davacı, murisi annesinin 24 parsel sayılı taşınmazda "... kızı ..." olarak yazıldığını, belirterek kimlik bilgilerinin "... kızı ... ..." olarak düzeltilmesini istemiş ve mahkemece de bu şekilde düzeltme yapılmıştır. Oysa davacının murisinin getirtilen nüfus kayıt örneklerinde evlenmekle "... kızı ... ..." olduğu "..." soyadının kızlık soyadı olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda son nüfus kaydına göre karar vermek gerekirken kapalı kayda göre düzeltme yapılması doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda yazılı nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 12.09.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....