Hal böyle olunca; davacının talebinin nüfus kayıtlarına uygun olarak kayıt maliklerinin eksik olan soyadlarının tamamlanması ve yanlış yazılan adın düzeltilmesinden ibaret olduğu gözetilmeden kütükte bulunması zorunlu bilgiler dışında başka kimlik bilgilerinin de ilavesi veya düzeltilmesinin mümkün olmadığı gözardı edilerek yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir. Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 01.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dolayısıyla tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan nüfus bilgilerinin ilavesi veya düzeltilmesi dava yoluyla istenemez. Şayet tapunun tesciline dayanak yapılan işlemde düzeltimi gerektirir bir hata yapılmamışsa, bu hatanın tüzüğün 87. maddesi uyarınca ilgilisinin başvurusu üzerine o maddedeki konular araştırılarak idarece düzeltilmelidir. Böyle olunca, tapu kaydında yer almayan doğum tarihi, anne adı ve nüfusa kayıtlı olduğu yer bilgilerinin düzeltilmesi isteminin reddi yerine hüküm altına alınması doğru olmadığından karar bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda ( 1.) bentte yazılı nedenle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ( 2.) bentte yazılı nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 11.3.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Dolayısıyla tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan nüfus bilgisinin ilavesi veya düzeltilmesi dava yoluyla istenemez. Şayet tapunun tesciline dayanak yapılan işlemde düzeltimi gerektirir bir hata yapılmışsa, bu hatanın Tüzüğün 87.maddesi uyarınca ilgilinin başvurusu üzerine o maddedeki koşullar araştırılarak idarece düzeltilmelidir. Açıklanan nedenle malikin doğum tarihinin mahkemece düzeltilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiş ise de; yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K.nun 438/VII. maddesi gereğince hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Yargılama devam ederken davacının tapuda yazılı olmayan baba adı 07.01.2010 tarihinde idari kayıt düzeltimi ile nüfus kaydına uygun şekilde düzeltilmiştir. Mahkemece tapu kaydının düzeltilmiş olduğu dikkate alınarak davanın konusuz kaldığından hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Ancak, Tapu Sicil Müdürlüğünün yasal hasım olduğu gözden kaçırılarak yargılama giderlerinden ve vekalet ücretinden de sorumlu tutulmasına karar verilmiştir....
Dolayısıyla tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan nüfus bilgisinin ilavesi veya düzeltilmesi dava yoluyla istenemez. Şayet tapunun tesciline dayanak yapılan işlemde düzeltimi gerektirir bir hata yapılmışsa, bu hatanın tüzüğünün 87. maddesi uyarınca ilgilisinin başvurusu üzerine o maddedeki kurallar araştırılarak idarece düzeltilmelidir. Böyle olunca tapu kütüğünde doğum tarihinin mahkemece düzeltilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiş ise de, yapılan yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün HUMK.nun 438/VII maddesi gereğince düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte yazılan nedenlerle davalının sair itirazlarının REDDİNE (2) nolu bentte yazılı nedenlerle hüküm fıkrasının birinci fıkrasında yer alan "doğum tarihinin 14.07.1910" sözlerinin ve rakamlarının hükümden çıkarılmasına, hükmün değiştirilmiş ve DÜZELTİLMİŞ BU ŞEKLİ İLE ONANMASINA, 11.06.2008 gününde oybirliği ile karar verildi....
(Muhalif) KARŞI OY: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı deliller ile yasal gerektirici nedenlere ve özellikle davacının reşit olmadığı sırada babası tarafından açılan soyadı düzeltimi davası sonucu babasının soyadının değiştirildiği Nüfus Hizmetleri Yasasının 36/1-b maddesi gereğince idari yoldan davacınında soyadının düzeltildiği bu nedenle davacının daha önce kendisi tarafından açılmış bir soyadı düzeltim davası bulunmadığından çoğunluğun kararın bozulması yönündeki görüşüne katılmıyorum. ÜYE...
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi,gereği düşünüldü: K A R A R Dava, nüfus kaydında yaş düzeltimi istemine ilişkindir. ... 9. Asliye Hukuk Mahkemesince, yaşının düzeltilmesi istenenin ... kaydına göre yerleşim yeri adresinin ".../...." olduğu gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince ise, yaşının düzeltilmesi istenenin yerleşim yeri adresinin ".../..." olduğu gerekçesiyle karşı yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Somut olayda, davacı, küçük ...'ın nüfus kaydındaki doğum tarihinin 28/03/1994 tarihi olarak düzeltilmesi talep edilmiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen Cumhuriyet Savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır....
Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur. İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir. Bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK'nin 11.02.1998 tarihli ve 2- 87/77 sayılı kararı). Soybağının reddi davası ile kayıt düzeltme davası, sonuçları (hane dışına çıkarmak) bakımından benzerlik göstermekte ise de, içerik ve yargılama kuralları açısından kendi özel hükümlerine bağlıdır. Soybağının reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir....
Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir: 1- Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması veya tespiti istenen dava konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir. 2- Nüfus müdürlüğünden, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak telep konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir. 3- Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı...
Tapu Sicil Müdürlüğüne yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla, taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır....