Dava, nüfus kaydındaki mevcut doğum tarihinin gerçeği yansıtmadığı iddiasına dayalı nüfus (yaş düzeltimi) kayıt düzeltim istemine ilişkindir. Her ne kadar mahkemece dosya arasında bulunan ve devlet hastanesi tarafından düzenlendiği anlaşılan 17.02.2021 tarihli doktor raporu doğrultusunda davacının yaşının yazılı şekilde düzeltilmesi yoluna gidilmiş ise de; doğum tarihinin düzeltilmesine ilişkin davalar diğer kayıt düzeltme davaları gibi kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, hâkim taleple bağlı kalmayarak kendiliğinden de yapacağı araştırma ile elde edeceği bulgulara göre ve öteki kayıtlarla çelişki meydana getirmeyecek şekilde karar vermek zorundadır. Doğum tarihinin düzeltilmesine karar verilen davacı ile aynı anneden olma 02.04.2003 doğum tarihli kardeşi Fatma Demirkır arasında düzeltilecek doğum tarihine göre 5 ay 29 gün yaş farkı oluşacaktır....
İSTİNAF NEDENLERİ; Davacı istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin tüm resmi evraklarda doğum tarihinin 14/02/1965 olmasına rağmen nüfus idaresi kayıtlarında tescil işlemleri yapılırken yanlışlıkla 14/02/1966 olarak geçtiğini,dosyadaki resmi kayıtlara rağmen davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, nüfus kaydındaki mevcut doğum tarihinin gerçeği yansıtmadığı iddiasına dayalı nüfus (yaş düzeltimi) kayıt düzeltim istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verildiği kararın davacı vekilince istinaf edildiği anlaşılmıştır. Dosyanın içeriği ve toplanan delillerden; 25 yaşından sonra tıbben yaş tespiti mümkün olmadığı gibi kayden 25 yaşın üzerinde olan davacının bu yaşının düzeltilmesi için mevcut bilgi ve belgelerin yeterli sayılamayacağı, (aynı yönde Yargıtay 8.HD'nin 10.05.2018 tarih ve 2017/8864 E.,2018/12468 K.vb....
Tapuda kimlik düzeltimi davalarında amaç, tapu kayıtlarında yer alan hatalı nüfus bilgilerinin düzeltimidir. Davacının murisi ... genel nüfus sayımından önce öldüğünden başka bir anlatımla nüfus bilgileri kayıtlarda yer almadığından düzeltim söz konusu edilemez. Mahkemece bu olgu gözetilerek davanın reddi yerine istem hüküm altına alındığından karar bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, 9.5.2006 gününde oybirliği ile karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi,gereği düşünüldü: K A R A R Dava, nüfus kaydında yaş düzeltimi istemine ilişkindir. ... Asliye Hukuk Mahkemesince, davalıların mernis yerleşim yeri adresinin ".../..." olduğu gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince ise yaşının düzeltilmesi istenen davalı ...'nin yerleşim yeri adresinin ".../..." olduğu gerekçesiyle karşı yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Somut olayda, davaname ile ...'nin yaşının düzeltilmesi talep edilmiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen Cumhuriyet Savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır....
Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında;davacı,murisine ait kimlik bilgilerinin düzeltilmesi için eldeki davayı açmış ise de;dava konusu taşınmazın tapulama tutanaklarına dayanak tapuların ve mahkeme ilamlarının getirtilmediği,taşınmaz başında keşif yapılmadığı ve taşınmazın kim veya kimler tarafından kullanıldığının tespit edilmediği,irtibatı sağlayacak tüm nüfus kayıt örneklerinin dosya içerisine alınmadığı,nüfus ve zabıta araştırmasının davacı murisi ile tam olarak irtibatı sağlayacak şekilde yapılmadan sonuca gidildiği, ve yukarıda belirtilen ilke ve olgular doğrultusunda hükme elverişli bir inceleme ve araştırma yapılmadığı görülmektedir....
Reddine,Davalı vekilinin öteki temyiz itirazlarına gelince,Bilindiği üzere, "Mülkiyet Hakkının Tescili" başlıklı 22.07.2013 tarihli ve 2013/5150 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Tapu Sicil Tüzüğü'nün 28. (18.05.1994 tarihli ve 94/5623 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Tapu Sicil Tüzüğü'nün 25.) maddesinde kütükte bulunması zorunlu bilgiler; malikin adı, soyadı, baba adı, edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarası olarak belirlenmiştir.Tapu Sicil Tüzüğüne göre, kütükte bulunması zorunlu bilgiler arasında tapu kayıt malikinin anne adı bilgileri yer almamaktadır. Dolayısıyla, tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan nüfus bilgisinin ilavesi veya düzeltilmesi dava yoluyla istenemez....
Bu nedenle, 02.05.2006 gün ve 2006/3986 Esas, 2006/5176 Karar sayılı bozma ilamımızda belirtildiği gibi, malikin ana adı, nüfus kaydının cilt ve sayfa numaraları yanlışlıklarının düzeltilmesi veya kütüğe ilavesi mahkemeden istenemez. Şayet; sicilin oluşturulması sırasında bir hata yapılmışsa kütüğe yazılması gerekmeyen bu hataların düzeltimi Tapu Sicil Tüzüğünün 87.maddesinden yararlanılarak Müdürlük'ten talep edilebilir. Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen bozma ilamımızda açıkca belirtildiği üzere; malikin baba adı Tapu Sicil Tüzüğünün 25.maddesi gereğince kütük sayfasının malik sütununda yer alması gereken bilgiler arasındadır. Tüm dosya kapsamına göre, davacı ...'nın baba adının nüfus kayıtlarında olarak yazıldığı halde, sehven tapu kaydına "..." olarak geçtiği hususu davacı tarafından ispat edilmiştir....
Davacılar asıl ve birleşen davalarında, mirasbırakanları F...Y... ’ın kayden paydaş bulunduğu 187 ve 169 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında “Seher Fatma” olarak yazılı kimlik bilgilerinin nüfus kaydında olduğu gibi “İbrahim kızı F...Y...” şeklinde düzeltilmesini; birleşen diğer davanın davacıları ise, mirasbırakanları S...F...B...’ün kayden paydaş olduğu 187, 169 ve 480 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydında “S..... F.........” olarak geçen kimlik bilgilerine soyisminin de eklenerek “ S...F...B...” olarak düzeltilmesini istemişlerdir. Mahkemece, çekişme konusu 480 parsel sayılı taşınmazla ilgili istemin tapuda kayıt düzeltimi niteliğinde olduğundan tefrikine; 187 ve 169 parsel sayılı taşınmazlarla ilgili isteğin ise mülkiyet tespitine ilişkin olduğundan mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, Seher Fatma'nın 187 ve 169 parsel sayılı taşınmazlarda 1/3 oranında malik olduğu kayden sabittir ....
Dolayısıyla; tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan nüfus bilgisinin ilavesi veya düzeltilmesi dava yoluyla istenemez. Şayet, tapunun tesciline dayanak yapılan işlemde düzeltimi gerektirir bir hata yapılmışsa bu hatanın Tüzüğün 87.maddesi uyarınca ilgilisinin başvurusu üzerine o maddedeki kusurlar araştırılarak idarece düzeltilmesi gerekir. Bu nedenle anne adı ve doğum tarihi eklenmesi de doğru görülmemiş ve hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 06.02.2008 gününde oybirliği ile karar verildi....
Gerçekten, nüfus kimlik bilgilerine uygun düşmeyen tapu kaydındaki malik bilgilerinin düzeltimi tapu kayıt düzeltim davalarının konusunu oluşturur. "Mülkiyet Hakkının Tescili" başlıklı Tapu Sicil Tüzüğü'nün 25.maddesine göre de kütüğün malik sütunundaki bilgiler; kişinin adı ve soyadı, baba adı ile edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarasından ibarettir. Kayıtta yer verilmeyen bilgilerin dava yoluyla düzeltimi istenemez. Ancak, yine Tüzüğün 87.maddesine göre kadastro tetkikleri sırasında yapılan bir yanlışlık varsa bu suretle meydana gelen yazım hataları ilgilinin başvurması üzerine Müdürlükçe düzeltilir. Dolayısıyla, mahkemenin tespit hükmü kurarak oluşturduğu karardaki pek çok kimlik bilgileri kütükte yeri olmayan bilgilerden oluştuğundan bunların tespit veya düzeltme yoluyla kütüğe nakli de olanaklı değildir. Mahkemece, sadece davacılar miras bırakanının tapu kaydında "A… ……." olan soyadının "A........