"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada Bursa 3. Asliye Hukuk ve Bursa 4. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, nüfusta kayıt düzeltilmesi istemine ilişkindir. Bursa 3. Asliye Hukuk Mahkemesince, küçük Semih’in babasının kim olduğunun Türk Medeni Kanununun 285 ve devamı maddeleri gereğince tayini gerektiğini belirterek, görevsizlik kararı verilmiştir. Bursa 4. Aile Mahkemesi ise, davanın Nüfus Kanununun 36. ve 40. maddelerinden kaynaklanan nüfus kayıt iptali istemine ilişkin olması nedeniyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava, evlilik içinde doğmasına rağmen koca hanesine yazılmayan çocuğun mevcut nüfus kaydının iptali ile koca ... nüfusuna yazılmasına ilişkindir....
nüfus kaydının iptali ile davacılar çocuğu olarak tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın davacı ... yönünden babalık, davalı ... yönünden soybağının reddi olması nedeni ile mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde, davalılar ... ve ... oğlu olarak nüfusa kayıtlı ...'ın davacıların oğlu olduğunu bildirerek hatalı nüfus kaydının düzeltilmesini istemiş; mahkemece, anne kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin dava tefrik edilerek bu davada ise, davalı ... yönünden soybağının reddi, davacı ... yönünden ise babalık hükmü olması nedeni ile aile mahkemesinin görevinde olduğundan mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir....
Dava bu niteliğiyle bir nesep davası olmayıp, hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine, mükerrer kaydın iptaline ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Düzce 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 12.07.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesince verilen ve Yargıtay’ca incelenmeksizin kesinleşmiş bulunan 09.02.2010 günlü ve 2008/364-2010/20 sayılı kararın yürürlükteki hukuka aykırı olduğu savıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 08.05.2013 gün ve 2013/145138 sayılı yazısıyla kanun yararına temyiz edilerek bozulması istenilmiş olmakla, dosyadaki tüm kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı tarafından açılan nüfus kaydının düzeltilmesi davasında, gerçekte var olmadığı halde nüfusa davacının kızı olarak tescil edilen ve nüfus kayıtlarında sağ olarak gözüken 01.01.1967 doğumlu ...'ın nüfus kaydının iptali talep edilmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Kanun yararına temyiz isteminde eksik araştırma ile hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olması nedeni ile bozma istenilmiş ise de; mahkemece ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı, dava dilekçesinde nüfus kaydında kızı olarak görünen 1975 doğumlu ... hiç olmadığından kaydının iptalini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı ... dava dilekçesinde ... adlı kızının gerçekte hiç olmadığını ileri sürerek nüfus kaydının iptalini istemiş, davayı salt nüfus müdürlüğü aleyhine açmıştır. Yukarıda özetlenen davanın soybağını ve miras hukukunu ilgilendirdiği gözetilerek aile nüfus kayıt tablosuna göre kaydının iptali istenilen ...'in annesi ...'nin ölü olduğu dikkate alınarak...'...
ın bu hanedeki kaydının iptali istemi ile açılan davanın yanlış beyana dayalı nüfus kaydının iptali olarak değerlendirilmesi ve bu davalarında süreye tabi olmadıkları dikkate alınarak mevcut hanedeki kaydının iptali ile yeni bir hane numarası verilmek suretiyle nüfusa tesciline karar verilmesi gerekirken, davanın soybağının reddi olarak kabulü ile süreden reddi doğru görülmemiştir. Ayrıca, davaya asliye hukuk mahkemesi olarak bakılmış olmasına rağmen karar başlığında “Aile Mahkemesi Sıfatı ile”bakılmış olduğunun belirtilmesi de yerinde değildir....
Dosyada mevcut nüfus kayıtlarına göre kaydının mevcut haneden iptali istenilen davalılar davacının öz kardeşleri durumundadır. Bu kişilerin kaydının talep gibi iptali durumunda davacının hukuku etkileneceğinden davayı açmakta yararı bulunmaktadır. Bu nedenle davanın esasının incelenmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile sıfat yokluğundan reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur (HGK 30.01.2008 gün 2008/2-36-47 sayılı kararı). Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre davacı ..., 04.05.1978 doğumlu olarak ...ve eşi ...'nin çocuğu olarak 05.05.1992 tarihinde kayden baba ...'in bildirimi üzerine nüfusa tescil edilmiştir. Somut olayda dava, davacının, dede ve ninesi....in çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek annesinin Bican ve Şemsa kızı 02.02.1954 doğumlu ... , gerçek babasının da nüfus kaydına göre kardeşi olan 01.04.1957 doğumlu... olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler dikkate alındığında davacının gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan dede ve ninesi ... ile ...'in hanesindeki nüfus kaydının iptali ile gerçek annesi ... kızı 02.02.1954 doğumlu ...'...
KARAR Davacı ..., dava dilekçesinde; nüfus kaydında 28/02/1962 doğumlu ... adında çocuğunun göründüğünü, gerçekte olmayan, kayıt üzerinde olan 28/02/1962 doğumlu ...'ın kaydının silinmesine (iptaline) karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir. Mahkemece; davacı ...'ın ölümü üzerine oğlu ... davacı sıfatı ile davayı takip etmiş, Şerife'nin diğer mirasçılarını davaya dahil ederek, iptali istenen 28/02/1962 doğumlu ...'ın nüfus kaydının resmi belgeye dayanarak kaydedildiği, doğum tutanağının, ... Devlet Hastanesi'nin 28/02/1962 tarihli ve 1375 sayılı yazısına göre düzenlendiği, iptali istenen kaydın resmi belgeye dayandığı ve aksinin ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Davacı ... temyizinde, aynı doğum tarihli Ayten adında kardeşinin yazıldığını, dolayısı ile mükerrer kayıt bulunduğunu bildirerek mükerrer kayıt olan ... kaydının iptali gerektiği gerekçesi ile kararın bozulmasını istemiştir. Kaydının iptali istenen ...'ın ......
'ün nüfustaki kaydının iptali ile gerçek anne ve babası adına kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulü ile davalı ...'ın kaydının iptali ile babası Yahko Damar ile annesi ...kütüklerine kaydının yapılmasına karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davanamede nüfus kaydının düzeltilmesi istenilmiştir. Davalı ... 'ün, nüfus kayıtlarına göre annesi görünen Hazmi ... ile kaydının düzeltilmesi sonucunda anne ve babası olan... ile ... sağ görünmektedir. Davalı ...'ın kaydının düzeltilmesi durumunda, kayda göre babası görünen ölü ...'...