D)İSTİNAF NEDENLERİ Davalı Nüfus istinaf dilekçesinde özetle; düzeltilmesi istenen 08/07/2011 doğum tarihi itibariyle davacıların evli olmadıkları, davacı Ekaterine' nin davacıların evlenmelerinde boşanmış olduğunun belirtildiği, doğum belgesinde de davacı Ekaterine' nin soyadının da Korinteli olarak geçtiğini, soyadı itibariyle önceki evliliğinin devam ettiğini ve eski eşinin Gürcistan uyruklu olduğunu gösterdiğini, önceki kocanın babalık karinesinin çürütülmesi gerektiğini, bu nedenlerle eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verildiğini, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, nüfusta kayıt düzeltimi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı Nüfus istinaf yoluna başvurmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDININ DÜZELTİMİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakanı ...'un maliki olduğu 186, 507 ve 177 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarında adının Şahende olarak yanlış yazıldığını ileri sürerek, tapu kayıt malikinin kimlik bilgilerinin nüfus kayıtlarına uygun olarak Şahinde olarak düzeltilmesi, ayrıca 1936 olarak yanlış yazılan doğum tarihinin de 1926 olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, doğum tarihinin tapuda yazılması gereken zorunlu unsurlardan olmadığı, bu talep yönünden hukuki yarar yokluğu nedeniyle, diğer talep yönünden ise ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, kayıt malikinin nüfus kaydına uygun olarak adının düzeltilmesine karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYIT DÜZELTİMİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, soyadının Kanalka olmasına rağmen kayden maliki bulunduğu 8 parça taşınmazda sehven Konalka olarak yer aldığını ileri sürerek tapu kayıtlarının nüfus kaydına göre düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, çekişme konusu 15, 57 ve 150 parsel sayılı taşınmazlarda davacının soyadının nüfus kaydına aykırı olarak yer aldığı, 135 parsel sayılı taşınmazda davacının kayıt maliki olmadığı, 94, 124, 398 ve 400 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydında ise davacının soyadında bir yanlışlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, tetkik hakimi ...’ın raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü....
Asliye Hukuk Mahkemesince gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, yaş düzeltimi istemine ilişkindir. ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, yaşının düzeltilmesi istenilen ...'un nüfusa kayıtlı olduğu yerinin ... ilçesi olduğu gerekçesiyle, yetkisizlik kararı verilmiştir. ... Asliye Hukuk Mahkemesi ise, ...'un nüfus kaydındaki adresinin 'de olması nedeniyle, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dosya kapsamından,yaşının düzeltilmesi istenilen ...'un adrese dayalı nüfus kayıt sistemine göre yerleşim yeri adresi olan " ..." adresinde ikamet ettiği, Av. ... Devlet Hastenesinin 22.09.2010 Tarihli Sağlık Kurulu raporu ile anlaşılmasına ve nüfusa kayıtlı olunan yerin yerleşim yerine karine olduğuna ilişkin hükmün yürürlükten kaldırılmasına göre, uyuşmazlığın, ...Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle;6100 sayılı HMK.'...
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, yaş düzeltimi istemine ilişkindir. Küçükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, davalı ...'nun ... İlçesinde ikamet ettiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davalı ...'nun Küçükçekmece sınırları içerisinde ikamet ettiği gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen Cumhuriyet Savcıları tarafından ilgilinin yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Dosyanın incelenmesine göre, davaname ile davalı ...'nun yaşının düzeltilmesinin talep edildiği anlaşılmaktadır. ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYIT DÜZELTİMİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden paydaşı olduğu 10 adet taşınmazın tapu kaydında adının "Atabey" olarak yer aldığını gerçekte nüfus kaydında adının "Atabay" olduğunu, öte yandan davaya konu edilen 132, 137, 227 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydında adının "Atabey" olarak yanlış yazıldığı gibi baba adının da yer almadığını, gerçekte nüfus kaydında baba adının "Hasan" olarak yer aldığını ileri sürerek, anılan taşınmazların tapu kaydında yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
Somut olayda, davaname ile küçüğün yaşının düzeltimi talep edilmiştir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen Cumhuriyet Savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Yaşının düzeltilmesi istenen çocuk, 18 yaşından küçük olup, boşanma neticesinde velayeti babası Ahmet'e verilmiştir. Yaşının düzeltilmesi talep edilenin babasının ikametgahının ... olduğunun anlaşılmasına göre velayet altındaki küçük hakkındaki davanın 5490 Sayılı Kanunun 36/1-a maddesi uyarınca Cihanbeyli Asliye Hukuk Mahkemesinde görülerek, karar bağlanması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Cihanbeyli Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 10.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı, kendisinden önce doğup nüfusa kayıt edilen ve ölen ancak nüfusta sağ görünen abisinin nüfus cüzdanının kendisine verildiğini, gerçekte 1981 yılında doğmuş olmasına rağmen kayıtlarda 01/07/1966 tarihi olarak işlendiğini, doğum tarihinin düzeltilmesini talep etmiştir. Nüfus Hizmetleri Kanununun 15 maddesi ile doğumun bildirimi, 31. maddesi ile ölümün bildirimi, 33. maddesi ile ölü olduğu halde aile kütüklerinde sağ gözükenlerin nüfus kütüğüne geçirilmesi düzenlenmiştir. Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 15, 31 ve 33. maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görevdir. Nüfusa kayıt edilmeyerek kendisinden önce doğup ölen kardeşine ait nüfus kaydını kullanması nedeni ile bir kişinin nüfusa tescil edilmesi, dolayısıyla saklı nüfustan sicile yazılması da idari işlem niteliğindendir....
Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla, taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır. Açıklanan bu hususlar çerçevesinde inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir....
Davalı nüfus temsilcisi duruşmadaki beyanında; milli eğitim kayıtları dikkate alınarak karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince; davacının nüfus kaydındaki doğum tarihinin 1975- 1976 eğitim öğretim yılında 5.sınıf kaydının olmasıyla örtüştüğü, 25 yaşın üzerindeki kişinin gerçek doğum tarihinin tıbben saptanmasının olanaksız bulunduğu ve bu hususa ilişkin dinlenen tanıkların da aradan uzunca bir zaman geçmiş olması nedeniyle doğum tarihini hatırlamalarının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davacının ispata yarar yazılı delil de ibraz etmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükme karşı davacı vekili tarafından, ilk derece mahkemesinde ileri sürülen ve dilekçede belirtilen sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dava, nüfus kaydındaki mevcut doğum tarihinin gerçeği yansıtmadığı iddiasına dayalı nüfus (yaş düzeltimi) kayıt düzeltim istemine ilişkindir....