WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz, ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir, kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesi anlaşılır. Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmaktadır. Nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi, tanık dahil her türlü delile başvurulabilir....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/09/2019 NUMARASI : 2017/385 ESAS, 2019/318 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Dairemizde bulunan istinaf başvurusunun yapılan açık incelemesi sonunda; Davacılar vekilinin istinaf başvurusu üzerine Sakarya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/385 Esas sayılı dosyası ve dava dosyasında verilen 27/09/2019 tarihli 2019/318 Karar sayılı gerekçeli kararı incelendi....

    Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, gerçek durumu yansıtmayan nüfus kaydı baştan yanlış olarak kütüğe yanlış geçirilmiştir. Nüfus Kanunun 46.maddesinde " yaş, ad, soyadı ve diğer kayıt düzeltme davaları..." ibaresi yer aldığından herhangi bir sınırlama olmaksızın nüfus kütüğünde mevcut her kaydın düzeltilmesinin istenebileceği koşulsuzdur. Bu yönlerden bakıldığında, eldeki dava nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Davacı taraf, küçük T3 gerçek doğum tarihlerinin nüfus kaydında görünenden daha önce olduğunu belirterek kayıtların düzeltilmesi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Yerel mahkemece yapılan yargılama sırasında küçük Doğan'ın Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesine sevki sağlanarak hangi yaşta olduğunun tespiti için rapor alındığı, hastanenin 27/02/2020 tarihli raporu ile küçüğün kemik yaşının 18 olduğunun belirtildiği anlaşılmıştır....

    Aynı Kanunun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.'' Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi ile “nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” anlaşılır. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır....

      Öncelikle; 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunuun 36.maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinin birinci cümlesinin (Aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davası ancak bir kere açılabilir) Anayasaya aykırılığı sebebi ile Anayasa Mahkemesinin 30.03.2012 gün 2011/34- 2012/48 sayılı kararı ile iptal edilip kararın 6 Ekim 2012 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlandığı anlaşıldığından; ayrıca Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarında da belirtildiği üzere, nüfus kaydının düzeltilmesi davaları 6100 sayılı HMK'nun 382 ve devamı maddelerine göre çekişmesiz yargı işlerinden olduğundan, aynı kanunun 388. maddesi hükmüne göre çekişmesiz yargı kararları maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyip, aksi sabit oluncaya kadar geçerli olduğundan davacı tarafından eldeki davanın açılabileceği sabittir....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2019/338 ESAS, 2020/339 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı vekilince yasal süre içerisinde istinaf edilmiş olmakla Dairemizce HMK'nın 353. maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili T1 nüfus kaydında 05/05/1994 tarihinde doğmuş gözüktüğünü, bu doğum kaydının hatalı olduğunu, müvekkilinin doğum tarihinin 05/05/1996 olduğunu, ayrıca müvekkilinin nüfus kaydında "Mehmet" olan isminin kullanılmadığını, ailesinde, akrabalarında ve arkadaş çevresinde "Muhammet Metin" olarak tanındığını, ayrıca müvekkilinin Salmış olan soy...

      Bu isteğin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekilinin karar düzeltme dilekçesi ile tüm dosya kapsamının yeniden incelenmesi sonucunda; dava dilekçesinde davacının "..." olan adının "... " olarak düzeltilmesi istenilmiş olup, mahkemece dava kabul edilmiş ise de Dairemizce, davacının Gölyaka Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.08.1991 tarih ve 1991/88-70 sayılı kararıyla adının değiştirildiği, Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-b maddesi gereğince aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davası ancak bir kere açılabileceğinden davanın reddine karar verilmesi gerekçesiyle karar bozulmuş ise de; bu hususu düzenleyen 25.04.2006 günlü 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde yer alan "Aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davası ancak bir kere açılabilir" biçimindeki birinci cümlesinin Anayasaya aykırılığı nedeniyle Anayasa Mahkemesinin...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Ad değişikliği istemine ilişkin davada Gaziosmanpaşa 2.Sulh Hukuk ve 3.Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacının velisi olduğu küçüğün adının nüfus kayıtlarında "..." yazıldığını ancak ailesi ve arkadaşları tarafından sadece "..." adının bilindiği belirterek nüfus kaydından ... isminin silinerek düzeltilmesi istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın 5940 sayılı yasanın 36. maddesinde bu tür davaların Asliye Hukuk Mahkemelerinde görüleceğinin açıkca belirtildiği gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Asliye Hukuk Mahkemesi, 6100 sayılı HMK.nun HMK.'...

          Ad değişikliği hâlinde, nüfus müdürlüğü bu kişinin çocuklarının baba veya ana adına ilişkin kaydı, soyadı değişikliğinde ise eşin ve ergin olmayan çocukların soyadını da düzeltir. c) Tespit davaları, kaydın iptali veya düzeltilmesi için açılacak davalara karine teşkil eder. (2) Kişilerin başkasına ait kaydı kullandıklarına ilişkin başvurular Bakanlıkça incelenip sonuçlandırılır (5490 s. Nüfus Hizmetleri Kanunu md.36). 04.06.1958 tarihli ve 15/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince, maddi olayları açıklamak taraflara ve ileri sürülen olayları hukuken nitelemek ve uygulanacak Kanun hükümlerini tespit etmek ve uygulamak görevi hakime aittir. Hakim, Türk hukukunu resen uygular (HMK md. 33). Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Başkanlığının 2917/8963 Esas ve 2019/3695 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere öncelikle çözümlenmesi gereken husus; davanın tanıma (soybağı) veya nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davası olup olmadığıdır....

          Adın değiştirilmesi davasında davacı taraf, örfi yahut çevresel nitelikteki sebep yahut sebeplere dayanıp, kendisini haklı gösterecek olguları ispat ederek, nüfus sicilinde değişiklik yapılmasını talep etmekte olup, esasen bu tür davalarda hasım gösterilen Nüfus Müdürlüğü ile aralarında bir uyuşmazlık olmayıp, nüfus müdürlüğü davada sadece yasal hasım olarak yer almaktadır. Nüfus Müdürlüğü, gerçekte davada taraf değil sadece ilgilidir. İlgililerin uzlaşması halinde çekişmenin ortadan kalktığından söz edilemez veya bu davalarda ilgili tarafın davayı kabulü sonuç doğurmaz. Taraflar arasında bu anlamda gerçek bir çekişmenin varlığı da söz konusu değildir. Davacının, yukarıda belirtildiği gibi kendisini haklı gösterecek vakıaların varlığını ispat ederek, ad veya soyadının uygun biçimde düzeltilmesi dışında ileri sürebileceği herhangi bir hakkı da bulunmamaktadır....

            UYAP Entegrasyonu