AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 16/07/2014 NUMARASI : 2013/1066-2014/979 Taraflar arasındaki nişan bozulması nedeniyle tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalının 2013 yılı Haziran ayı başında tanıştıklarını, 26/08/2013 tarihinde nişanlandıklarını, tarafların ilişkileri gayet güzel gitmekte iken davalının bir kısım maddi nedenleri ileri sürerek nişanı bozduğunu, nişanın bozulmasına rağmen davalının nişan hediyelerini iade etmediğini, dava konusu hediyelerin davacının ekonomik ve sosyal konumu itibariyle alışılmışın dışında hediyeler olduğunu, bu nedenlerle davalıya nişan nedeniyle hediye edilen altın ve ziynet eşyasının aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde rayiç...
maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Dava; nişanın bozulması nedeniyle hediyelerin iadesi istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine 13/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; süre aşımı yönünden davanın reddi yolunda verilen kararın bozulmasına dair verilen Danıştay Onuncu Dairesinin 29/03/2013 tarihli, E:2009/7835, K:2013/2963 sayılı bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile aracın dava tarihindeki kasko değeri olan 9.500,00 TL maddi tazminat ve manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 5.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 14.500,00 TL tazminatın davacıya ödenmesine, kalan maddi ve manevi tazminat talebine yönelik kısım yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir....
müterafik kusurunun da maddi ve manevi tazminat açısından değerlendirilerek kararın bu yönlerden bozulması gerektiği düşünülmektedir....
Mahkemece, maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, kendisine odunla vurmak suretiyle yaralanmasına neden olan davalıdan maddi ve manevi tazminat talep etmiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davacının geçirdiği katarakt ameliyatının yaralama fiiliyle illiyet bağının olmadığı belirtilerek, maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamından, davacının davalının fiili ile basit tıbbi müdahale ile iyileşecek nitelikte yaralandığı, kulağındaki yaralanması nedeniyle dikiş atıldığı ve bu tedavi için yapılan hastane masraflarına ilişkin belgelerin dosya arasına alındığı anlaşılmaktadır....
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararıyla; 01/01/2017 tarihinde meydana gelen olay nedeniyle davacıların İstanbul Valiliği Zarar Tespit Komisyonunun …tarih ve …sayılı kararı ile 60 günlük başvuru süresinin geçmesinden dolayı davacıların taleplerinin karşılanmadığı, kızlarının ölümü nedeniyle destek yoksun kaldıkları iddiası ile açılan davada maddi ve manevi zararların tazmininin sosyal risk ilkesine göre tazmini gerektiğinden hareketle Mahkemece maddi zararın hesaplanması için dosyada bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, müteveffanın çalışmadığı kabulüne göre hazırlanan raporda, annenin 133.163,28 TL, babanın 47.755,04 TL destek zararının bulunduğunun tespit edildiği, buna göre maddi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile anneye 133.163,28 TL, babaya 47.755,04 TL maddi tazminatın ödenmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat istemlerinin reddine, manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile anne ve baba için ayrı ayrı 25.000,00 TL'nin davalı...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı tanıkları dinlenmeden sonuca gidilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, tahkikat duruşmasında hazır edilen tanıkların dinlenmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, nişanın davalının kusuru ile bozulduğunun ispat edilemediğinden bahisle davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı ve isabetsiz olduğu, takılan takı ve altınların geri iade edildiğini, davalının ispatla yükümlü olduğunun gözetilmediği, davaya konu ziynet eşyalarının davalıya iade edilmediğini belirterek kararın kaldırılması davanın kabulünü talep ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, nişanın bozulması nedeniyle ziynet eşyalarının iadesi talebi ile açılmıştır. İlk derece mahkemesince verilen red kararına karşı davacı taraf süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hüküm fıkrasında yer alan "maddi tazminat yönünden 5.013,70 TL ve manevi tazminat yönünden 750,00 TL olmak üzere toplam 5.763,70 TL" ibaresinin "maddi tazminat yönünden 750,00 TL ve manevi tazminat yönünden 750,00 TL olmak üzere toplam 1.500,00 TL" şeklinde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 3. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, temyize konu Mahkeme kararının davanın reddine manevi tazminat talebinin reddi nedeniyle davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmı yönünden oy birliğiyle, reddedilen maddi tazminat nedeniyle davalı idare lehine nispi vekâlet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmı yönünden oy çokluğuyla, 17/05/2021 tarihinde karar verildi....
Şu durumda; davacılar davalıların hakaret ve darp şeklindeki eylemleri nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunmuş iseler de davalıların davacılara yönelik yaralama ve hakaret eylemlerinin bulunmadığı, manevi tazminatı gerektirir başka bir eylemlerinin ispatlanmadığı anlaşılmakla davacıların manevi tazminat istemlerinin tümden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru bulunmadığından kararın bozulması gerekmiştir. b)Davacıların diğer temyizine gelince; dava, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Kural olarak, haksız eylemde bulunan eylem tarihinde temerrüde düşmüş sayılır ve faize de-istek bulunduğu takdirde- bu tarihten itibaren hükmedilir. Davacılar maddi tazminat istemlerine olay tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesini istedikleri halde dava tarihinden yasal faize hükmedilmesi doğru bulunmadığından kararın bozulması gerekmiştir....