nedeniyle hediye edilen ziynetlerin aynen müvekkiline iadesine, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde takıların bedeli olan 26.000,00 TL'nin davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, müvekkilinin uğramış olduğu 21.550,00 TL maddi zararın ve nişanın bozulmasıyla kişilik hakları ihlal edilen müvekkil için 10.000,00 TL manevi tazminatın davacıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı vekili; davacı ile davalının akraba olduklarını, davalının borçlarını ödeyebilmek için müvekkilinden bir miktar borç aldığını ancak, taahhüt ettiği tarihte ödemede bulunmadığını, akrabalarının nişan töreni için bir araya geldikleri sırada, davacının alacağını istemesi nedeniyle davalının, davacıya yönelik hakaret ve yaralama eylemlerinde bulunduğunu, bu eylemleri nedeniyle ceza mahkemesinde yargılanıp, mahkumiyetine karar verildiğini belirterek haksız saldırı nedeniyle oluşan manevi zararın tazmini talebinde bulunmuştur. Davalı; davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Davacı vekili, davacının davalılardan ... ile evlenmek isteğini diğer davalılar ... ve ...’a bildirerek evlilik öncesi yirmi bin Türk Lirası ve dört adet ... burması bileziğin davacı tarafından davalılara verdiğini, davalıların evlilikten vazgeçmesi üzerine nişan hediyelerinin iade edilmediğini belirterek nişanın bozulması sebebiyle manevi tazminat ve nişan hediyelerinin iade edilmemesi sebebiyle maddi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamından; davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddedilmesine karşın mahkemece, davalı lehine tek vekalet ücretine hükmedilmiş olduğu anlaşılmaktadır....
Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili; tarafların görücü usulü tanıştıklarını, 21.12.2012 tarihinde isteme ve usulüne uygun nişan, 05.01.2013 günü kına gecesi, 06.01.2013 tarihinde de düğünlerinin yapıldığını, daha sonra nikah yapılacağı söylenmesine rağmen yapılmadığını, 20 gün birliktelikleri olduğunu ve davacının resmi nikah istemesi nedeniyle davalı tarafın davacıya kötü davrandığını, bu duruma daha fazla dayanamayan davacının ailesinin evine döndüğünü, düğünde davacıya takılan ziynet eşyaları ve paranın evden ayrılırken elinden zorla alındığını, çeyiz eşyalarının da davalıda kaldığını ayrıca yaşamış olduğu 20 günlük gayri resmi evliliğin hayatında derin yaralar açtığını belirterek 500,00 TL maddi tazminat, 30.000,00 TL manevi tazminat ile çeyiz eşyası ve ziynet eşyasının fiili ayrılık tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Nişan Bozulması Nedeni ile Tapu İptali ve Tescil Olmadığı Takdirde Bedelinin İadesi - Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı tarafından erkeğin kabul edilen nişanın bozulması nedeniyle tapu iptali ve tescil davasına yönelik asıl dava ile kendisinin reddedilen nişanın bozulması nedeniyle manevi tazminat davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-karşı davacının reddedilen nişanın bozulması nedeniyle manevi tazminat davası yönünden temyiz dilekçesinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK'nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun'un 44. maddesi ile de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz...
Uyuşmazlık ve hüküm nişan bozmadan doğan hediyelerin geri alınması ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 01.03.2010 (Pzt.)...
Uyuşmazlık ve hüküm nişan bozmadan doğan hediyelerin iadesi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 20.12.2010 (Pzt.)...
Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, davalı ile aralarında nişanın bozulması nedeniyle nişan hediyesi olarak sahibi olduğu dairenin 1/3 hissesini 09/06/2003 tarihinde davalıya bedelsiz devredildiğini ileri sürerek asıl davada tapu iptali ve tescil, birleşen davada ise ecrimisil talebinde bulunmuştur. ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince; davanın nişan nedeniyle verildiği iddia edilen taşınmazın evlenmenin gerçekleşmemesi nedeniyle iadesi talebine ilişkin olduğu ve buna göre davaya bakma görevinin Aile mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ... 3....
Dava, nişanın bozulması nedeniyle hediyelerin geri verilmesi ve nişan nedeniyle yapılan harcamaların tahsili isteminden ibarettir. Nişanlanan erkeğin babası tarafından, nişanın bozulması nedeniyle hediyelerin iadesi ile nişan sebebiyle yapılan masraflar talep edilmiştir....
Davacı, davalı ile imzaladığı kira sözleşmesi uyarınca davalıdan iş yerini 5 yıllığına kiraladığını, davalının kendisini iş yerinden tahliye edebilmek için elektriği kestiğini, elektrik panosunun önünde duvar ördüğünü, mala zarar verme suçundan davalı hakkında kamu davası açıldığını, cezalandırıldığını, manevi zarar gördüğünü belirterek manevi zararının tazminini istemiştir. Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalının haksız eylemleri nedeniyle davacının manevi zarar gördüğü gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır....