Davalı/k.davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin nişanın bozulmasından sonra psikolojisinin bozulduğunu, davacı/k.davalının ve ailesinin müvekkilinin ailesine yönelik olan davranışları, fiziki saldırıya varan eylemleri, müvekkiline yönelik taciz ve baskılarının manevi tazminat taleplerini haklı kıldığını, yerel mahkemece tanık beyanları dahi gözetilmeden kurulan hüküm usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemece hediyeleri iadesine ilişkin hükmün de hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle kararının kaldırılmasına, talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Asıl davanın konusu, nişanın bozulmasından kaynaklanan hediyelerin iadesi ve maddi-manevi tazminat; karşı davanın konusu ise manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, hediyelerin iadesi yönünden asıl davanın kabulüne, karşılıklı tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, hükme karşı taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmuştur....
Yukarıya alınan yasal düzenlemeler ve yapılan açıklamalar dikkate alındığında, Mahkemece; davanın, nişan bozulmasından kaynaklı maddi-manevi tazminat niteliğinde değil, haksız eylemden kaynaklı ve Borçlar Hukuku kurallarına göre çözümlenmesi gereken talep niteliğinde bulunduğu ve buna ilişkin değerlendirmenin Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından yapılması gerektiğinden davanın görev yönünden reddine karar verilmiş ise de; Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 10/11/2009 tarih, 2009/15332 esas 2009/17886 karar sayılı benzer mahiyetteki içtihadına göre talebin nişanın bozulmasından kaynaklı maddi-manevi tazminat talebinde olup, açılan davaya Aile Mahkemesince bakılması gerektiği anlaşılmaktadır. Davacının istinaf itirazlarının gösterilen sebeplerle kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, aile mahkemesince bakılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmekle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Davalı-karşı davacı vekili 02/02/2021 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davacı-karşı davalının HEPATİT B rahatsızlığı gizlediğini, bu durumun evlilik başvurusunda ki sağlık raporu ile öğrenildiğini, bu hastalığın bulaşıcı bir hastalık olduğunu, mahkemenin eksik inceleme ve araştırma yaptığını, SGK ve diğer kurumlara yazı yazılması halinde bu durumun gizlendiğinin ortaya çıkacağını, müvekkilinin manevi olarak zarara uğradığını belirterek, verilen kararın kaldırılarak, davacı-karşı davalının davasının reddine, karşı davalarının kabulü ile müvekkili lehine 27.500,00- TL. manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava nişanın bozulmasından kaynaklı karşılıklı açılmış nişan hediyelerinin iadesi ve manevi tazminat davalarıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı taraflar süresinde istinaf talebinde bulunmuşlardır....
Mahkemece; asıl dava yönünden davanın kısmen kabulü ile 4.000 TL manevi tazminatın davalı-karşı davacıdan alınarak davacı -karşı davalıya verilmesine;karşı dava yönünden davanın kısmen kabulü ile 5.000 TL başlık parası ve 140 TL çeyrek altın parasının davalı -karşı davacıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine karar verilmiş,hüküm süresi içinde taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Asıl dava yönünden yapılan temyiz incelemesinde; Asıl dava, nişanın bozulması nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Kural olarak nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. (TMK m. 121) Nişanın bozulmasından dolayı davacı lehine manevi tazminata hükmedilebilmesi için, nişanın haksız olarak bozulmasının yanında, davacının kişilik haklarının da ihlal edilmiş olması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde 15.000 TL maddi ve manevi tazminatın masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dava, nişan bozulması nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine dair 4787 sayılı Yasanın 4.maddesi gereğince nişan bozulmasından kaynaklanan uyuşmazlıkların Aile Mahkemesinde sonuçlandırılması gerekmektedir....
Karşı davada ise nişan bozulmasından kaynaklanan tazminat istemi mevcut olmayıp, gayriresmi birlikteliğin davacı tarafından sonlandırılması nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 4.Hukuk Dairesinindir. Ancak, anılan daire dosyayı dairemize göndermiş olduğundan; dosyanın Hukuk Başkanlar Kurulunca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmesine, 19.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
GEREKÇE: Asıl dava; nişan bozulmasından kaynaklanan maddi (TMK m.120) ve manevi tazminat (TMK m.121) ile hediyelerin geri verilmesi (TMK m. 122), karşı dava; maddi (TMK m.120) ve manevi tazminat (TMK m.121) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı-karşı davalı hediyelerin geri verilmesi ve manevi tazminat davasının reddi ile maddi tazminat davasının reddedilen kısmı; davalı-karşı davacı, karşı maddi ve manevi tazminat davasının reddi ile asıl davada maddi tazminatın kabul edilen kısmı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. İstinaf kanun yolu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341 ila 361. maddeleri arasında düzenlenmiş olup, ''İncelemenin Kapsamı'' başlığını taşıyan 355. maddede de düzenlendiği üzere; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır, ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir....
Nişan ilişkisi yalnızca nişanlanan taraflar arasında meydana gelir, bu nedenle nişanın bozulmasının manevi sonuçları da yalnızca bu taraflar arasında etkisini gösterir.Somut olayda nişanlı davalı taraf, başkasıyla kaçarak nişanı bozduğunu kendisi ikrar etmiş, tanık beyanlarıyla da sabit görülmüştür. Bu nedenle nişanın bozulmasında kusurlu olduğu, davacı olan nişanlının da bu olay nedeniyle kişilik haklarının saldırıya uğramış olduğu ortadadır. Ne var ki az evvel bahsedildiği gibi nişan yalnızca nişanlanan taraflar arasında bir ilişkidir. Nişanın bozulmasından dolayı salt üzüntü duyduklarını iddia ederek davacı nişanlının anne ve babası davalı nişanlıdan manevi tazminat isteyemeyeceği gibi, diğer davalı olan nişanlı tarafın kaçtığı ... da manevi tazminatla sorumlu tutulamaz....
O halde mahkemece; davalının veya ana ve babasının ya da onlar gibi davrananların nişanda verdikleri mutad dışı hediyeler tespit edilerek, bu hediyeler yönünden davanın reddine karar vermek gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu talebin kabulü doğru görülmemiş, bu husus da hükmün bozulmasını gerektirmiştir. 3-) Davalının manevi tazminat yönünden temyizinin incelenmesinde; Kural olarak nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. (TMK m. 121) Nişanın bozulmasından dolayı davacı lehine manevi tazminata hükmedilebilmesi için, nişanın haksız olarak bozulmasının yanında, davacının kişilik haklarının da ihlal edilmiş olması gerekir. Nişanın bozulması, doğal olarak taraflarda değişik şiddet ve ölçülerde de olsa üzüntü yaratır ve menfaat ihlaline neden olur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Uyuşmazlık, nişan bozulmasından dolayı nişanda takılan nişan hediyelerinin iadesine, karşılık dava olarak da nişanın haksız bozulmasından dolayı tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliğine göre temyiz incelemesi dairemizin görevi dahilinde olmayıp Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın adı geçen Daire Başkanlığı'na gönderilmesine, 27.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....