E.. aralarındaki nişanın bozulması nedeni ile maddi ve manevi tazminat davasına dair İstanbul Anadolu 11.Aile Mahkemesinden verilen 24.10.2013 günlü ve 2012/323 E.-2013/854 K. sayılı hükmün Bozulması hakkında dairece verilen 17.12.2014 günlü ve 2014/8509 E.-2014/16672 K. sayılı ilama karşı davalı(karşı davacı) vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir....
Manevi zarar, mal varlığına dokunmayan, yaşam, sağlık, namus, sır, aile mahremiyeti gibi mal varlığı harici varlıklarda meydana gelen azalma olup, bu zarar manevi tazminatla giderilmeye, azaltılmaya çalışılmıştır.4721 sayılı TMK. nun 121.maddesine göre, nişanın bozulması yönünden, kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf, diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.Somut olayda; davalının, davacı ile nişanlı olduğu dönemde bir başkası ile evlenme törenini yaptığı (TMK. md. 141. ila 143) mahkemenin de kabulündedir. Buna göre, davalının hukuka aykırı eylemi ile davacının kişilik hakkına fahiş surette zarar verdiği gözetildiğinde mahkemece takdir olunan manevi tazminat miktarı azdır. Şu durumda mahkemece, tarafların ekonomik ve sosyal durumları araştırılarak davacı lehine hakkaniyete uygun bir manevi tazminatın takdir edilmesi gerekmektedir....
Mahkemece, maddi tazminat talebinin kabulü ile, 1.000,00TL maddi tazminatın nişanın bozulma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 10.000,00TL manevi tazminatın talep gereği dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişin talebin reddine, karar verilmiş, manevi tazminat yönünden hüküm süresi içinde davalı tarafça temyiz edilmiştir. Dava nişanın bozulması nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olup temyiz isteminin manevi tazminata yönelik verilen hüküm olduğu gözetilerek yapılan incelemede, Kişilik değerlerinde oluşan manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir....
Doğal olan bu üzüntü ve menfaat ihlali manevi tazminata esas alınmaz. Bir kere nişanlandıktan sonra tazminat ödeme tehdidi altında bulunmak suretiyle evlenmeyi taraflar için zorunlu hale getirebilecek şekilde manevi tazminata hükmedilemez. Ancak nişanın bozulması nedeni ile fahiş bir zarar doğmuş ve bu nedenle kişilik hakları da saldırıya uğramış ise bu durumun ispatı halinde manevi tazminata hükmedilebilir. Yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya dönüldüğünde; nişanın davalı tarafından sebepsiz yere mesaj atarak bozulduğu, davacı ...'nın kusursuz olup çektiği üzüntü göz önüne alınarak davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, yukarıda anılan yasal düzenlemeler ve açıklamalar ile olayın özellikleri bir arada değerlendirildiğinde, davalının mesaj atarak nişanı bozması, davacının kişilik haklarına saldırı teşkil etmez....
Ancak nişanın bozulması nedeni ile fahiş bir zarar doğmuş ve bu nedenle kişilik hakları da saldırıya uğramış ise bu durumun ispatı halinde manevi tazminata hükmedilebilir. Bu hali ile tek başına nişanın bozulması olgusu, manevi tazminata yol açan haksız fiilin eylemi kabul edilmeyecek olup, ayrıca, nişanın bozulması ile oluşan doğal üzüntü ve menfaat ihlalinin tazminat bakımından yeterli görülmesi halinde tazminat yaptırımı tarafları evlenme akdi yapmaya yönelteceğinden, bu durum kişilerin evlenme sözleşmesine ilişkin irade serbestisini ortadan kaldırma sonucunu doğuracaktır. Bu bakımından manevi tamzinat giderimi yerine kişinin evlenme akdine yönelik irade özgürlüğüne değer atfetmek muhakkak ki daha doğru olacaktır....
doğal olduğu, manevi tazminat talep edilebilmesi için nişanın bozulması yüzünden kişilik haklarına saldırı olması ve karşı tarafın kusurlu olması gerektiği, mahkemenin kabulüne göre nişanı davacının bozduğu, nişanı bozmakta haklı olmadığı ve kusurlu olduğu, davalının davacının kişilik hakkına saldırıda da bulunmadığı ve manevi tazminat şartlarının oluşmadığı da anlaşıldığından davanın reddine" dair hüküm kurulmuştur....
Asliye Hukuk Mahkemesi ise; dava evlilik dışı doğan çocuk için yapılan masraflar nedeniyle tazminat, nişan sırasında karşı tarafta kaldığı iddia edilen nişan hediyelerinin bedeli ve nişanın bozulması sebebiyle manevi tazminata ilişkindir. Nişanlanma hususu TMK 2.kitabının 1.kısmında düzenlenmiş, keza nişandan doğan her türlü davaları da bu kapsamda değerlendirmek gerekir. Yine müşterek çocuk için yapılan giderlere ilişkin talep de TMK 2.kitabında düzenlenmiştir, gerekçeleriyle görevsizlik kararı verilmiştir. Dava konusu olay nişanlanma hususu ile ilgili olup TMK 2.kitabının 1.kısmında düzenlenmiş olmasına göre uyuşmazlığın ... 1.Aile Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle;6100 sayılı HMK.’nun 21.ve 22. maddeleri gereğince ... 1.Aile Mahkemesi Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 14.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ne var ki, davacı nişanın bozulması nedeniyle, fahiş bir zarara uğramış ve bu nedenle kişilik hakları da saldırıya uğramış ise bu durumun ispatı halinde manevi tazminata hükmedilebilir. Somut olayda, davacının nişanın bozulması nedeniyle fahiş bir zarara uğradığını ispatlayamadığı nazara alınarak tazminat isteminin reddi gerekirken davanın kısmen kabulü kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan bozmayı gerektirmiştir. 2-) Nişanın bozulmasından doğan maddi ve manevi tazminat davasında (karşı davada) davalı (karşı davacı) lehine 600 TL değerindeki nişan yüzüğü bedelide dahil toplamda 3500 TL'nin davacıya iadesine karar verilmiştir. TMK.nun 122.maddesine göre, nişanlılık evlenme dışında bir nedenden dolayı sona ererse, nişanlıların birbirlerine vermiş oldukları, mutad (alışılmışın) dışındaki hediyeler geri istenebilir. Nişanın bozulması nedeniyle mutad dışı hediyelerin geri alınmasına ilişkin davalarda kusur aranmaz....
TMK 121 nci maddesine göre sadece eski nişanlılar birbirlerinden manevi tazminat talep edebilirler.Somut olayda;Davacı-karşı davalı Gülcan'ın davalı-karşı davacılar Bircan ve İlter'den ,davacı-davalı Halil'in davalı-davacı İlter'den,davalı-davacı Bircan'ın davacı-davalı Gülcan'dan manevi tazminat istemi Türk Medeni Kanunu'nun 24. ve Türk Borçlar Kanunu'nun 49 ile 58. maddelerine dayandığından yukarıda belirtilen şekilde eski nişanlılardan herbirisinin diğer tarafın ebeveyninden ve ebeveynlerin de birbirlerinden ve eski nişanlı olan kişiden manevi tazminat talepleri aile mahkemelerinin görevi kapsamında olmayıp, genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinin görevi dahilindedir.O halde bu kısımlar yönünden davanın tefriki ile görev hususu gözetilerek bir karar verilmesi gerekir iken taleplerin esastan reddine karar verilmesi yerinde değildir. 2- )Davacı-davalı Halil ile davalı-davacı Bircan eski nişanlıdırlar.Birbirlerine karşı talep ettikleri manevi tazminat talepleri esastan reddedilmiştir.Ancak...
Kural olarak giymekle, kullanılmakla eskiyen ve tüketilen (elbise, ayakkabı vs. gibi) eşyaların iadesine karar verilemez.O halde mahkemece; açıklanan ilkeler gereğince inceleme yapılarak mutad hediyeler (nişan yüzüğü ve kullanılmakla eskiyen tüketilen eşyalar) yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, bu kalem giderler yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. b) 4721 sayılı TMK. nun 121.maddesine göre, nişanın bozulması yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. Bilindiği üzere; manevi tazminat, haksız bir eylemin yarattığı üzüntünün, duyulan elem ve acıların giderilmesini amaçlayan bir ödencedir....