Aile Mahkemesi DURUŞMA İSTEMLİDİR K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık TMK.nun 122. maddesi gereğince nişanın bozulmasından kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat isteğine ilişkin bulunduğuna ve davada zilyetliğe dayanılmadığına göre, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi hükmü gereğince, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (3.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 19.02.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkemenin kabul kararının yerinde olmadığını, davacı tarafın nişan töreninde müvekkiline 2 adet bilezik, baldız yüzüğü, küpe, kolye ve tek taş yüzük takıldığını ve nişanın bozulması ile söz konusu ziynetlerin kendisine iade edilmediğini iddia etmiş ise de, ziynetlerin müvekkili tarafından davacıya iade edildiğini, mahkemece tanıklarının beyanlarına itibar edilmediğini, tek taş yüzüğün nişan yüzüğü olduğundan mutad hediye olduğunu, iadesinin talep edilemeyeceğini, bu nedenle davanın kabulü yönünden yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava Nişanın Bozulması Nedeniyle Hediyelerin Geri Verilmesine ilişkin olup, davacı taraf; kabul edilen ziynetlerin rayiç değer üzerinden hesaplanmaması, reddedilen 1 adet baldız yüzük ile davalı lehine hükmedilen vekalet ücreti yönünden, davalı taraf, kabul edilen ziynetler yönünden süresinde istinaf başvuru talebinde bulunmuşlardır....
in trafik kazası geçirip sakatlanması üzerine nişanın bozulduğu, bu olaylardan sonra sanığın katılanın ikamet ettiği evin önüne gelerek alkollü bir şekilde bağırdığı, bazı günlerde aracı ile gelerek patinaj çektirmek suretiyle ve katılanın evinin kapı zilini ısrarlı bir şekilde çalarak katılanı rahatsız ettiği, sanığın en son 25.08.2008 tarihinde gece saat 01.30 sıralarında katılanın evinin zilini çaldıktan sonra kapı zilini kopardığı, bu şekilde sanığın üzerine atılı mala zarar verme ve kişilerin huzur ve sükununu bozma suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda, sanık savunması, katılan ile tanık ifadesi ve tüm dosya kapsamına göre suçların sanık tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır....
Asliye Hukuk Mahkemesince ise uyuşmazlığın nişanın bozulması sebebiyle hediyelerin iadesi davası olarak nitelendirilmesi gerektiğinden aile mahkemesinn görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olayda, davacı, davalı ile resmi nikah olmadan evlendiklerini, davalının kendisini kandırarak resmi nikah yapmadığını, kendisine ait 20.000.-TL tutarında çeyiz ve ev eşyasına el koyduğunu ileri sürerek eşyaların iadesi ile maddi ve manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili ise cevap dilekçesinde, davacı ile müvekkili davalının resmi nikah olmaksızın geleneklere uygun şekilde düğün yaparak evlendiklerini, nikah yapılmasına davacının yanaşmadığını, düğünden üç hafta sonra davacının evde bulunan altınları,davalıya ait paraları ve çeyiz olarak getirdiği eşyaları alarak gittiğini, müvekkilinin dolandırıcılık suçundan davacı hakkında suç duyurusunda bulunduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir....
Ancak, davacının nişan hediyelerine ilişkin istemi, nişanda takılan takıların mutad nişan hediyeleri olduğu gerekçe gösterilerek reddedilmiştir.Dinlenen tanık beyanları, bilirkişi incelemesi ve tüm dosya kapsamından, davalıya nişan yüzüğü, beşibiryerde, bilezik ve altın küpe gibi ziynet eşyaları takıldığı anlaşılmaktadır.TMK.nun 122.maddesine göre; nişanın bozulması halinde, alışılmışın dışındaki hediyelerin aynen, mevcut değil ise, karşılığı olan bedel sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri verilir. Yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre de, nişan yüzüğü dışındaki altın ve ziynet eşyası mutad hediye kapsamında olmayıp, iadesi gerekmektedir. O halde mahkemece, açıklanan nedenlerle nişan yüzüğü dışındaki (niteliği gereği mutad olmayan) davacı istemlerinin kabulüne karar verilmesi gerekirken itibar edilmeyen gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
nin baldızı ile nişanlı iken nişanın bozulduğu, maktulün arkasından olumsuz konuşması nedeniyle nişanın bozulduğunu düşünen sanığın bu durumdan maktulü sorumlu tuttuğu ancak, maktulün sanık hakkında asılsız söylemlerde bulunarak nişanın bozulmasına neden olduğuna dair dosya kapsamında delilin bulunmadığı, kovuşturma aşamasında dinlenen taraf ve tanık beyanlarının da sanık savunmasını doğrulamadığı, sanığın eylemini kendisine yönelmiş haksız bir eyleme karşı işlediğine dair somut bir delilin bulunmaması karşısında, sanık hakkında haksız tahrik indiriminin uygulanmamasında bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır. E....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, nişanın bozulmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi Yargıtay 3.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: 3.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 27.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında Meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, nişanın bozulmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 3.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: 3.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu daireye gönderilmesine, 04.07.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bağlantı nedeni ile birleşen davada davacılar; nişanın bozulması nedeni ile zarara uğradıklarını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere, ... ve ... için 1.000.00.- TL maddi tazminatın, ... için 1.000.00.- TL maddi ve 30.000.00.- TL manevi tazminatın yasal faizi ile tahsilini istemiştir. Mahkemece; 1-a)Davacı ...'un davasının kabulü ile 4 adet 22 ayar 80.12 gram burma bilezik, bir adet yaklaşık 5,00 gram 14 ayar alyans yüzük, 1 adet 2,50 gram 14 ayar tek taş yüzük, 4 adet çeyrek altın, 1 adet yarım altın'ın DAVACIYA AYNEN İADESİNE, aynen iade mümkün olmadığı takdirde bedeli olan 7.271,13 TL'nin davalı ...'dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2-Davalıların Antalya 8....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, TMK'nın 122. maddesine (743 Sayılı MK'nun md.86/2) göre, nişanın bozulması halinde, alışılmışın dışındaki hediyelerin aynen, mevcut değil ise, karşılığı olan bedel sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri verileceği, davacı nişanlının nişan hediyelerini bizzat takması gerekmediği, anne baba tarafından takılan takıları da davacının isteyebileceği Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin ilamında hüküm altına alındığı, nişan hediyelerinin mutat sayılabilmesi, yöresel örf ve adete göre verilen hediyelerden olması yanında maddi değerinin de günün koşullarına göre fahiş olmayan hediyelerden bulunmasına bağlı olup, bu fahişlik olgusu da daha çok tarafların mali ve sosyal durumları ile ölçülmesi gerektiği, Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre de nişan yüzüğü dışındaki altın ve ziynet eşyası mutat hediye kapsamında olmayıp iadesi gereken hediyeler olarak değerlendirildiği anlaşıldığından, davanın kısmen kabulü ile nişan yüzüğü dışındaki 2 adet 22 ayar 50 gram...