WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ile müvekkili arasında yapılan kira sözleşmesinin müşterek borçlusu ve müteselsil kefili olduğunu, kira sözleşmesin in hükümleri gereğince aylık kira sözleşmesinin zamanında ödenmemesi halinde kira dönemi sonuna kadar işleyecek olan tüm kiraların muaccel hale geleceğinin ve her kira parası için aylık %12 oranında gecikme faizi ödeneceğinin kararlaştırıldığını, kira sözleşmesinin başlangıç tarihi olan 20.02.2010 tarihinden itibaren hiç ödeme yapılmaması nedeniyle kiracı ve kefil aleyhine yapılan icra takibine davalı borçlu kefilin itirazının iptali ile % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini istemiştir.Davalı, Şubat ve Mart ayı kira bedellerinin ödendiğini, kendisinin adi kefil olduğunu, faizin fahiş olduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, kira sözleşmesi hükümleri gereğince kefilin kefaletinin müteselsil olduğu, kira sözleşmesinde muacceliyet şartının bulunduğu, kefil tarafından bir kısım ayların kira bedellerinin ödendiği savunulsa da bu hususun ispatlanamadığı...

    Bu yön gözetilmeden hüküm kurulması hatalı olmuştur. 4.Kıdem tazminatına sözleşmesin feshedildiği tarihten itibaren faiz yürütülmelidir. Davacının işe başlatılmadığı tarih fesih tarihi olarak kabul edildiğinden, kıdem tazminatına bu tarihten itibaren faiz yürütülmesi gerekirken infazda tereddüte yol açılacak şekilde faiz tarihinin açık olarak yazılmaması da hatalıdır. Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 18.10. 2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının tacir, düzenlenen kredi sözleşmesin de ticari nitelikte bulunduğu, davacının serbest iradesiyle imzaladığı kredi sözleşmesi ve eki niteliğindeki geri ödeme planınında belirtilen masrafları ödemeyi kabul ettiği, bankaca alınan masraf ve komisyonun sektördeki belli başlı kamu ve özel bankaların aldığı komisyon oranları ortalaması olan % 2’nin altında olduğu, davalı bankanın ödeme planında yer alan % 2 komisyon tutarını bankacılık mevzuatı, yasal mevzuat, yerleşik emsal Yargıtay kararları nazarı dikkate alındığında talepte haklı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, kredi kullanımı nedeniyle proje operasyon masrafı ve kurumsal ekspertiz ücreti adı altında tahsil edilen miktarın iadesi istemine ilişkindir. Davalı tarafça, kredi kullanımı nedeniyle masraf alma hakkının bulunduğunu ve sunulan hizmetler nedeniyle ücret alabileceği savunulmuştur....

        Gereği görüşüldü: 1.Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2.Davacı vekili, davacının 10.11.2014-2006 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesin haksız feshedildiğini iddia ederek ücret alacağına ilişkin yapılan takibe itirazın iptalini, %40 tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı daha önce açtığı Antalya 1. İş Mahkemesinin 2007/392 E.sayılı dosyasında Antalya 7....

          Dava, kasko sigorta sözleşmesin kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davalı ..., sigortalısının poliçe teminatı kapsamında olan ... zararından sorumludur. Davacıya ait araç yabancı plakalı olup, aracın olay tarihinden önceki haliyle yabancı ülkedeki değeri ile Türkiye’de onarılması halinde yapılacak onarım giderinden hangisi az ise davacının ... zararı odur. Davacıya ait aracın, 17.09.2007 tarihinde makine mühendisi bilirkişiden alınan raporda piyasa değeri 53.000 YTL ile 55.000 YTL olarak belirtilmiş; ancak, 46.000 YTL sigorta bedeli üzerinden hesaplama yapılmış, hükme esas alınan 17.09.2007 tarihli sigortacı ve hukukçu bilirkişiden alınan raporda ise araçta meydana gelen hasar bedeli değerlendirilmeden 26.115,00 YTL piyasa değeri, 8.500 YTL sovtaj bedeli tespit edilmiştir. Bu hali ile rapor hüküm kurmaya elverişli ve yeterli değildir....

            Dava, kasko sigorta sözleşmesin kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. ../... -2- 2009/5448 2009/7950 2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Davalı, sigorta şirketi sigortalısının poliçe teminatı kapsamında olan gerçek zararından sorumludur. Dosya içerisinde bulunan Poliçe Genel Şartlarının B.3.3.1.2..maddesi hükmü uyarınca "onarım masrafları, sigortalı taşıtın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşar ya da taşıt onarım kabul etmez ise taşıt tam hasara uğramış sayılır. Bu durumda değeri tamamen ödenen araç ve aksamı, talep ettiği takdirde sigortacının malı olur" hükmü öngörülmüştür. Bu hükümden açıkça anlaşılacağı üzere davalı ... meydana gelen hasar bedelini tamamen poliçe limitleri içerisinde ödeme yükümlülüğü altında olup, sigortalı araç hurdasını sigorta ettirenin kendisine verilmesi istenmedikçe, sigortacı tarafından davacı ... ettirenin uhdesinde bırakıp, hurda bedelini tazminattan düşmesi olanaklı değildir....

              İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:… , K:… sayılı kararda; dava konusu ruhsat başvurusunun "işyerine ait kira kontratının olmadığı ve ibraz edilmediğinden bahisle işyerine ait kira kontratında tüm hissedarların imzasının olması gerektiği ve hissedarlardan bir kısmının taşınmazla ilgili açmış olduğu ecrimisil davası nedeniyle işyeri açma ve çalıştırma ruhsatı düzenlenemediği gerekçesiyle" reddedildiği, İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin ruhsat başvurusu örnek formunda istenen evraklar arasında kira sözleşmesin de sayıldığı, ancak davacı tarafından kira sözleşmesinin sunulamadığı görüldüğünden dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir....

                - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalılar arasında hizmet alım sözleşmeleri imzalandığını, sözleşme kapsamında çalıştırılan dava dışı işçinin sözleşmesin sona ermesi nedeniyle iş mahkemesinde açılan dava sonucunda, dava dışı işçi tarafından müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, dava dışı işçiye 29.225,83 TL ödeme yaptıklarını, taraflar arasındaki sözleşme gereği bu bedelden davalı şirketlerin sorumlu olduğunu ileri sürerek 29.225,83 TL'nin davalılardan ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı ... Park Restoran Yem Gıda Tem. Teks. Tur. İnş Nak. San Tic. Ltdr. Şti vekili, davanın reddini istemiştir. Davalı ... Yemekçilik Hizm. Ltd....

                  E) Gerekçe: 1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı-birleşen dosya davalısının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Dosyada bilgi ve belglerden davacının davalı işyerinde dava dışı alt işveren nezdinde çalışırken iş sözleşmesin fesh edildiği, davacı tarafça davalıya yöneltilen işe iade davasının davacı lehine sonuçlandığı ve davacının davalı işçisi olarak kabul edildiği ancak başvuruya rağmen davacının işe alınmayıp haklarına karşılık bir kısım ödeme yapıldığı ve bakiye kısımların eldeki davaya konu edildiği anlaşılmaktadır. Yine davacının davalı işyerinde 02/02/2007-31/07/2013 tarihleri arasında çalıştığı, işe iade sonrası başvurusu üzerine 09/01/2015 tarihinde işe alınmayarak bir kısım ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır....

                    ile yaptıkları 23.08.1969 tarihli harici satış sözleşmesine dayanarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuş, mahkemece; davacının dayanağı olan satış sözleşmesinin tespit ve temin olunamadığı, var olsa dahi ayni hak değil, şahsi hak doğuracağı, ibraz edilen banka makbuzlarının da dava konusu taşınmazın satışına ilişkin olup olmadığının anlaşılamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, davacı tarafından temyize getirilen hüküm, dairece; davalılar murisinin satış vaadi sözleşmesin den doğan hakkını davacıya temlik ettiğinin yapılan ödemelere ilişkin belgeler ve yine davalılar murisinin eksik ödemeler nedeniyle 13.06.1973 tarihinde davacıya keşide etmiş olduğu ihtarname içeriği ile ispatlandığı ve borçlar Kanunun 162. maddesi uyarınca alacağın temliki sayılarak davacı tarafından eksik yapılan ödemelerin tespiti ile sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak davacının ödemeleri araştırılmış ve davacı tarafından ödemelerin tam...

                      UYAP Entegrasyonu