Taraflar mevcut duruma göre ayrı şehirlerde yaşıyor olmakla birlikte, günümüzdeki ulaşım olanaklarındaki kolaylık gözetildiğinde, kişisel ilişkiye dair düzenleme yapılırken, taraflar bu hususun dikkate alınmasını açıkça talep etmemişlerse, ayrı şehir, aynı şehir ayrımına gidilmesinin de önemi bulunmamaktadır. Bu bakımdan, aynı şehir-ayrı şehir ayırımına gidilmeksizin kişisel ilişki tesisi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....
Küçük Maximo Yaz Yazıcıoğlu 02.01.2013 doğumlu olup, anne ve babası boşanmış; boşanma kararı ile velayet davalı anneye bırakılmış, velayetin kullanılması kendisine bırakılmayan baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiş, karar 14.05.2014 (mesai bitimi) tarihinde kesinleşmiştir. Kanuna göre olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde diğer kişilere özellikle hısımlarına çocukla kişisel ilişki kurulması hakkı tanınabilir (TMK m. 325/1). Boşanma kararı ile kendisine kişisel ilişki hakkı tanınmış olan baba ve davalı anne İstanbul'da bulunmaktadır. Davacı babaannenin ise yılın bir bölümünü Amerikada geçirdiği, Türkiyeye geldiği zamanlarda İstanbul'da kaldığı, babanın kişisel ilişki günlerinde torununu görebildiği anlaşılmaktadır. Davacının torunuyla görüşmesine, babanın engel çıkardığı ileri sürülmemiştir. Davacı, babaya tanınan kişisel ilişki süresi içinde torununu görme ve aile bağlarını koruma ve geliştirme imkanına sahiptir....
Antalya'da düzenlenen 16/10/2018 tarihli sosyal inceleme raporunda ilk 6 ay yatısız sonrasında ise yatılı olmak üzere kademeli kişisel ilişki kurulması önerilmiştir. Antalya 'dan alınan 30/10/2019 tarihli heyet raporunda ise; Her ayın 1. Ve 3. Hafta sonu yatısız kişisel ilişki tesisi önerilmiştir. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi ebeveynler için bir hak olduğu gibi, çocuk için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Üçüncü kişilerin, koşulları gerçekleştiği takdirde çocukla kişisel ilişki kurma hakkı mevcut ise de; kişisel ilişki süresinin ana ve babaya tanınan genişlikte olması beklenemez....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 28/02/2023 NUMARASI : 2021/1446 ESAS 2023/453 KARAR DAVA KONUSU : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 17/06/2012 tarihinde evlendiklerini, müşterek çocuk Yusuf Emin'in dünyaya geldiğini, Konya 2....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1147 KARAR NO : 2022/2194 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : AKHİSAR AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 15/03/2022 NUMARASI : 2022/210 ESAS 2022/190 KARAR DAVA KONUSU : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından istinaf edilmekle, dosya incelendi....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen karşılıklı boşanma davasında, kusur belirlemesi, davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından yasal süresi içerisinde maddî tazminat, manevî tazminat ve yoksulluk nafakası talebinde bulunup bulunulmadığı, ortak çocuk ve kadın yararına hükmedilen nafakaların miktarı ortak çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına engel bir durumun mevcut olup olmadığı, kişisel ilişki süresi, vekâlet ücreti ve yargılama gideri ile ilgili düzenlemenin doğru olup olmadığı ve çeyiz alacağı noktasında toplanmaktadır. 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece kısa kararda erkeğin yoksulluk nafakası talebi reddedildiği halde gerekçeli kararın hüküm fıkrasında erkeğin yoksulluk nafakası talebi hakkında hüküm kurulmamış, kısa kararda ortak çocuk yararına tedbir ve iştirak nafakasına hükmolunduğu halde gerekçeli kararda ortak çocuğa yönelik olarak tedbir ve iştirak nafakası hakkında hüküm kurulmamış, kısa kararda velayeti anneye verilen ortak çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmadığı halde gerekçeli kararın hüküm fıkrasında çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmuş, bu suretle kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır....
KARŞI OY YAZISI Mahkemece, davalının tutuklu olduğu gerekçe gösterilerek çocukla babası arasında kişisel ilişki tesis edilmediği görülmektedir. Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir. (TMK. m.323) Düzenli kişisel ilişki kurmak ve bu ilişkiyi sürdürmek, çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Türkiye'nin katıldığı ve "tarafı" olduğu "Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi" bu hakkın, sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabileceğini veya alınabileceğini kabul etmiştir. (Söz. m.4) O halde, bu konudaki sınırlamada ölçü "çocuğun yüksek yararıdır" Babanın cezaevinde tutuklu veya hükümlü olması, tek başına çocuklarıyla kişisel ilişki kurmalarına engel bir sebep değildir. Mevzuatın tutuklu ve hükümlülere, yakınlarıyla görüşmesine izin verdiği ölçüde, çocukla babası arasında kişisel ilişki tesis edilebilir....
erkeğin ortak velâyete ilişkin talebinin reddine, kişisel ilişki yönündeki istinaf itirazlarının incelenmesinde ise velâyeti kendinde bulunmayan baba ile çocuk arasında yeterli şekilde kişisel ilişki tesisi, aralarındaki sevginin ve iletişimin kurulması, davacı açısından çocuk sevgisinin tadılması ve özlem giderilmesi, ... açısından da bir sevgi ortamında büyümesi ve gelişmesini sağlayacağı gibi hısımlık bağlarının da kuvvetlenmesini tesis edeceği, dosya kapsamından baba ile çocuk arasında yatılı şekilde kişisel ilişki kurulmasına engel teşkil edecek delilin bulunmadığı ve çocuğun ... yararı da dikkate alınarak davacı vekilinin kişisel ilişki yönündeki istinaf itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kişisel ilişki kurulmasına yönelik hükmünün kaldırılmasına, ortak çocukla baba arasında her ayın birinci ve üçüncü haftası Cumartesi günü saat 10.00'dan aynı gün akşam saat 18.00’e kadar, dini bayramların ikinci günü saat 10.00'dan üçüncü günü saat 18.00‘e kadar, çocuğun tek yıllarda...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tedbiren Velayet-Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle müşterek çocukla baba arasında kurulan kişisel ilişkinin (TMK m. 197. kapsamında) tedbiren kurulduğunun anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 08.06.2015 (Pzt.)...