"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile)Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafaka-Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından tedbir nafakası miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle 08.11.1999 doğumlu ortak çocuk ...'nın temyiz inceleme aşamasında ergin olduğunun anlaşılmasına ve yararına hükmolunan tedbir nafakasının ergin olduğu tarihte kendiliğinden sona ereceğinin tabii bulunmasına göre, davacı-karşı davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre bağımsız tedbir nafakası davasında(TMK 197) davacı-karşı davalı kadın yararına takdir edilen tedbir nafakası azdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169)....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilen kendi TMK md. 166/1’e dayalı boşanma davaları, yine kendilerinin TMK md. 161 zinaya dayalı boşanma davaları hakkında olumlu ya da olumsuz hüküm kurulmaması, reddedilen maddi, manevi tazminat ve yoksulluk nafakası talepleri ile iştirak nafakalarının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı -karşı davalı kadının "Erkeğin davasının kabulüne ve kendisinin TMK md. 161 zinaya dayalı boşanma davası hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamasına " yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; İlk derece mahkemesince bu yönlere ilişkin olarak verilen hüküm davacı -karşı davalı kadın tarafından istinaf edilmeyerek...
Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK md.174/1) ve manevi (TMK md. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz eden Murat'a yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 123.60 TL temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran Rukiya'ya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 04.02.2015 (Çrş.)...
Davacı-karşı davalı kadın, tarafların birlikte seçtikleri (TMK md. 186) veya Türk Medeni Kanununun 188. maddesindeki şartların oluşması sebebiyle eşlerden biri tarafından seçilen ya da hakim tarafından belirlenen (TMK md. 195) bağımsız bir eve davet edilmemiştir. Şu hale göre; davacı-karşı davalı kadın ihtara uymamakta haklıdır. Davalı-karşı davacı erkeğin terk hukuki sebebine dayalı boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava, Türk Medeni Kanunu’nun 197. maddesi uyarınca tedbir nafakası istemine ilişkindir. Eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir. Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetime ilişkin önlemleri alır (TMK md.197). Türk Medeni Kanununun 197. maddesi uyarınca tedbir nafakasına hükmedilmesi için davacının ayrı yaşamada, haklı olup olmadığının araştırılması ve "ayrı yaşamada haklılık" olgusunun kanıtlanması gerekir. Nafaka miktarı belirlenirken; tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi ile günün ekonomik koşulları dikkate alınır....
Mahkemece" toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının geçici velayet ve nafaka talebinin haklı olmadığı, davalının eviyle ve çocuğuyla ilgilendiği, ayrı yaşamanın davacının kendi kusurundan kaynaklandığı, davalının eve gelmesinin bizzat davacı tarafından engellendiği, TMK 197. maddede düzenlenen nafaka şartlarının da oluşmadığı, davacının haklı sebeple ayrı yaşamadığı ve davalının ayrı yaşamakta bir kusurunun olmadığı, evine de baktığı " gerekçesi ile davanın tümden reddine karar verildiği görülmüş olup , davacı kadının ayrı yaşamakta haklılığını ispatlayamadığı bu nedenle kadının TMK 197.maddesi uyarınca talep ettiği tedbir nafakası davasının reddine karar verilmesi doğru ise de, tarafların yargılama boyunca yeniden bir araya gelmedikleri, müşterek çocuğun anne yanında kaldığı, idrak çağında olan çocuğun beyanında anne ile kalmak istediği yönünde iradesini ortaya koyduğu, bu nedenle mahkemece TMK 336/2 maddesi uyarınca çocuğun geçici velayetinin anneye verilmesi...
Ancak, davacı eş ayrı yaşamakta haklı olduğunu ileri sürerek kendisi ve ergin olmayan çocuğu için nafaka talebinde bulunulmuş olduğuna göre; mahiyeti itibariyle (TMK. nun 197. mad.) istenilen nafaka tedbir nafakası niteliğindedir. Mahkemece, yanlış nitelendirme sonucu “iştirak nafakası” olarak hüküm oluşturulması doğru görülmemiştir. Bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan “...ve iştirak…” ifadesinin çıkartılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 29.10.TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 11.4.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
(Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm gerekçe ve nafaka yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre sair temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan , özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md.186/1) geçimine, (TMK md.185/3) malların yönetimine (TMK. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.169)....
GEREKÇE : Dava, fiili ayrılık sebebiyle evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/4) birleşen dava ise tedbir nafakasına (TMK m.197) ilişkin olup, ilk derece mahkemesi kararı davalı-davacı tarafından istinaf edilmiştir. Re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK m.355) inceleme sonucunda; -Davacı-davalı erkek eş tarafından daha önce açılan ve reddedilen boşanma davasının (Sivas 2....