WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesinin 2002/654 E. 2002/640 K. numaralı dosyası ile İzmir'de boşandıklarını, boşandıkları zaman yerel mahkemenin iştirak nafakası olarak 100,00 TL 'ye hükmettiğini, 2009 ve 2011 yıllarında nafaka artırımı gerçekleştiğini, 2002 yılındaki yüksek enflasyon hatta devalüasyon ve ülke genelindeki ekonomik kriz ile tarihi değer kaybı yaşayan Türk Lirası müvekkili ile eski eşinin boşandıkları 2002 yılından 2009 yılına kadar neredeyse eridiğini, dolayısıyla bu yıllar arasındaki değer kaybı göz önünde bulundurulduğunda dahi müvekkilinin kızına hükmedilen nafakadan fazlasını verdiğini, dolayısıyla davacı tarafın iddia ettiği gibi nafakasını ödememe durumunun söz konusu olmayıp bilakis kızına her fırsatta maddi olarak destek çıkmaya çalıştığını, davacının eğitiminin Ankara'da devam ettiğini, üniversitelerin uzaktan eğitime geçtiğinden dolayı iddia edildiği üzere davacının Ankara'da yaşamayıp şuanda Salihli'de yaşadığını, davacı tarafın iddialarının asılsız olduğunu, davacının dava dilekçesinde...

Aile Mahkemesi'nin 2016/2192 Esas, 2017/896 Karar sayılı ilamı ile takdir edilen aylık 400 TL bağımsız tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 100 TL artırılmasına, nafakanın bu şekilde aylık 500 TL bağımsız tedbir nafakası olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, nafakanın tahsilde tekerrür yaratmayacak şekilde tahsiline, tarafların müşterek çocukları Muhammed Emin ve Berkay Tuna yararına Ankara 6. Aile Mahkemesi'nin 2016/2192 Esas, 2017/896 Karar sayılı ilamı ile takdir edilen aylık 300'er TL bağımsız tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 75'şer TL artırılmasına, bu şekilde nafakanın her bir çocuk yararına ayrı ayrı aylık 375'şer TL bağımsız tedbir nafakası olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, nafakanın tahsilde tekerrür yaratmayacak şekilde tahsiline karar verilmiştir....

Aile Mahkemesinin 2012/147 Esas 2015/48 Karar sayılı ilamı ile taktir edilen 200 TL yoksuluk nafakasının dosyamız dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 350 TL artırılarak aylık 550 TL yoksulluk nafakası olarak devamına, davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, müşterek çocuk Nisa lehine Alanya 1....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/03/2023 NUMARASI : 2022/785 ESAS 2023/206 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

Cevap dilekçesi: Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; Açılan davanın iyi niyetten yoksun ve tamamen çıkar amaçlı olduğunu, davacının yoksulluk nafakası almaya devam edebilmek için zorunlu sigorta girişini yaptırmadığını, davalının çocukları için gereken maddi ve manevi desteği sağladığını, yeri gelip nafaka haricinde de çocuklarına harcamalar yaptığını, davacının nafaka miktarlarını artırmak istemesindeki tek amacının davalının zor duruma düşürmek olduğunu, müvekkilinin gelirinin dava dilekçesinde bahsedilen gibi aylık 10.000- 15.000 TL civarlarında olmadığını, bu rakamların gerçeklikten çok uzak olduğunu, pandemi nedeni ile müvekkilinin yeterince çalışamadığını, zaman zaman işsiz kaldığını, devlet tarafından verilen maddi yardımlara başvurmak zorunda kaldığını, davacının maddi olarak davalıdan çok daha iyi bir durumda olduğunu, davalının aylık sabit bir gelirinin bulunmadığını, zor durumda olduğunu, beyan ederek nafaka artırımı talebinin reddine karar verilmesini ve bağlanan...

Dava; iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 182/2.maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir. Somut olayda; mahkemece yaptırılan sosyal ekonomik durum araştırmasına göre velayet hakkı annede olan müşterek çocuk ... 2001 doğumlu olduğu, davacının hastanede anestezi teknisyeni olarak çalıştığı, aylık 1.580 TL geliri olduğu; davalının ise diş doktoru olup, gelirinin tespit edilemediği anlaşılmaktadır. Ancak, davalı vekili tarafından dosyaya sunulan bordroya göre davalının .... şirket elemanı olarak çalıştığı, aylık 1850.72 TL gelirinin olduğu anlaşılmaktadır. .../......

    Dava, iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir. TMK.nun 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesi ile; tarafların boşandıklarını,.... Mahkemesi'nin .... sayılı kararı ile müvekkili lehine 500TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, 2010 yılında hükmedilen aylık 500TL yoksulluk nafakasının, günün ekonomik koşulları ve müvekkilinin ihtiyaçlarının artması sonucu yetersiz kaldığını iddia ederek aylık 500TL olan nafakanın 500TL artırımı ile aylık 1.000TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; müvekkilinin ekonomik durumunda değişiklik olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir....

        Dava; iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun karar verilmelidir. Türk Medeni Kanunu'nun 331. maddesinde ise; "Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır." düzenlemesine yer verilmiştir....

          Somut olayda, boşanma davası ve yoksulluk nafakasının artırımı davası sırasında davacının çalıştığı, davalının ise çalışmadığı, davalının yoksulluk nafakasının artırımı davası sonrasında 26.04.2014-04.08.2014 tarihleri arasında 1.200 TL ücret ile bir özel güvenlik şirketinde çalıştığı, dava tarihi itibariyle herhangi bir işte çalışmadığı anlaşılmaktadır. Davalının dava öncesinde çalışmış olması yoksulluğunu ortadan kaldırmadığı, kaldı ki davalının dava tarihi itibariyle çalışmadığı anlaşılmaktadır. Davacının yoksulluk nafakasının indirilmesi talebinin reddi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yoksulluk nafakasının indirilmesine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

            UYAP Entegrasyonu