Dava; TMK 197. maddesi uyarınca verilen tedbir nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Her ne kadar mahkemece, hükümde "yardım nafakası" olarak yazılmış ise de, bunun sehven hatalı yazılarak maddi hata yapıldığı anlaşılmaktadır. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. 6763 sayılı yasanın 41. maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK'nın 341/2. maddesinde ön görülen 1.500,00 TL kesinlik sınırı 02/12/2016 tarihinden itibaren 3.000,00 TL'ye çıkarılmış, ek 1. madde ile de parasal sınırların her takvim yılı başından geçerli olmak üzere yeniden değerleme oranında arttırılacağı düzenlenmiş olup, 01/01/2023 tarihinden itibaren kesinlik sınırı 17.830,00 TL'dir....
Kabule göre de, taraflar boşanmış olup davacı kadın için arttırılması talep edilen nafaka, mahiyeti itibariyle yoksulluk nafakası niteliğindedir. Buna göre, mahkemece; davacı için hükmedilen nafakanın tedbir nafakası olarak nitelendirilmesi doğru değildir; ayrıca hükmün 1.fıkrasında davacı kadının davalı olarak geçmesi de yanlış olmuştur. SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13.04..2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava; yoksulluk ve iştirak nafakası artırım istemine ilişkindir. 1- Somut olayda; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları dikkate alındığında takdir edilen iştirak nafakası artırım miktarı Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine uygun olup, mahkemece iştirak nafakasının aylık 300,00 TL'ye çıkarılmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenle davacı vekili ve davalının iştirak nafakasının artırım oranına ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. 2- Yoksulluk nafakasına yönelik temyiz itirazlarına gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Türk Medeni Kanunu'nun 176/4 maddesi hükmüne göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılmasına karar verilebilir....
HGK.nun yerleşik kararlarında "asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması," yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu kabul edilmemiştir. (HGK. 07.10.1998 gün 1998/2-656 E.,1998/688 K., 26.12.2001 gün 2001/2-1158-1185 sayılı ve 01.05.2002 gün 2002/2-397-339 sayılı kararları). Somut olayda; davalı kadın, boşanma davası sırasında bir işte çalışmamaktadır. Kendisine aylık 300 TL yoksulluk nafakası bağlanmış, boşanmadan sonra belediyede sözleşmeli personel olarak, 1739 TL maaş ile çalışmaya başlamıştır. Davacı koca ise, 1280 TL maaş ile bir fabrikada işçi olarak çalışmaktadır. Her ne kadar, mahkemenin de gerekçesinde belirttiği üzere, davalı kadın, davacıdan daha fazla maaş almakta ise de; davalı kadın sözleşmeli personel olup, sözleşmesinin feshedilmesi durumunda işsiz kalacağı için, şu an ki işi de garantili bir iş değildir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 30/12/2014 NUMARASI : 2014/815-2014/1009 Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine- kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı,davalı ile boşandıklarını, müşterek çocuğun velayetinin kendisine verildiğini,Konya 2. Aile Mahkemesinin 2012/763 E. 2012/950 K. sayılı ilamı ile kendisi için aylık 140,00 T.L. Yoksulluk nafakası, müşterek çocuk için de aylık 110,00 T.L. iştirak nafakasına karar verildiğini, ihtiyaçlarının arttığını,nafakaların yetersiz kaldığını belirterek yoksulluk ve iştirak nafakasının aylık 300,00'er TL.'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nafakanın artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davada yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırılması istenilmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafında temyiz edilmiştir. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, verilen karara bir diyeceğinin olmadığını; fakat gerekçeli karar da lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken vekalet ücretine hükmedilmediğini, kararı bu yönüyle temyiz ettiğini belirtmiştir....
Ne var ki bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan “...200 TL artırımı ile aylık 300 TL...” ifadesinin çıkartılarak yerine “20 TL artımı ile aylık 120 TL” ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 20.45 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, 24.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 28/04/2015 NUMARASI : 2014/736-2015/266 Taraflar arasındaki iştirak nafakası artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesi ile; müşterek çocuk E... E... için 2011 yılında hükmedilen 500 TL iştirak nafakasının 2.000 TL ye yükseltilmesine ve belirlenecek olan nafaka miktarına her yıl ÜFE oranında artış uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dava; iştirak nafakası artırımı istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir. Dosya içeriğinden, tarafların 15.10.2009 tarihinde boşandığı, müşterek çocuk 2006 doğumlu ....'nın velayetinin davacı anneye bırakıldığı, davacının gıda mühendisi olduğu, aylık 6000 civarı gelirinin olduğu, müşterek çocuğun özel okulda öğrenim gördüğü, yıllık okul ücretinin 19.278 TL olduğu, davalının ise gıda mühendisi olup, aylık 7000 TL gelirinin olduğu, kendisine ait bir taşınmazı olup, aylık 750 TL kira geliri olduğu, aylık 940 TL kira gideri olduğu anlaşılmaktadır. ./.....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılardan T1 vekili kararı, reddedilen yardım nafakası yönünden istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava yoksulluk nafakasının artırımı ve yardım nafakası isteminden ibarettir. Reddedilen yardım nafakası davasının davacısı konumunda olan Emin dava tarihinde reşittir. Davacı Emin diğer davacı olan annesinin velayet hakkına istinaden Av. T3 verdiği vekaletname ile davada temsil edilmiş ise de dava tarihi itibariyle reşit olan çocuğun bu vekaletname ile davada temsili mümkün değildir. Zira vekaletnamenin dayanağını diğer davacı Mücella'nın velayet hakkı oluşturmaktadır. Bu hak Emin'in reşit olması ile ortadan kalktığından dava tarihi itibariyle vekilin Emin'i temsilen geçerli bir vekaletnamesinin olduğunun kabulüne imkan bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş HMK'nın 77....