Taraflar arasındaki iştirak nafakasının kaldırılması veya azaltılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; düzenli bir işte çalışmadığını, inşaat işçisi olduğunu, boşandıktan sonra tekrar evlendiğini ve çocuğunun olduğunu, davalı ile ortak çocuklarının bakım, gözetim, beslenme, eğitim, giyim gibi bütün ihtiyaçlarını karşıladığını ileri sürerek...... Mahkemesinin 2011/1069 Esas, 2011/1058 Karar sayılı ilamı ile ortak çocukların her biri için ayrı ayrı takdir edilen 250,00 TL iştirak nafakasının kaldırılmasını, mahkemece taleplerinin yerinde görülmemesi durumunda nafakanın tenkisini talep etmiştir....
Bu durumda şartları itibariyle oluşmayan nafakanın kaldırılması veya azaltılması davasının reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenle temyiz olunan kararın HUMK 428 maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 23.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece; asıl davada, karşı davacının 01/02/2016 tarihinde evlenmesi nedeniyle yoksulluk nafakasının azaltılması talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına , iştirak nafakasının azaltılması talebinin reddine; karşı davada, yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddine, iştirak nafakasının aylık 350.00.- TL ye yükseltilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar- karşı davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir . 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Türk Medeni Kanunu'nun 327/1. maddesinde; Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır. Aynı yasanın 328/1. maddesi hükmü gereğince ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder....
Ancak, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olup, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır. Somut olayda; tarafların sosyal ekonomik durum araştırmasına göre, davacının aylık 1600 TL emekli maaşının bulunduğu, davalının ise çalışmadığı ve vefat eden babasından dolayı aylık 550 TL maaş aldığı anlaşılmaktadır. O halde; çoğun için de az da vardır kuralı gereğince nafakanın kaldırılması isteminin azaltılması istemini de kapsadığı gözetilerek, davalının elde ettiği gelire göre yoksulluğu ortadan kalkmasa bile mali durumunun olumlu yönde değiştiği dikkate alınarak nafakada hakkaniyete uygun bir oranda indirim yapılması gerekirken davanın tümden reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
Aile Mahkemesi TARİHİ : 05/05/2015 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının yoksulluk nafakasının azaltılması davasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacının kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı, dava dilekçesinde yoksulluk nafakasının azaltılması yanında kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebinde de bulunmuştur. Dava dilekçesindeki her bir istek ayrı ayrı harca tabidir ve harca tabi davalarda gerekli harç tamamlanmadan izleyen yargılama işlemleri yapılamaz....
Aile Mahkemesinin 05/04/2018 tarih 2016/864 Esas, 2018/304 Karar sayılı ilamının TÜMÜ İLE KALDIRILMASINA, B)HMK'nın 353/1- b-2 maddesi gereğince yeniden esas hakkında verilen karar uyarınca; 1- Davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin REDDİNE, yoksulluk nafakasının indirilmesi talebinin KISMEN KABULÜ ile Konya 3....
GEREKÇE : Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması aksi halde azaltılması talebine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK'nun 355.maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Tüm dosya kapsamı ve istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde; Gebze 1.Aile Mahkemesi'nin 2017/654 Esas, 2018/49 Karar sayılı ilamı ile taraflar TMK. nun 166/3.maddesi çerçevesinde “anlaşmalı olarak” boşanmışlardır. Davacı için aylık 800 TL yoksulluk nafakasına ve bu nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verildiği, bu kararın 13/03/2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Tarafların aralarında yaptıkları protokol, hukuki niteliği itibariyle Medeni Kanun hükümlerinden kaynaklanmakta ise de, genel sözleşme hükümlerine tabidir....
, katlanılamaz nitelikte olmadığı sonucuna varılarak, mahkemece davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi davasının reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden davacının istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmekle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin usta öğretici olarak çalıştığını, aylık kazancının 3200 TL olduğunu, almış olduğunu maaşın hayatını idame ettirecek düzeyde olmadığını, müvekkilinin kendi aile bireylerinin maddi desteği ile geçimini sağladığını belirterek nafakanın kaldırılması-azaltılması adı altında açılan mevcut davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda "1- Davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin REDDİNE, 2- Davacının yoksulluk nafakasının azaltılması talebinin kısmen KABULÜ İLE, 3- Van 2....
Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; ... Ale Mahkemesi'nin 2014/151 Esas dosyası ile davalı koca tarafından davacı aleyhine yoksululk nafakasının kaldırılması talep edildiği, mahkemece 15.05.2014 tarihinde yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verildiği, kararın 25.06.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır....