AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 06/05/2014 NUMARASI : 2014/218-2014/372 Taraflar arasındaki iştirak nafakası artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dava dilekçesi ile müşterek çocuk için ödenen iştirak nafakasının yetersiz olduğunu belirterek, müşterek çocuk Aşır için hükmedilen 120,00 TL nafakanın 500.00.TL'ye, yükseltilmesini talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesi ile, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, müşterek çocuk Aşır için ödenen iştirak nafakasının karar tarihinden itibaren aylık 265.00.TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir....
Dava; iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir. Taraflar arasında gerçekleşen iştirak nafakası ve artırılmasına ilişkin hükümler incelendiğinde; Kayseri 3. Aile Mahkemesinin 2005/809 Esas- 2006/379 Karar sayılı ilamıyla tarafların boşanmalarına, müşterek çocuk Ö... S...'nın velayetinin davacı S.. Ü..'ye verilmesine, müşterek çocuk adına 500,00 TL iştirak nafakası takdirine karar verildiği, Kayseri 1....
Davacının müşterek çocuk için aylık 250,00TL iştirak nafakasının aylık 500,00TL ye, kendisi için aylık 300,00TL olan yoksulluk nafakasının aylık 600,00TL ye yükseltilmesini talep ettiği, yerel mahkemece davacı kadın ve müşterek çocuk için ayrı ayrı aylık 75,00er TL arttırım yapıldığı, yoksulluk nafakası artış miktarı ile iştirak nafakası artış miktarı yönünden bir yıllık nafaka artış tutarının ayrı ayrı 900,00er TL ye tekabül ettiği, yine davacının 225,00TL lik yoksulluk nafakası artış talebinin reddedildiği, reddedilen bir yıllık yoksulluk nafaka artış miktarının 2.700TL ye tekabül ettiği, müşterek çocuk için aylık 175,00TL lik iştirak nafakası artış talebinin reddedildiği, reddedilen bir yıllık iştirak nafakası artış miktarının 2.100TL ye tekabül ettiği, HMK 341/2 maddesi gereğince karar tarihi itibariyle miktar veya değeri 5.880,00 TL'yi geçmeyen mal varlığına ilişkin kararların kesin olduğu, dolayısıyla kesinlik sınırında kalan tarafların istinaf talebinin HMK 352 maddesi gereğince...
nın 182. maddesi gereğince davacı anneye verilmesine, Velayeti davacı anneye verilen çocuk ile davalı baba arasında; şahsi münasebet tesisine, Velayet ve şahsi münasebete ilişkin hükümlerin karar kesinleşinceye kadar tedbiren aynen devamına, Müşterek çocuk Serra için dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 800,00 TL tedbir nafakası taktirine, tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren aylık 100,00 TL artırım ile aylık 900 nafakanın karar kesinleşinceye kadar aynı şartlar altında tedbir nafakası olarak, karar kesinleştikten sonra aynı şartlar altında iştirak nafakası olarak davalıdan alınarak müşterek çocuğa harcanmak üzere davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, Davacı kadın için dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 700,00 TL tedbir nafakası taktirine, tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren aylık 100 TL artırımı ile aylık 800 TL nafakanın karar kesinleşinceye kadar aynı şartlar altında tedbir nafakası olarak, karar kesinleştikten sonra aynı şartlar...
İcra Müdürlüğü'nün 2010/3843 esas sayılı icra takip dosyası ile boşanma ilamına ilişkin maddi - manevi tazminat, iştirak nafakası - yoksulluk nafakası, yargılama gideri, işlemiş faiz ve devam eden yoksulluk - iştirak nafakalarına ilişkin takip talebinde bulunduğu, davacı kadının icra takip dosyasına vermiş olduğu 24/04/2017 tarihli dilekçe ile bu dosyaya ilişkin tüm alacağını haricen tahsil ettiğini, dosya harcının ödenerek dosyanın infazını talep ettiği, ayrıca kendine ait olan nafakadan feragat ettiğini, çocuğunun nafakasının ise banka hesabına yatırılacağını belirttiği, davacı kadının söz konusu dilekçe ile kendisi için verilen yoksulluk nafakası alacağından ileriye yönelik olarak feragat ettiği anlaşıldığından yoksulluk nafakası artırım talebinin reddine ilişkin yerel mahkeme kararının doğru ve yerinde olduğundan davacı kadın vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/03/2021 NUMARASI : 2020/722 ESAS 2021/224 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
Her ne kadar davalı erkek vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı iştirak nafakası artırım miktarlarının aşırı olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de, dosya üzerinde yapılan incelemede; Bolu 2.Aile Mahkemesinin 2021/383 E.-2022/374 K.sayılı dosyasında, ilk derece mahkemesi tarafından iştirak nafakası artırımı konusunda verilen karar, 6100 sayılı HMK'nun 341/2 maddesi gereğince, kabul edilen kısımlar yönünden miktar itibariyle kesin nitelikte olup, bu durumda, davalının kesin nitelikteki bir karara karşı istinaf yoluna başvurduğu anlaşıldığından, 6100 sayılı HMK'nun 352/1- b maddesi gereğince, davalının iştirak nafakası artırımına yönelik istinaf başvurusunun usulden reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Aile Mahkemesi'nin 2015/365 Esas, 2015/408 karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma sonucunda eşlerin müşterek çocukları Esile ile Necati'nin velayetinin annesine bırakıldığını, kesinleşen davada çocukların yararına 500,00'er TL iştirak nafakası ve müvekkili lehine ise 500,00 TL yoksulluk nafakası olmak üzere toplamda 1.500,00TL nafakanın davalı tarafından ödenmesine hükmedildiğini, 2015 yılında hükmedilen toplamda 1000,00TL iştirak nafakası ile 500,00TL yoksulluk nafakasının günümüz koşulları, çocukların ve annenin sosyoekonomik durumu, ağırlaşan yaşam koşulları ve çocukların büyümeleriyle beraber sosyal çevreleri gereği harcamalarının artması durumunu göz önüne alınarak tekrardan uyarlanmasının hakkaniyet gereği ortada olduğunu, davalının yaşadığı yaşam ile müşterek çocuklara ve davacı müvekkiline verilen kesinleşmiş nafaka miktarlarının birbirini karşılamadığını, davalı kişinin lüks bir hayat yaşadığını, sürekli olarak eğlence yerlerinde bulunduğunu, tekne turlarına katıldığını...
Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda nafaka yükümlüsü davalının inşaat şirketinde çalıştığı, 3.000.00.-TL kazancı olduğu, yeniden evlendiği, davacının ise ev hanımı olduğu anlaşılmaktadır. Öyle ise mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile geçim ihtiyaçları, nafakanın niteliği, hakkaniyet ilkesi ile ÜFE endeks artış oranları gözetildiğinde, uygun miktarda artış yapılması gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu fazla yoksulluk nafakası artışına karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir....
Buna göre mahkemece iradın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı zorunlu kılması gerekmektedir. Artırım davasında; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı göz önünde bulundurulmalıdır. Bu nedenle mahkeme, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde nafakayı artırmalıdır. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....