Bu durumda ancak nafakanın miktarını tayinde etken olarak dikkate alınmalıdır. Somut olayda; davacının çalışmadığı, babasına ait evde kaldığı, davalının ise metro markette işçi olarak çalışmaya başladığı, asgari ücret aldığı tespit edilmiştir. Nafaka alacaklısı kadının aldığı asgari ücretin; yukarıda belirtilen zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılaması beklenemez. Başka bir anlatımla, davalının eline geçen toplam gelir miktarı, onu yoksulluktan kurtaracak mahiyette değildir. Davalının asgari ücret ile çalışıyor olması, nafakanın kaldırılmasına değil, azaltılmasına etki edecek olgulardandır....
Bu durumda ancak nafakanın miktarını tayinde etken olarak dikkate alınmalıdır. Somut olayda; davacının esnaf olduğu,aylık 1.500 TL geliri olduğu ,700 TL kira ödediği, davalının ise aktarda işçi olarak çalışmaya başladığı,asgari ücret aldığı tespit edilmiştir. Nafaka alacaklısı kadının aldığı asgari ücretin; yukarıda belirtilen zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılaması beklenemez. Başka bir anlatımla, davalının eline geçen toplam gelir miktarı, onu yoksulluktan kurtaracak mahiyette değildir. Davalının asgari ücret ile çalışıyor olması ,nafakanın kaldırılmasına değil, azaltılmasına etki edecek olgulardandır....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dilekçesinde; taraflarının 2010 tarihinde boşandıklarını, kesinleşen ilam ile müşterek çocuklar için 300'er TL (toplam 900 TL) iştirak nafakası bağlandığını, aradan geçen 3 yıla yakın zaman zarfında davacının kazancının düştüğü, çocukların okula başladığı, iyi bir eğitim almaları için özel okulda okuduklarını, önceki nafakanın sembolik kaldığını belirterek 300'er TL nafakanın 1.000'er TL'ye çıkartılmasını talep etmiştir. Davalı vekili cevabında; davanın reddi gerektiğini, zira dayanak kararda gelecek yıllar için nafaka artırımı düzenlendiğini, nafakanın bugün 330 TL olduğunu, çocukların özel okula gönderilerek bunun karşılığında nafaka artırımı talebinin hakkaniyete aykırı olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir....
Bu durumda ancak nafakanın miktarını tayinde etken olarak dikkate alınmalıdır. Somut olayda; davacının işçi olup, aylık 1600 TL civarı gelirinin olduğu, davalının ise özel güvenlikçi olarak çalışmaya başladığı, asgari ücret aldığı tespit edilmiştir. Nafaka alacaklısı kadının aldığı asgari ücretin; yukarıda belirtilen zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılaması beklenemez. Başka bir anlatımla, davalının eline geçen toplam gelir miktarı, onu yoksulluktan kurtaracak mahiyette değildir. Davalının asgari ücret ile çalışıyor olması, nafakanın kaldırılmasına değil, azaltılmasına etki edecek olgulardandır....
Aile Mahkemesinde boşandıklarını, boşanma sonucunda müşterek çocuklarına ve şahsına kişi başı 250- TL tedbir nafakasına hükmedildiğini, geçen zaman içinde ekonomik zorluklar ve fiyat artırımı nedeni ile nafakanın yetersiz kaldığını, oğlu Ömer Efe'nin rahatsız olduğunu, aldığı nafakanın okul, sağlık ve diğer giderlerine gittiğini, oğlu Ömer Efe'nin ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandığını, bu nedenlerle oğlu Ömer Efe Mercan için bağlanan aylık 250- TL nafakanın artırılarak aylık 750- TL'na ve kendisi için verilen 250- TL nafakanın artırılarak 750- TL olmak üzere toplam 1.500- TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili 11/07/2019 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle, Antalya 5....
Dava dilekçesinde, çocuğun ilerde hazırlanacağı sınavlar için gideceği özel dershane ve alacağı özel derslerin ücretlerinin davalı baba tarafından karşılanmasına, davalı babanın 2 yıl boyunca ödemediği nafakanın faizi ile alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi de talep edilmiştir. İlk derece mahkemesince, nafakanın 1.500,00 TL'ye yükseltilmesine ve her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verilmiştir....
dışı üçüncü kişiyle birlikte yaşadığından bahisle karşı dava açtığı, bu davaya , katılanın üçüncü bir kişiyle yanyana olduğu ana ait 10 adet fotoğrafı arkadaşının oğlu olan diğer sanık ...’a çektirerek delil olarak sunduğu olayda, Sanık ...’in, katılanın üçüncü kişiyle yanyana fotoğraflarını, diğer sanık ...’a çektirerek, bu fotoğrafları, nafakanın kaldırılması dava dosyasına delil olarak vermesi biçimindeki eylemi, TCK'nın 134/1-2. maddesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçu kapsamında değerlendirilebilir ise de, ....Aile Mahkemesinin 2012/260 esas ve 2012/608 karar sayılı ilamında, bahse konu fotoğraflara dayanılarak davacı-karşı davalı olan katılanın nafakanın artırılması davasını reddettiği, davalı-karşı davacı olan sanık ...’un nafakanın kaldırılması davasının kabul edilerek, katılan lehine hükmedilen nafakanın kaldırılmasına karar verildiği, kararın tarafların temyiz etmemesi üzerine 23/08/2012 tarihinde kesinleştiğinin anlaşılması karşısında; bahse konu fotoğrafları...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/02/2021 NUMARASI : 2019/36 ESAS, 2021/190 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Kaldırılması) KARAR : İlk Derece Mahkemesince verilen karara davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA: Davacı dava dilekçesinde özetle; kolonya işiyle uğraştığını, ulusal marketlerin açılmasıyla işlerinde düşüş olduğunu, kadın için bağlanan nafakayı ödemekte zorlandığını, bu sebeple nafakanın kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Davalı taraf, cevap dilekçesi sunmamıştır....
Ayrıca nafakanın takdirinde birlik devam ederken çocuğun alıştığı yaşam şeklide dikkate alınır. Diğer taraftan nafaka miktarı belirlenirken, velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın, bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Her ne kadar, nafakanın takdirinde; davalı babanın hayat koşulları ve ödeme gücünün de dikkate alınması zorunluluğu var ise de; davalının gelir seviyesinin düşüklüğü nafakanın artırılması gerekliliğini büsbütün ortadan kaldırmaz. Hakim, nafaka takdirinde; nafaka alacaklısı çocuğun ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalı babanın gelir durumu arasındaki dengeyi kurarak, hakkaniyet ölçüsünde nafakayı artırmalıdır....
Aile Mahkemesinin 2018/1035 Esas, 2018/1196 karar sayılı dosyası ile davacı lehine 550,00 TL yardım nafakasına ve nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verildiğini, ancak nafakanın yeterli gelmediğini, davacının 18 yaşını doldurduğunu ve halen üniversite öğrencisi olduğunu, yardım nafakasına ihtiyacı olduğunu, öğrenci olduğu için çalışamadığını, davalının kazancının iyi olduğunu ancak davacının ihtiyaçları ile yeterince ilgilenmediğini, hayat şartlarının ağırlaştığını, davacının şahsi ve eğitim masraflarının arttığını, bu nedenlerle davacı lehine aylık 1.000 TL yardım nafakasına hükmedilmesini, ve nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasını, yargılama giderlerinin davalıya tahmilini talep ve dava etmiştir....