Aile Mahkemesinin 2010/190 esas 2011/360 karar sayılı ilamıyla boşandıklarını, protokol hükümleri uyarınca davalı eş lehine aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuk lehine 2.000,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, ayrıca davalı adına 500,00 TL ek kredi kartı ödemesi yaptığını, emekli olduğunu, gelirinin azaldığını, yeniden evlendiğini, nafakanın gelirine oranla yüksek kaldığını belirterek; yoksulluk nafakasının 500,00 TL’ye, iştirak nafakasının 1.000,00 TL’ye indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, aradan geçen süre içerisinde artış yapılmadığını, dönem dönem nafakanın aksatıldığını, davacının iyi yaşam koşullarına sahip olduğunu, kendisinin ise çalışmadığını, müşterek çocuğun % 99 engelli olduğunu, bakıma muhtaç bulunduğunu, ihtiyaçları için masraf yaptığını savunarak davanın reddini istemiştir....
her bir çocuk için aylık 500,00 TL’ye çıkartılmasına, hükmedilecek nafakanın her yıl TEFE-TÜFE oranında artırılmasını talep ve dava etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, nafakanın azaltılması istemine ilişkindir. Tarafların Ankara 9.Aile Mahkemesinin 2016/748 Esas 2016/1986 Karar sayılı ilamıyla boşandıkları, 2008 doğumlu Betül Neva'nın velayetinin anneye verildiği, müşterek çocuk için 2017 yılı temmuz ayına kadar 1.000,00 TL iştirak nafakasına, nafakanın 2017 yılı eylül ayından sonra aylık 1.500,00 TL 'ye çıkartılmasına, nafakanın her yıl temmuz ve ağustos aylarına özel olarak aylık 750,00 TL olarak ödenmesine, aylık 1.500,00 TL iştirak nafakası ve temmuz ağustos aylarına ilişkin nafaka ödemelerinin 2018 yılının eylül ayından başlamak üzere her yıl tefe-tüfe ortalaması oranında arttırılmasına karar verildiği, hükmün 19.12.2016 tarihinde kesinleştiği, nafaka miktarı ile hükmedilen nafakanın 2018 yılının eylül ayından itibaren üfe oranında arttırılması dikkate alınarak davacı tarafından gerekli harcın yatırıldığı anlaşılmaktadır....
Cari nafakanın belirlendiği davada dava tarihi ile eldeki davanın açıldığı tarih arasında 5 yıldan fazla süre geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/106 Esas, 2012/263 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocuğun velayetinin davacı anneye verildiğini, müvekkili lehine aylık 200,00 TL yoksulluk, müşterek çocuk lehine aylık 100,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, Ereğli Aile Mahkemesinin 2017/10 Esas, 2017/473 Karar sayılı ilamı çocuk lehine hükmedilen nafakanın aylık 175,00 TL ye yükseltildiğini, hükmedilen nafakanın günün koşulları karışsında yetersiz kaldığını, davalının ekonomik durumunun iyi olduğunu, müşterek çocuk için hükmedilen nafakanın aylık 3.175,00 TL ye müvekkili lehine hükmedilen nafakanın aylık 1.000,00 TL ye yükseltilmesini, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir....
Daha sonra 28.07.2011 tarihinde davacı kadın tarafından .... 4.Aile Mahkemesine 2011/43 E sayılı dosyası ile dava açılarak müşterek çocuk lehine hükmedilen 200 TL nafakanın 500 TL'ye arttırılmasının talep edilmiş, mahkemece 200 TL nafakanın 300 TL'ye arttırılmasına karar verilmiş, iş bu karar 19.01.2012'de kesinleşmiş, ne var ki henüz bu dava kesinleşmeden yine davacı ... tarafından tekrar 19.12.2011 tarihinde İnebolu Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesine 2011/303E sayılı dosyası ile boşanma davası açılmıştır. Boşanma davasında da mahkemece dava kabul edilerek tarafların boşanmalarına, müşterek çocuk lehine kararın kesinleşme tarihinden itibaren aylık 200TL iştirak nafakasının tahsiline karar verildiği, kararın 16.09.2012'de kesinleştiği anlaşılmaktadır....
Hal böyle olunca mahkemece; davalının çalıştığı işin sabit ve güvenceli bir iş olmadığı ve her an için sona erdirilebileceği de dikkate alınmak suretiyle, elde ettiği gelirin yoksulluk durumunu ortadan kaldırmayacağı, ancak çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, nafakanın kaldırılması isteminin aynı zamanda nafakanın azaltılması istemini de kapsadığı gözönünde bulundurularak, nafaka miktarında hakkaniyete uygun bir miktar indirim yapılması gerekirken, yazılı şekilde yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
artırılması” davası, mahkemece reddedilmiş; gerekçe olarak “tarafların ilk nafaka tayininden itibaren on altı yıldır birlikte yaşadıkları halde, nafakanın artırılmasının istenmesinin Türk Medeni Kanunun 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralına aykırı olduğu” gösterilmiştir....
-TL iştirak nafakası ödenmesine hükmedildiğini, 27.04.2012 tarihinde açılan nafakanın artırılması davasında nafakanın 220.-TL'ye yükseltildiğini, aradan geçen zaman içerisinde çocuğun anaokuluna başladığını ve nafaka miktarının yetersiz kaldığını belirterek nafakanın aylık 500.-TL ye yükseltilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, 220.-TL olan iştirak nafakasını dahi ödemekte zorlandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, tarafların sosyal ekonomik durumları, adalet ve hakkaniyet ilkeleri dikkate alınarak nafakanın aylık 300.-TL ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davalının temyiz itirazlarına ilişkin yapılan incelemede; 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK. nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2016 tarihinden itibaren 2.190 TL ye çıkarılmıştır. Hüküm, karar tarihi itibariyle kesin niteliktedir....
nın velayetinin davacı anneye verildiğini ve müşterek çocuk lehine aylık 300 TL nafakaya hükmedildiğini, hükmedilen nafakanın 2010 yılında aylık 400 TL'ye yükseltildiğini, çocuğun büyümesi, eğitimi, ihtiyaçlarının artması nedeniyle hükmedilen nafakanın yetersiz kaldığını, davacının çalışmadığını,davalının ise ekonomik durumunun iyi olduğunu belirterek, aylık 400 TL'lik iştirak nafakasının aylık 750 TL'ye yükseltilmesini ve hükmedilecek nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasını dava ve talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde;müşterek çocuğun ihtiyaçlarında iddia edildiği oranda artış olmadığını, davacının ikinci evliliği nedeniyle de nafaka aldığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile;aylık 400 TL'lik iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 500 TL'ye yükseltilmesine ve nafakanın her yıl ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....