WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dinlenen tanık beyanlarından davacının İsmar isimli markette çalıştığı, daha sonra İsmar isimli marketten işten çıkartıldığı, ancak davacının çalışabilecek durumda olduğu, daha önce belirlenen nafakanın küçüklerin asgari ihtiyaçları için zaruri olduğu, bu nedenle nafakanın kaldırılması veya azaltılmasına yönelik şartların oluşmadığı, davacının müşterek çocukların her biri için aylık 200'er TL iştirak nafakası ödemeye devam etmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır…’ belirtilmiş, hüküm de ise ‘Bakırköy 8. Aile Mahkemesinin 2014/887 esas, 2015/383 karar sayılı ilamı ile müşterek çocuklar 20.10.2009 doğumlu Muhammed Ali Ek ve 09.03.2015 doğumlu Emirhan Ek yararına takdir edilen her biri için aylık 400'er TL nafakanın dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere her bir çocuk için 200'er TL'ye azaltılmasına, takdir edilen nafakanın her ay davacı tarafından davalıya ödenmesine,’ denilmek suretiyle hüküm ile gerekçe arasında çelişki yaratılmıştır....

    Somut olayda, davalının yoksulluğu sona ermekle nafakanın kaldırılması veya tarafların boşanma davasında kararlaştırdıkları %30 arbş şartı İle nafaka miktannın ulaştığı nokta itibari ile ödenemez "katlanılamaz" hale geldiği iddia olunarak, indirilmesi talep olunmuştur. Davadaki asıl istem; nafakanın, her yıl yapılan artış miktarının (%30 oranının) yüksekliği nedeniyle nafaka miktarı ve artış oranının günümüze uyarlanmasına yöneliktir. Sözleşme yapıldığında karşılıklı edimler arasında mevcut olan denge sonradan şartların olağanüstü değişmesiyle taraflardan biri aleyhine kaza-namayacak derecede bozulmuşsa, taraflar; artık o akitle bağlı tutulmazlar, değişen bu koşullar karşısında Medeni Yasa'nın 2. maddesinden yararlanarak sözleşmenin yeniden düzenlenmesini mahkemeden isteyebilirler. Sözleşmede kabul edilen nafakanın her yıl %30 arttırılması şartı ile davalı (nafaka alacaklısı); ülkede seyreden yüksek enflasyonun etkilerinden kurtulmayı amaçlamıştır....

      DAVA TARİHİ : 16.01.2023 KARAR : Davanın kabulüne Taraflar arasında, İlk Derece Mahkemesinde görülen yardım nafakasının kaldırılması davasında davanın kabulüne karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince istinaf incelemesinden geçmeden kesinleşen kararın kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiş olmakla; Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının yardım nafakası aldığını ancak eğitim hayatının sona erdiğini ve çalışmaya başladığını belirterek icra dosyasında nafakanın kaldırılmasının istendiği 18.11.2022 tarihinden aksi halde dava tarihinden itibaren yardım nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde dava tarihi itibariyle nafakanın kaldırılması yönünden davayı kabul ettiğini beyan etmiştir. III....

        Aile Mahkemesinin 2018/8 esas sayılı dosyasında 03/01/2018 tarihinde nafakanın kaldırılmasına ilişkin dava açıldığı ve anılan Mahkemenin .../10/2018 tarihli ve 2018/8 esas, 2018/802 sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği anlaşılmakla, şikayet tarihi olan 21/03/2018 tarihinde... 3. Aile Mahkemesinde derdest olan nafakanın kaldırılmasına dair davanın bulunduğu ve dolayısıyla sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde, 2-Şikayete konu ... 1....

          Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 176/4.maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde nafakanın arttırılmasına veya azaltılmasına karar verilebilir. Bu bağlamda; nafakanın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Nafaka iradı, tarafların yaptıkları sözleşmeye dayansa bile indirilebileceği gibi tamamen de kaldırılabilir. Sözleşmede, edimler arasındaki denge, umulmadık gelişmeler yüzünden bozulacak olursa sözleşme koşulları değişen maddi koşullara uyarlanır....

            Davalı cevap dilekçesinde; davacının tedavi sürecinde aksatılan nafakalar ile ilgili herhangi bir girişimde bulunmadığını ancak bu aşamadan sonra hastalığını bahane ederek nafaka yükümlülüğünden kurtulmak isteyen davacının bu talebini kabul etmediğini, nafakanın müşterek çocuk için ödendiğini, kendisinin de öğretmen olduğunu, gelirinin davacıdan farklı olmadığını, farklı olarak aylık 300 TL ek ders ücretinin olduğunu, zaman zaman ailesinden maddi destek aldığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile İştirak nafakasının tamamen kaldırılması ya da tenkisine dair açılan davanın reddine, 16. Aile Mahkemesinin 2013/39-58 sayılı kararında nafaka miktarının her yıl % 20 oranında arttırılması ile ilgili kararın kaldırılmasına, nafakanın 18 Ocak dönem başlangıç tarihi kabul edilerek TÜİK tarafından açıklanan ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....

              O halde tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, hali hazırda ödenen nafakanın belirlendiği tarihle eldeki davanın açıldığı tarih arasındaki süre, ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE artış oranı nazara alındığında; mahkemece davacı kadının geçimi için gerekli ,davalının geliri ile orantılı olacak şekilde, TMK'nın 4. maddesindeki hakkaniyete ilkesi dikkate alınarak, az da olsa nafakanın bir miktar artırımına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi,bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Cari nafakanın belirlendiği davada kararın kesinleştiği tarih ile eldeki davanın açıldığı tarih arasında 7 yıldan fazla süre geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır....

                Cari nafakanın belirlendiği davada kararın kesinleştiği tarih ile eldeki davanın açıldığı tarih arasında 2 yıldan fazla bir süre geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır....

                İştirak nafakasına hükmedilen nafaka arttırım davasının kesinleşme tarihi ile eldeki davanın açıldığı tarih arasında 1 yıldan fazla süre geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır. Hal böyle olunca mahkemece; tarafların gerçekleşen sosyal-ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları, davalı babanın geliri, ekonomik sosyal düzeyi, davalı babanın da ortak çocuğun bakım masraflarına katılma yükümlülüğünün bulunması, hali hazırda ödenen nafakanın belirlendiği tarihle eldeki davanın açıldığı tarih arasında geçen zaman, ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE artış oranı nazara alındığında; çocuğun menfaati üstün tutularak, nafakanın artırılmasında ve miktarında bir isabetsizlik bulunmamış, davacının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

                UYAP Entegrasyonu