Cevap ve karşı dava dilekçesi: Davalı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, davalının evlilik olmaksızın bir erkekle evlilik dışı ilişki yaşadığını belirterek bu nedenle yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep ve karşı dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; asıl davanın reddini karşı davanın kabulünü istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava yoksulluk nafakasının artırımı, karşı dava yoksulluk nafakasının kaldırılması isteminden ibarettir. Davacı dava dilekçesinde aylık 2.500,00 TL olan yoksulluk nafakasının aylık 15.000 TL'ye yükseltilmesini talep etmiştir....
Aile Mahkemesi'nin 2009/872 E.-2010/474 K.sayılı kararı ile bağlanan tedbir nafakasının davalının reşit olma tarihi olan 19/07/2012 tarihinden sonra alma hakkının kalmadığının tespitine,bağlanan nafakanın bu tarih itibari ile kaldırılmasına; davalının almış olduğu 4.100,00 TL'lik fazla nafakanın davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; dava dışı Hayrunnisa Şeker (davalının annesi) tarafından davacı aleyhine ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nafakanın kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalının ......
Dava; iştirak nafakasının artırılması, birleşen dava ise iştirak nafakasının kaldırılması veya azaltılması istemlerine ilişkindir. Davalı/davacı kadın vekilinin; müşterek çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakalarına yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Tarafların tespit olunan ekonomik ve sosyal durumları, ortak çocukların yaşı ve ihtiyaçları ile nafakanın belirlendiği tarihten bu yana geçen süre ve TMK'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi gözetildiğinde iştirak nafakalarının aylık 135,00'er TL olarak belirlenmesi isabetlidir. Ancak; Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre nafakanın takip eden yıllardaki artışının yıllık üretici fiyat endeksi (ÜFE) oranında belirlenmesi gerekirken nafakanın TÜFE oranında artırılmasına karar verilmesi hatalı olmuştur....
Kabule göre de; 28.11.1956 tarih ve 15/15 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre, nafakanın artırılması, kaldırılması veya nafakaya hükmedilmesine dair istemlerin kabulünde, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere karar verilmesi gerekir. Buna göre, mahkemece dava konusu talebin kabulüne karar verilirken, nafakanın kaldırılmasına dava tarihten itibaren hükmetmek gerekirken; nafakanın hangi tarihten itibaren kaldırıldığının hükümde gösterilmemiş olması da usul ve yasaya uygun bulunmamıştır. SONUÇ; Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HUMK'nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk ( Aile ) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :İştirak Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * davacının velayetin kaldırılması, değiştirilmesine ve davalıya ödediği nafakanın iptaline ilişkin bir davası bulunmadığı gibi, dava dilekçesinin bu yönde usulüne uygun şekilde ıslah da edilmemiş bulunmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.21.05.2007...
Aile Mahkemesinin 2007/286 esas 2011/767 karar sayılı kararı ile bağlanan 200 TL yardım nafakasının kaldırılması istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne ve nafakanın kaldırılması cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 2.75 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 23.02.2012 günü oybirliğiyle karar verildi....
DAVA TÜRÜ : Nafakanın Kaldırılması-Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından; yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 176.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 14.01.2019(Pzt.)...
-TL tedbir nafakasına hükmedildiğini, karar üzerinden yaklaşık beş yıl geçtiğini, günün ekonomik koşullarında miktarın yeterli olmadığını, çocuğunun yaşı gereğince masraflarının arttığını, kendisinin çalışmadığını, davalının ise esnaflık yaptığını, bu nedenle hükmedilen nafakanın 2.500,00.-TL'ye yükseltilmesine, nafakanın ÜFE oranında artırılmasına, yargılama masraflarının davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; açılı davanın haksız ve hukuksuz olduğunu bu nedenle reddi gerektiğini ileri sürmüş olup, karşı davasında ise müşterek çocuk lehine hükmedilen nafakanın kaldırılmasını, mahkeme aksi kanaatte ise hakkaniyetli bir indirim yapılmasını, yargılama masraflarının davacı üzerine bırakılmasını talep ve karşı dava etmiştir. Mahkemece;"Asıl Dava iştirak nafakasının artırılması, Karşı dava ise iştirak nafakasının kaldırılmasından ibarettir. TMK.'...
Mahkemece; "Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması, olmadığı takdirde azaltılması, istemine ilişkindir.TMK.nun 176/3. maddesinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın, yoksulluğunun ortadan kalkması halinde mahkeme kararıyla kaldırılacağı, 176/4.maddesinde ise tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde irad biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın artırılması ya da azaltılmasına karar verilebileceği düzenlenmiştir....