Mahkemece ... davası niteliğindeki iştirak nafakasının kaldırılması davasında iştirak nafakasının kaldırılmasına karar vermesi gerekli ve yeterli olup ayrıca nafakanın resen kalkmış sayılacağının tespiti şeklinde tespit hükmü kurması doğru görülmemiş, bu husus da bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz dilekçesinin reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının artırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesi ile; davalının boşanma sonrası hemşire olarak çalışmaya başladığını, bu nedenle davalı tarafa her ay ödenen 200 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı-karşı davacı vekili cevap dilekçesinde boşanma kararı ile birlikte müvekkili için aylık 200 TL, müşterek çocuk için aylık 150 TL nafaka takdir edildiğini, karardan sonra ...'in büyüdüğünü, başta eğitim harcamaları nedeni ile masraflarının arttığını, müşterek çocuk ... için ödenen aylık 150 TL nafakanın ...'...
Mahkemece; davalının sigortalı bir işe girip çalışmaya başladığı, davacının nafaka ödemekte zorluk çektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile dava tarihinden itibaren yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. TMK’nun 176/3.maddesi uyarınca; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır. Davacı; yukarıdaki yasa hükmü gereğince; davalının yoksulluğunun zail olduğu iddiasıyla nafakanın kaldırılmasını istemektedir. Bu durumda, öncelikle yoksulluk kavramı üzerinde durmak gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki asıl davada nafakanın artırılması, birleşen davada nafakanın kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, tarafların Bursa 2....
Davacı davalı kadın vekili süresinde verdiği karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; davalı davacının ülke şartlarında yüksek maaş aldığını, müvekkilinin zenginleşmediğini yoksulluğunun devam ettiğini beyanla, davalı karşı davacının nafakanın kaldırılması talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı karşı davacı erkek vekili de cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; tarafların evliliğinin sadece 4 ay sürdüğünü, çocuklarının bulunmadığını, müvekkilinin emekli olduğunu, karşı tarafın kendisine yeni bir hayat kurduğunu, ingilizce öğretmeni olup işsiz kalmasının mümkün olmadığını belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile ödenen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde yoksulluk nafakasının azaltılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davacı karşı davalı kadının davasının kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 2.000,00 TL'ye yükseltilmesine, nafakanın kararın kesinleştiği tarihi takip eden yıllarda TÜFE oranını geçmemek üzere ÜFE oranında artırılmasına, davalı karşı davacı erkeğin karşı davasının reddine karar verilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle"...aşamadaki benzer vakıaları tekrar ile yoksulluk nafakasının kaldırılması kararının yerinde olmadığını-çocuk için belirlenen miktarın az olduğunu-aleyhlerine yargılama giderleri ve ücreti vekalete hükmedilemeyeceğini-diğer tarafın davasının reddi kendi davalarının kabulü gerektiğini"istinaf sebebi yapmıştır. GEREKÇE;Dava;davacı-davalı erkeğin davasında yoksulluk nafakasının kaldırılması,kadının karşı davasında ise yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırılması ile gelecek yıllardaki artış oranının belirlenmesi talebinden ibarettir. İnceleme HMK 355 nci maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı ve kamu düzenini ilgilendiren hususlarda re'sen yapılmıştır....
Davalı cevap dilekçesinde; tarafların 2002 yılında anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma esnasında tarafların .../... oranında sahip oldukları dairenin ortak çocukları ile arasında .../... oranla devredildiğini, bu dairenin ...+... olduğundan dolayı buraya sığamadıklarından başka bir eve kiracı olarak taşındıklarını ve bu daireyi kiraya verdiklerini, davacının oğluna ödediği nafakanın 2013 yılında öğreniminin bitmesi ile son bulduğunu, 2011 yılında geçmişe dönük sigorta primini kredi çekip ödeyerek emekli olduğunu, davacının ....000,00 TL maaş ile çalıştığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; koşulları oluşmayan yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının reddine, her ne kadar asil tarafından sunulan dava dilekçesinde katılım nafakasının kaldırılması da talep edilmiş ise de bu konunun dava konusu olmadığı anlaşıldığından bu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarfından süresi içinde temyiz edilmiştir....
Dairemizin 29/03/2017 tarihli ve 15266 Esas ve 2017/4244 Kararıyla; “davacının talebinin yoksulluk nafakasının kaldırılması olarak nitelendirilerek, gerekçeli kararda da davalı kadın aleyhine yoksulluk nafakasının kaldırılması şartlarının oluşup oluşmadığı tartışılarak sonucuna göre karar verildiği, o halde mahkemece; davanın müşterek çocuk lehine daha evvel hükmedilen iştirak nafakasının kaldırılması talebine ilişkin olduğu göz önünde bulundurularak, TMK'nın 182. ve 330. maddeleri çerçevesinde iştirak nafakasının kaldırılması için gerekli şartların oluşup oluşmadığı hususunda taraf delilleri de değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden” kararın bozulmasına karar verilmiştir. Bozma sonrası Mahkemece; Davanın kısmen kabulü ile, müşterek çocuk için ... 1....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 16/04/2015 NUMARASI : 2014/698-2015/202 Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, Kırıkkale 1. Aile Mahkemesinin 2013/678 Esas ve 2014/66 Karar sayılı dosyası ile yoksulluk nafakasının 310 TL’ye çıkarıldığını, davalının daha sonra özel güvenlik şirketinde işe girdiğini, çalışmaya başladığını, babasının evinde yaşadığı, davalının yoksulluğunun ortadan kalktığından bahisle yoksulluk nafakasının kaldırılmasını veya aylık 100 TL’ye indirilmesini talep etmiştir....