WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davanın kısmen kabulü ile davacı lehine hükmedilen nafakanın 100,00 TL arttırılarak 200,00 TL olarak devamına, müşterek çocuk için takdir edilen nafakanın 150,00 TL arttırılarak aylık 250,00 TL'ye yükseltilmese karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Dava sürerken müşterek çocuğun reşit olduğunu, nafakanın kaldırılması gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : HMK'nın 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine, ancak nafakanın kaldırılması talebi mahiyeti itibariyle nafakanın azaltılması talebini de içerdiğinden dava tarihinden geçerli olmak üzere daha önce takdir edilen aylık 400 TL yoksulluk nafakasının aylık 250 TL'ye indirilmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının çalıştığını, gelirinin bulunduğunu, mal paylaşım davası sonucunda da gayrimenkul sahibi olacağını belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dosyadaki yazılar, kararın dayandığı deliller, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kanuni gerektirici nedenler dikkate alınarak yapılan değerlendirmede; Dava, nafaka yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir....

Somut olayda;Tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları,tespit edilen gelirleri,önceki boşanma ilamının kesinleşme tarihi,yoksulluk nafakasına hükmedilen tarih ile dava tarihi arasında geçen süreye göre tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında nafakanın kaldırılması ya da indirilmesini gerektirir bir değişiklik bulunmaması dikkate alınarak davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması-indirilmesi şartlarının oluşmadığı,her ne kadar davacı yan,davalının babasından gelir bağlanma hakkına kavuşmasına rağmen yoksulluk nafakasının kesilmemesi için kötüniyetli olarak bu maaşı almadığını iddia etmekte ise de aylık 400 TL.yoksulluk nafakasının kesilmemesi için belki de daha fazla miktar bir gelirden faydalanmama durumunun hayatın olağan akışına uymayacağı,mahkemece yeterli-denetime açık-hükme elverişli,dosya içeriği ile uyumlu şekilde belirtilen kararın verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön de bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmış,aşağıdaki şekilde hüküm tesis...

O nedenle, işlem temelinin çökmesi veya tarafların mali durumlarının değişmesi irat şeklinde ödenmesine karar verilen nafakanın kaldırılmasını veya yeniden belirlenmesini gerektirebilir. (Yargıtay2. Hukuk Dairesi 2020/1980 2020/3397E-K) Somut olayda taraflar TMK 166/3 maddesi gereği08.09.2020 tarihinde yılında boşanmışlar, davalı kadın lehine aylık 1.000 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş ve karar kesinleşmiş ve yaklaşık 9 aylık süre geçtikten sonra yoksulluk nafakasının kaldırılması veya aylık 150 TL 'ye indirilmesi talep edilmiştir. TMK'nun 176/3. maddesinde öngörülen yoksulluk nafakasının kaldırılması vaya TMK'nın 176/4. Maddesi uyarınca indirim yapılması koşulları somut olayda oluşmamıştır.Zira davalı tarafın evlenmesi veya evlenme olmaksızın birlikte fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi durumları söz konusu değildir....

O nedenle, işlem temelinin çökmesi veya tarafların mali durumlarının değişmesi irat şeklinde ödenmesine karar verilen nafakanın kaldırılmasını veya yeniden belirlenmesini gerektirebilir. (Yargıtay2. Hukuk Dairesi 2020/1980 2020/3397E-K) Somut olayda taraflar TMK 166/3 maddesi gereği08.09.2020 tarihinde yılında boşanmışlar, davalı kadın lehine aylık 1.000 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş ve karar kesinleşmiş ve yaklaşık 9 aylık süre geçtikten sonra yoksulluk nafakasının kaldırılması veya aylık 150 TL 'ye indirilmesi talep edilmiştir. TMK'nun 176/3. maddesinde öngörülen yoksulluk nafakasının kaldırılması vaya TMK'nın 176/4. Maddesi uyarınca indirim yapılması koşulları somut olayda oluşmamıştır.Zira davalı tarafın evlenmesi veya evlenme olmaksızın birlikte fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi durumları söz konusu değildir....

Hâkim, istem halinde irat biçiminde ödenmesine karar verilen iştirak nafakasının gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödenebileceğini karara bağlayabilir (TMK. m 182/3, 330/3). Somut olay bakımından, davacı taraf dava dilekçesinde nafakanın artırılmasını talep etmiş, sonraki yılların artışına ilişkin herhangi bir talepte bulunmamıştır....

    Dava dilekçesinde; tarafların 1998 yılında boşandıkları, davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının 29.5.2008 tarihli kararla 300 YTL'ye çıkarıldığı, ancak davalının bir süredir Sosyal Güvenlik Kurumundan maaş almaya başladığı ve yoksulluğunun kalmadığı ileri sürülerek nafakanın kaldırılmasına karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece; tarafların anlaşmalı olarak boşandıkları, kararlaştırdıkları protokol uyarınca nafakaya hükmedildiği, davacının kendi iradesinin fesada uğradığını da beyan etmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Türk Medeni Kanununun 176/3. maddesi uyarınca; tarafların mali durumunun değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde yoksulluk nafakasının artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre, nafakanın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu gerektirmesi gerekmektedir....

      Mahkemece, iştirak nafakasının artırılması davası yönünden davalı-davacıya nafakanın bir yıllık tutarının toplamı üzerinden nispi harcı tamamlaması hususunda süre verilip, sonucuna göre işlem yapılması gerekirken (Harçlar Kanunu m. 30-32), bu eksiklik giderilmeden yargılamaya devamla hüküm tesisi doğru görülmemiştir. 3-Mahkemece, davalı-karşı davacı tarafından açılan kişisel ilişkinin kaldırılması davasının reddine karar verildiği halde, karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davacı-karşı davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması ve artırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraflarca tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde ekonomik zorluk yaşadığını belirterek 250.00.-TL yoksulluk nafakası ile 150.00.-TL iştirak nafakasının kaldırılmasını talep etmiştir. Birleşen davada da davacı vekili dava dilekçesinde 250.00.-TL yoksulluk nafakasının yetmediğini belirterek 600.00.-TL ye yükseltilmesini talep etmiştir....

          Mahkemece davanın kabulü ile, tarafların ekonomik durumunun aynı seviyede olduğu gerekçesiyle, davalı lehine bağlanan yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebine ilişkindir. TMK’nun 176/3.maddesi uyarınca; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır. Davacı; yukarıdaki yasa hükmü gereğince; davalının yoksulluğunun zail olduğu iddiasıyla nafakanın kaldırılmasını istemektedir. Bu durumda, öncelikle yoksulluk kavramı üzerinde durmak gerekir....

            UYAP Entegrasyonu