WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda; kaldırılması istenilen nafakaların 15.03.2013 tarihinde kesinleşen şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşanma davası ile kararlaştırıldığı, iş bu davanın açıldığı 23.12.2014 tarihinde ise aradan geçen yaklaşık iki buçuk yıllık sürede davacının aylık ortalama gelirinde önemli bir değişiklik olmadığı, davalı Şaduman’ın aylık ortalama gelirinin ise hala asgari ücretin altında olduğu kanaatine varılarak, sonuç olarak yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin TMK 176’ncı maddesinde belirtilen yasal şartların oluşmadığı gerekçesiyle; yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine ilişkin hüküm kurulmasında ve müşterek çocuk Hülya’nın, dava tarihinden yaklaşık iki ay önce reşit olduğu gerekçesiyle; hüküm altına alınmış olan iştirak nafakasının kanun gereği kendiliğinden kalktığının tespitine yönelik hüküm kurulmasında da bir isabetsizlik görülmemiştir....

    Davalı kadının çalıştığı iş koluna göre eline geçen toplam gelir miktarı, onu yoksulluktan kurtaracak ve yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektirecek mahiyette değilse de, düzenli olarak nafaka dışında kazanç sağladığı ispatlanmıştır. Bu duruma göre, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının makûl oranda indirilmesine karar verilmesi gerekirken, davanın tümüyle reddine karar verilmesi isabetli bulunmamıştır. Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda; davacının istinaf isteminin kısmen kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında verilen karar uyarınca, davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine, yoksulluk nafakasının indirilmesi talebinin kısmen kabulü ile, davalı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının aylık 2.000,00 TL'ye indirilmesine ve nafakanın her yıl ÜFE oranında arttırılmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

    Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, 2001 yılında 15,00 TL olarak hükmedilen yoksulluk nafakasının 150,00 TL olarak belirlenmesi istenilmiş, birleşen dava dilekçesinde ise yoksulluk nafakasının kaldırılması talep ve dava edilmiştir.Mahkemece, asıl davanın reddine; birleşen davanın kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm, süresinde davacı (birleşen davalı) tarafından temyiz edilmiştir.Toplanan delillerden davacıya miras yolu ile bir kısım taşınmazların paylı olarak intikal ettiği anlaşılmaktadır....

      kaldırılması talebi kabul görmez ise davalı için hükmedilen yoksulluk nafakasının 50,00- TL indirilmesini ,yine müşterek çocuk Esra için hükmedilen iştirak nafakasının da 50,00- TL indirilmesini talep ve dava etmiştir....

        Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı kadın; 17.04.2008 tarihinde kesinleşen boşanma kararı ile hükmedilen aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasının 1.500,00 TL’ye çıkarılmasını, davalı ise nafakanın artırılması davasının reddi ile davacının babası vefat ettiğinden yetim maaşı alabileceğini, çok sayıda taşınmaz miras kalmakla yoksulluğunun ortadan kalktığını iddia ederek; davalıya boşanma kararı ile hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece; nafakanın arttırılması davasının kısmen kabulü ile, davacı kadının halen almakta olduğu 300.TL....

          AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/03/2014 NUMARASI : 2013/477-2014/191 Taraflar arasındaki iştirak nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dilekçesinde, davalının annesi ile boşandıklarını, velayetin anneye verildiğini, boşanma kararı ile beraber davalı lehine iştirak nafakasına hükmedildiğini; çeşitli mahkeme kararları ile iştirak nafakasının arttırıldığını, en son Düzce 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/271 esas 2006/202 karar sayılı ilamı ile nafakanın 250 TL ye yükseltildiğini, bu kararla beraber nafakanın her yıl sonunda %10 arttırılmasına da karar verildiğini; kendisinin evli olduğunu, çocuklarının olduğunu, masraflarının arttığını, şu an davalıya ödediği nafakanın 460 TL olduğunu; davalının 18 yaşını doldurduğunu...

            Ancak, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olup, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır. Bundan ayrı olarak; TMK.327.maddesinde "çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır" denilmektedir. Somut olayda; müşterek çocuk için belirlenen iştirak nafakasının üzerinden dava tarihine kadar 5 yıla yakın zaman geçmiştir. Bu zaman içerisinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları gibi müşterek çocuğun yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır. Paranın alım gücü en azından enflasyon oranında da azalmıştır....

              Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-) 28.11.1956 tarih ve 15/15 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre, nafakanın artırılması, kaldırılması veya nafakaya hükmedilmesine dair istemlerin kabulünde, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere karar verilmesi gerekir. Buna göre, mahkemece dava konusu talebin kısmen kabulüne karar verilirken, nafakaya dava tarihten itibaren hükmetmek gerekirken; nafakanın başlangıç tarihinin hükümde gösterilmemiş olması doğru görülmemiştir. Ancak, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği ve "hakimin takdir yetkisi kapsamında" kalmadığından; hükmün düzeltilerek onanması HMUK’un 438/7 maddesi gereğidir....

                Aile Mahkemesinin 2019/707 Esas 2019/876 Karar sayılı ilamı ile bağlanan aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasının tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın satın alma gücü, tarafların değişen ekonomik şartları, hakkaniyet ölçüleri, davalının her zaman davacının ekonomik durumunu ispat ettiği takdirde nafakanın arttırılması davası açabileceği hususları dikkate alınarak davanın kısmen kabulü ile 1000,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 800,00 TL'ye indirilmesine karar verilmiştir.. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; depremde evinin yıkıldığını, kiraya çıkmak zorunda kaldığını, durumunun kötüleştiğini, nafakanın kaldırılmasını aksi halde 200,00 TL’ye indirilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması, bu talep kabul edilmez ise nafakanın azaltılması talebine ilişkindir....

                AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 21/10/2020 NUMARASI : 2019/792 ESAS-2020/580 KARAR DAVA KONUSU : Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması KARAR : Yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; daha önce Antalya 3. Aile Mahkemesinin 2015/1066 Esas 2017/222 Karar sayılı dosyasında hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması davası açıldığını, açılan davanın reddedildiğini, bu kararın Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi'nin 2017/1473 Esas 2018/154 Karar sayılı dosyası ile kesinleştiğini ancak verilen karardan sonra müvekkilinin yaşadığı sağlık ve ekonomik yöndeki sıkıntılar nedeniyle müvekkilinin yeniden dava açmasına yol açtığını, Antalya 1....

                UYAP Entegrasyonu